Herşey Çok Güzel Giderken -3

Comenzar desde el principio
                                    

Gözlerimi devirdim.

"Aman Arife, ben şu aralar kendimi çok yorgun görüyorum. "

"Gebelikte olur öyle şeyler. "

Arife' nin o sözünden sonra resmen Canseza' mı düşürüyordum.

"Ne gebeliği Arife, yok öyle bişey. "

Arife gülümsedi.

"Ben 7 çocuk doğurdum. Anlarım ben. Sen beyine ne zaman söyleyeceksin? "

Dondum kaldım.

"Bugün..."

Arife gülümsedi. Yemek boyunca konuşmadık.

"Beyim çok sevinecek. "

"Öyle mi dersin? "

"Hee, sen yalnız o yalnız evinize şenlik olur. Gündüzleri sana yarenlik eder."

Arife resmen düşüncelerimi dile getiriyordu.

"Umarım. "

"Hem bakarsın babanlar da affeder ha "

İç çektim.

"İşte o dediğin olmaz."

"Niye ki? "

"Eğer birazcık onları tanıyorsam halen benden umutlular. Halen boşanma ihtimalinin olduğunu düşünüyorlar. Ama bu bebek onların bu hayallerini suya düşürecek. "

Arife tahtaya vurdu.

"Boşver be. Bak halin çok şükür yerinde, maşallah seni seven bir kocan var, e bebek yolda.. daha ne olsun hanımım. "

Gülümsedi elimi tuttu.

"Bu da nazar boncuğu olsun." Dedi.

Eğer etrafımda birçok insanın desteği olmasaydı, ben nasıl ayakta kalabilirdim?

Teşekkürler Allah' ım, çok şükürler olsun.

Kahvaltı bittikten sonra Arife' ye yardım etmek istedim ama kabul etmedi. Canseza beni şimdiden tembelliğe itiyor.

Dinlenme odasına gittim ve elime telefonu aldım. Berker abinin numarasını tuşladım.

"Prenses!"

"Abicim nasılsın? "

"İyi ışte ne olsun, iş güç. Senden naber? "

"Benden de aynı. Ben senden bişey rica edecektim. "

"Zaten sen başka türlü niye ararsın ki? Ne oldu? "

"Abi öyle deme. Babamla aranız bozulmasın diye hep."

"Yaa kesin öyledir. Boşver onu da ne oldu abicim onu söyle? "

"Kafeyi kapatmak istiyorum. "

"Şimdi mi? "

"Hayır akşam. "

"Ne yapacaksın ?"

"Ant' le yemek yemek ıstiyorum. "

"Bu işleri erkek yapar ama neyse..."

Uzun bir uğraştan sonra yemek işini de hallettim. Ve telefonu hiç kapamadan Ant' i aradım.

"Sevgilim? "

"Hayatım akşam yemeği dışarda yiyelim."

"Oluuur, nerde? "

"Her zamanki kafe de."

"Tamam da , niye ?"

"Akşam anlatırım. "

Tüm bu işleri hallettikten sonra üzerimden resmen koca bir yük kalkmıştı. Artık herşey akşama kalmıştı. 'Cansezam baban da artık seni bilecek. Buna hazır mısın' daha belirginlesmemis karnımı sevdikten sonra odama çıktım. Birazcık uykudan sonra hazırlasam daha iyi olurdu.

~2 Saat Sonra~

Uyandığımda halsizlikten ölüyordum. Hemen kalktım. Beyaz mini bir elbise, krem rengi topuklu ayakkabı ve ışıl ışıl çantayla artık hazırdım. Arabama bindiğimde telefonumu unuttuğumu fark ettim. Ama almaya üşendim. Bitmek bilmeyen yol sonunda nihayet kafeye geldim. Berker abi beni karşıladı.

"Aman Allah' ım, kafemize bir melek düştü galiba."

Gülümsedim. Masaya oturup Ant' i beklemeye başladım. Ant geldiğinde resmen midemde kelebekler uçuşuyor gibiydi.

"Meleğim, bu güzelliğin yüzünden az kaldı ölüyordum. "

"Ah hayır sevgilim, bizim sana ihtiyacımız var."

Ant şaşırdı.

"Siz? "

İnsanın beklediği mutluluk, tatmakta olduğu mutluluktan daha güzel oluyor her defasında. 

Bebeğim ve BenDonde viven las historias. Descúbrelo ahora