bölüm değil :(

Start from the beginning
                                    

Çözüm, bir sihirli değnek ile toplumsal algıyı kökünden çevirmek kadar ütopik değil gerçekte. Tek ihtiyacımız olan devletin gereken hassasiyeti yanlış yerlere vermeyi kesip doğru yerlere vermesi. Uyuşturucu ve alkol sorunuyla bile baş edemeyen bir hükümetin böylesine derin bir toplumsal sorunla baş edemediğini yaşadığımız olaylar bize zaten kanıtladı.

Daha geçenlerde “Kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum, feminizm, doğurgan kadın doğasına aykırıdır ve popülasyon planlamalarına zarar vermektedir.” diyen devlet başkanımızın şimdi “Hayatım boyunca ben ve partim kadın hakları için savaştı.” diyerek kendine politik bir çıkar sağlamaya çalışmayı kesmesi ve artık elle tutulan çözümler getirmesi gerekmektedir.

İdam cezası daha önce bunlara bir son getirmedi. Bilinci yerinde olmayan insanlar için idam tahmin edebileceği üzere bir şey anlam ifade etmez. Sorunun gerçekten köküne inmek istiyorsak söylediğim gibi alınabilecek her türlü önlem alınmalı, öncelikle gençlerimizin bu tür zehirlerden uzak tutulması için madde bağımlılığına daha sıkı bir denetim şekli acilen uygulanmaya başlamalıdır. Sabah izlediğim programların öncülüğünü hedef alarak, kapitalizmin bizlere vurmamız gereken hedefleri gösterdiğini tespit ettim. Alkol ve uyuşturucu gibi tekeli devletin elinde tutulduğu ekonomik sermayeler bu tarz insanlık ayıplarının sebepleri olduğu halde neden önlem alınmıyor? Neden sırf ülkeden büyük bir ekonomik gelir elde edildiği için Özgecanların ve nice kadınlarımızın-erkeklerimizin canlarını feda ediyoruz? Masumların kanı ve parasıyla beslenen kapitalist düzen bakın bizi nasıl büyük bir vahşetin içine getirdi.

Konuşulan ve kişisel olarak hak verdiğim bir diğer çözüm yolu önerisi de, toplumsal algının medya sayesinde değiştirilmesi. Tecavüz olaylarını ve her türlü domestik şiddeti basit bir şeymiş gibi gösteren televizyon dizilerine, eminim ki şimdiden birçoğunuzun okuyup sinemada izlemeye gittiği bdsm etiketi altında ciddi bir şiddet eğilimi saklayan Hollywood filmlerine, daha hassas şekillerde yaklaşılması gerektiğini düşünüyorum. Eğer gerçekten de kökleşen toplumsal bir normu bozacak ve fundamental kadın-erkek haklarını güvence altına alarak eşitliğini sağlayacaksak bu küçük faktörler bile çok ama çok önemli yer kaplıyor.

Şimdi domestik şiddete yakından tanık olmuş biri olarak söyleyeceklerimi kulaklarınızı açarak dinleyin lütfen: Kadın olmak demek her türlü sorununuza kendiniz başa çıkmanız gerekmesi demek. Ergenliğe girdiğiniz andan itibaren başa çıkmanız gereken her probleminizle kendiniz yüzleşmek zorunda kalacaksanız. Bu yüzden tek ricam sizden kendinizi olabilecek her yoldan (duygusal, fiziksel, psikolojik ve ekonomik) güvence altına alın. Çünkü maalesef yaşadığımız ülkede yere düştüğünüzde size elinizi uzatacak kimse olmayacak. Gücünüzü toplayacak, kendiniz ayağa kalkıp, yaralarınızı kendiniz saracaksınız. Kimsenin size kendinizi yetersiz, az, güçsüz ya da değersiz hissettirmesine izin vermeyin. Bu dünya insan için yaratıldı. Erkek ya da kadın için değil. Aksi asla ama asla kimse tarafından iddia edilemez.

Gelecek bizim önümüzde uzanıyor. Bu yüzden lütfen ama lütfen ileride çocuklarınıza sevmeyi öğretin. Onların ellerinden tutun ve saygı göstermenin, güvenmenin güzelliğini öğretin. Oğullarınıza ve kızlarınıza dokunmayı, korumayı, saymayı, sahip çıkmak ile sahip olmanın arasındaki farkı öğretin.

Ve eğer kendi aileniz size bunları öğretmediyse, lütfen önce kendinize bunları öğretin.

Bu yazıyı yazdığımı duyunca ailemdeki bazı büyüklerim çok heyecanlandılar ve kendileri de bir şeyler eklemek istediler. Bu yüzden sıradaki duyacaklarınız benden değil, bizden çok daha fazla yaş katetmiş, hayat tecrübesi ile dolu bir kadının önerileri:

Anne ve kız kardeşlerine saygı duymayan, sizi isteğiniz dışında sürekli kontrol altına almaya çalışan, içinde saygı barındırmayan, size sahip çıkmayıp size sahip olduğunu düşünen erkeklerden uzak durun. En ufak bir hatasını gördüğünüzde, “Ben onu düzeltebilirim.” diyerek kusurlarını görmezden gelmeyin. Güzel bir surat yalnızca gözünüze iyi gelir, güzel kalpli insanları tercih edin. İnsanlara ikinci şanslarını verirken çok dikkatli olun ve hiçbir koşul altında üçüncü şansın bahsine bile izin vermeyin.

Evet. Söyleyeceklerim bu kadar. Bilmiyorum kaçınız oturup da okudunuz ama eğer okuyanlarınız varsa lütfen ama lütfen bunları unutmayın. Özgecan boşu boşuna katledilmiş olmasın, bizlere yeni bir çığır açmamız için yol göstermiş bir kahraman olarak anabilelim onu. Unutmayın ki toplumu algısını değiştirmek istiyorsanız bunu onları ölümle tehdit etmekten daha etkili bir şekilde, doğru düşünmeyi öğreterek, yapabilirsiniz.

Hepinize kocaman, mutlu, özgür hayatlar diliyorum. Çooooooooookça öptüm.

küçücük bi edit: yeni bölümler hakkında diyecek pek bir şeyim yok lakin, the mistress takip eden varsa o çok yakında bizlerle :*

with the moon i runWhere stories live. Discover now