Juliet'in ahşap kapılarını iterek içeri girdiğimizde yüksek sesli müzik bile hala sakinleşemeyen kalbimin güçlü atışlarını bastıramıyordu. Ellerim heyecan ve gerginlikten titriyor dişlerim sık sık sızlayan yumuşak dudaklarımı ısırıyordu.

"Bebeğim." Ares'in sıcak nefesi kulağıma çarparken irkilerek ona baktım. Bana alan bırakmayacak kadar yakınımda dururken aç bakışları dudaklarımdaydı. "Isırma."

"Hım?"

Şaşkınca ona bakarken başparmağını dudaklarıma sürterek dişlerimden kurtardı. "Çok istiyorsan ben ısırırım."

Dudaklarımı şokla aralayarak derin bir nefes alırken, "Ares!" diye inledim. "Şimdi yapma, lütfen." Kaşları çatılırken sorgulayıcı ifadesi yüzümde dolaştı. "Teoman'ın karşısında utanırım."

"Teoman aptal değil tesoro, mutlaka farkına varacak."

"Bugün değil, lütfen. Bu benim için ilk."

Ona heyecanla bakarken beni kırmayarak gülümseyip alnımdan öptüğünde yanından ayrılarak ilk önce bir köşede kendilerine içki alan kızların yanına ulaştığımda buz kesen ellerimi Nazlı'nın kollarına sardım.

"Sonunda! Neredesin kızım? Demir'le kaçtın sandık." Nazlı eğlenen bakışlarını yüzümde dolaştırırken kaşları çatıldı. "Suratındaki o ifade de ne?"

"N-Ne ifadesi?"

İrem, Nazlı'nın yanına geçip merakla bana baktı. "Sanki Ryan Gosling'i çıplak görmüş gibisin."

"Ne?"

Şaşkınca onlara bakarken Nazlı'nın bakışları arkamda bir yere kayarken gözleri kocaman açıldı. "Ben kazandım!" Elini çığlık atıp, zaferle havaya kaldırdı. "Bulaşıklar bir ay sende İrem, ben kazandım."

"Hayır ya olamaz!" İrem acı içinde inleyerek ellerini omuzlarıma sardı. "Yapmış olamazsın! Lütfen Demir'le olduğunu söyle, lütfen."

Bahsettiklerini anlayışımla kıpkırmızı olurken, "Midem bulanıyor," diye inledim. Terlemeye başlamamla elimi alnıma yasladım. "Terliyorum da çok sıcak oldu."

"Tabii ilk seferinde dünya ayaklarının altından kayıyor çok normal." Nazlı keyifle gülerek koluma girdi. "Yüzünü yıkayalım her an ağlayacak gibi bakıyorsun."

Nazlı ve İrem, beni lavaboya sürüklerken içerinin boş olmasına sevinmiştim. Bir köşeye geçip titreyen ellerimi yıkayarak avuçlarıma su doldurup yüzüme çarptığımda gözlerimi sıkıca yumdum.

"Yalnız hararetini o söndürmez haberin olsun." Nazlı'nın gülerek konuşmasıyla utançla inlerken kahkahası tuvalette yankılandı. "Ama belliydi Ares patlayacak bomba gibi geziyordu. Nerede oldu?"

"Nasıl oldu?"

"Dilini kullandı mı?"

"Nerelerini elledi?"

Nazlı ve İrem merakla sorularını yöneltirlerken sırtımı duvara yaslayarak gözlerimi kapatıp derin nefesler alırken heyecan ve panikle bir kriz daha geçirmek istemiyordum. Derin nefesler alarak kalbimi sakinleştirirken gözlerimin önüne düşen anla gülümsedim. "Çok güzeldi." Mırıldanışımla ikisi de çığlık atmaya başladılar. "Büyülüydü."

"Allah'ım sonunda oldu! Sonunda olmaz dediğimiz oldu Yakut'un dudakları bakire değil," diyerek Nazlı büyük bir sevinçle bağırırken gözlerimi açarak ona baktım.

"Biraz daha bağırırsan Teoman'a söylememe gerek kalmayacak çünkü kendisi duyacak."

"Ay evet!" Nazlı sakinleşerek bana baktı. "Söyleyecek misiniz?"

Mavi Lavinia (Rengarenk Serisi I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin