ilk aşk ve ihtiras

68 1 1
                                    

"Yeter artık Greer, ben bu saçmalıkları dinlemek için gelmedim buraya." dedi zorlama bir ciddiyetle Jeanne Orwell.

Bir yandan gülmekten ağrıyan midesini tutuyor bir yandan da yaşarmış gözlerini siliyordu.

Zor zapt etmiş olduğu şuh kahkahaları tekrardan dudaklarından firar ettiğindeyse, adeta gök yüzünden düşmüş bir melek gibi görünüyordu. Işıl ışıl gözleri neşeyle kısılmış, küçük dolgun pespembe dudakları ise inci gibi dişlerini sergilemek istermişçesine açılmıştı.

Çimlere uzanmış halde dakikalardır bir şeyler anlatıp, kendinden geçmişçesine gülmeye devam eden Greer gibi o da bırakıverdi kendini çimlere. O sırada Greer, gözlerinden geçen muzip pırıltıyla yerinden heyecanla doğrulmuş ve kendisine ağzından çıkacak daha komik bir şeylerin beklentisiyle bakan kızın yüzüne doğru iyice eğilerek:

"Ah zavallı Jeanne, Catherine seni resmi olarak en büyük düşmanlarından biri ilan eder artık." dedi dramatik bir sesle ve karşısındaki kızın suratının aldığı ifadeyi görünce tekrardan gülme krizine girdi.

"Catherine neden düşman ilan edecekmiş Jeanne'i."

Genç kızların arkalarından gelen bu meraklı, sert ses Gray Kontluğunun tek veliahtı olan Henry'e aitti. Bu ses Jeanne'in uzandığı çimlerden heyecanla kalkıp Greer gibi oturur pozisyona geçmesine sebep olmuştu.

Genç adam kızların önüne dikilmiş oturmaya tenezzül etmemişti. Yüzündeki sorgulayıcı ifadeyle az önce duyduğu ve anlamlandıramadığı sözlerin sahibi olan kız kardeşine bakıyordu.

Greer abisinin sert bakışlarıyla gülmeyi kesmiş fakat yine de yüzündeki aptal sırıtışı silememişti.

"Jeanne bu sezon cemiyete takdim edilecekmiş dolayısıyla Catherine'in bu sezonda koca bulma ihtimali azalmış oluyor çünkü kendisinden daha asil ve güzel rakiplerine bir tane daha eklenmiş olacak abiciğim de ondan." Dedi gıcık bir ses tonuyla. Hayatı boyunca abiciğim kelimesini bir sevgi sözcüğü olarak değil de küfürmüş gibi kullanan genç kızın, abisinin tüm kasıntılığıyla gelip neşelerini kaçırmış olmasına sinirlendiği apaçıktı.

Genç adam duydukları karşısında çok şaşırmıştı çünkü Jeanne kardeşinden bir yaş küçüktü. Hatta tam bir ay önce daha on yedi yaşına yeni basmıştı. Şaşkın yüzünü, karşısında kendisini dikkatle izleyen ve tepkisini ölçmekte olan ışıl ışıl kahve gözlere çevirdi.

"Cemiyete takdim edilmek senin için çok erken Jeanne. Neden bu acele?" diye sordu adam açıkça. Hemen ardında şüpheyle kısılan gözleriyle ekleyiverdi: "Tabii ortada verilmiş bir söz yoksa."

Son cümle tam anlamıyla ortamı buz kestirmişti. Genç adam pek ihtimal vermese de kızın bir aşığının olduğundan ve ortada erkenden evlenmelerini gerektiren bir durum olup olmadığından şüphelenmişti ve bunu açık yüreklilikle sormaktan hiç çekinmemişti.

Cemiyette bu durumun bir sürü örneği vardı. Resmi olarak evlenme teklifi alabilmeniz için takdim edilmeniz gerekliydi ve çabucak evlenmesi gereken kızlar erkenden takdim edilirler hızlıca evlenirlerdi ve ne hikmetse hepsi sekiz aylıkken doğum yapardı. Hatta Henry'nin en yakın arkadaşı Arthur'un zavallı karısı da yedi aylıkken doğum yaptığından beri sekiz aylık bebekler Henry'ye bir nebze daha kabul edilebilir geliyordu.

Jeanne utançtan kıpkırmızı kesilmişti. Karşısındaki adama kendini bildi bileli aşıktı. Bu adamın çoğu zaman kendisine karşı, bu kadar küstah ve kırıcı olabilmesine bu sefer tahammül edemeyecekti.

"Bu sezon cemiyete takdim edilmem bu sezon evleneceğim anlamına gelmiyor. Ayrıca bu durum benim talebimle gerçekleşen veya rızamın değerinin olduğu bir durum değil hatta bir hafta sonra cemiyete takdim edileceğimden, benimde sizler gibi bugün haberim oldu. Yani ortada ima ettiğin gibi bir acele olmasının imkanı yok." dedi tek nefeste ve buz gibi bir sesle genç kız. Öfkeyle parlayan gözlerindeki kırgınlık fark edilmeyecek gibi değildi.

Vous avez atteint le dernier des chapitres publiés.

⏰ Dernière mise à jour : Oct 27, 2022 ⏰

Ajoutez cette histoire à votre Bibliothèque pour être informé des nouveaux chapitres !

DİLEMMAOù les histoires vivent. Découvrez maintenant