Jungkook, karşısındaki çocuğun neden bu kadar öz güvenli olduğunu anlamıyordu ama pek takmamaya haber verdi. Zaten konuşurken çoktan evlerinin önlerine gelmişlerdi. Jimin arkasını dönüp baş selamı verdi.

"Görüşürüz Jeon."

"Görüşürüz."

•••

Taehyung oturma odasına indiğinde ona bakan 3 çift göz görünce gergin bir şekilde gülümsedi.

"Günaydın"

Herkes hala hiçbir şey demeden ona bakıyordu.

"Neden öyle bakıyorsunuz? Görende bana aşıksınız sanacak."

  Hoseok sahte bir öksürük bıraktı.


   "Tilkilerin lideriyle alakan ne?"

"Siz  cidden beni dinlemiyorsunuz orda anlatmıştım ya."

 

Namjoon kahve tuttuğu eliyle Taehyung'u işaret etti.

"Senin şu sarılıdığın neydi adı?"

"Jimin"

"Heh! Jimin, o kurtu yere serince araya kaynadı. Dikkatimi oraya veremedim."

Jungkook boğazını temizleyip araya girdi.

"Ne oluyorsunuz ikiniz Tae?"

"Arkadaş"

(Y.n: Duygu değişimleri hızlı olursa dinlediğim şarkılar yüzündendir. Şu an Jimin ve Jungkook'un we dont talk anymore dinliyorum.)

"Emin misin?"

"Saçmalamayın biz beraber büyüdük, Jimin kardeşim gibidir." (Y.n: kardeş deme lazım olur.)

Hoseok meraklı bir şekilde araya atladı.

"Kaç yaşına kadar beraberdiniz?"

"16 yaşlarında olması lazım."

"O zaman kızgınlığı geçirmiş olmalı sende özel gücünü biliyor olmalısın."

"Aslında Jimin'in doğum günü okul bitimine denk geliyo ve o kızgınlığa girdiği dönemlerde ben ailemle tatildeydim. Napıcaksınız ki özel gücünü?"

"Merak ettim açıkçası, herkesin özel gücünü merak ediyorum."

Jungkook saate bakıp iç çekti.

"Hadi kalkalım ilk günden geç kalmak istemeyiz."

Diğerleri de çantalarını alıp evden çıktılar.

•••

Jimin, yoongi ve Jin'i  okul bahçesinin ortasında ayırmaya çalışıyordu. Daha okula geleli 2 dakika olmadan çilekli süt için kavga etmeye başlamışlardı.

"APTAL KEDİ KILIKLI YOONGİ! BIRAK O BENİM SÜTÜM!"

"NERDEN SENİN SÜTÜN OLUYOR İLK BEN ALDIM!"

Jimin bıkkınlıkla nefes verip onların elindeki sütü aldı. Ağlamaklı gözlerle ona bakmalarını önemsemeden sinsice gülümsedi.

"Canımda süt çekmiş."

Pipeti batırıp içmeye başladı. Jin ve Yoongi oyuncağı çalınmış çocuk gibi azalan süte bakıyorlardı. Jin dramatikliğini konuşturup eline alnına koyup rolüne girdi.

"Neden, bize bunu yaptın neden?"

Yoongi dişlerinin arasından tısladı.

"Seni öldürmemen için bir neden söyle."

Jimin boş kutuyu Yoongi'nin eline tutuşturup işaret parmağını dolgun dudaklarına götürüp düşünüyormuş gibi yaptı.

"Imm ben senin liderinim tatlım, istediğimi sana yapabilirim."

Gülmeye başlayınca Yoongi sinirle kutuyu arkadaşına doğru fırlattı. Jimin reflekslerini konuşturup geri çekildi fakat arkasında okula yeni giriş yapan Jungkook ve arkadaşları duruyordu. Çöp Hoseok'un omzuna çarpıp yere düştü. Hoseok gözlerini sakinleşmek için kapattı. Yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirip Yoongi ve Jin'e baktı.

"Hanginiz attı bunu?"

Yoongi umursamazca Hoseok'u süzüp
"Ben attım ama amacım sana değil Jimin'e atmaktı" dedi. Hoseok Yoongi'yi süzüp sırıtmaya başladı.

"Dikkatli ol kedicik."

Jin kahkaha atmaya başlayınca bütün gözler onu buldu. Eliyle ağzını kapatıp sessiz sessiz gülmeye devam etti. Yoongi kaşları çatık bir şekilde Yoongi'ye bakıyordu.

"Kedicik?"

"Kediye benziyorsun ondan demiştim."

"İyi, bir daha olmasın."

Jimin Taehyung'u görünce koşuşturup diğerlerini önemsemeden ona sarıldı. Taehyung kare gülümsemesini sunup pembe saçlarını okşadı. Taehyung, Jimin'i süzüp konuşmaya başladı.

"Jiminnie büyüyünce daha bir güzel olmuşsun sen. Ama boyun hala kısa."

Jimin sivri dişlerini ortaya çıkarıp gözlerinin sarı rengini almasına izin verdi. Dilini dişlerinde gezdirip gülümsedi.

"Isırıklarımın sertliğini unutmuşsun bakıyorum."

Taehyung seslice yutkundu. Jungkook'lar  onu gülerek izliyordu, bu kadar korktuğunu bilmiyorlardı ondan.

"H-hayır teşekkürler Jiminnie, kalsın."

Jimin gülümseyip eski normal haline döndü. Arkasını dönüp arkadaşlarıyla  okula doğru yürümeye başladı.

Taehyung derin bir oh çekip arkasını döndü.

"Sakın dalga geçeyim demeyin."

Hoseok çocuk gibi koşuşturmaya başladı.

"Korkak seni bir ısırıktan korkuyorsun."

"Hey, o ısırığın ne kadar acıttığını biliyor musun sen?"

Hoseok omuz silkip yoluna devam etti. Taehyung hala arkadaşlarına açıklama yapmaya çalışıyordu, onlarda gülmeye devam ediyordu.



Ben bugün bir bok yedim. Arkadaşımın ısrarı üzerine merkel ve recep aşk kitabı okudum. Gözlerim kanıyor iğrençti. Yemin ediyorum hala midem bulanıyor :(

Ama benle beraber arkadaşıma da attım onunda gözleri kanadı :)

Fox and Wolf | JikookOnde histórias criam vida. Descubra agora