Umut Hırsızı

Depuis le début
                                    

Kelepçeyi açıp geri çekildiğinde sırıtıyordu. "Kim oğlum bu sarı, söylesene?"

Ben yokmuşum gibi bahsetmeleri sinirimi bozmuştu. "Merhaba, ben Esin," dedim elimi uzatarak.

"Ben de Baran," dedi karşılık vererek.

"Az önceki atarlı arkadaşımızın kusuruna bakma, şu Aksel öküzünün de kusuruna bakma... Bana senden bahsetseydi Hale'yi getirmezdim"

"Şerefsiz," dedi Aksel bizden bağımsız sigarasını yakarken. "Hani sen getirmemiştin."

"Bebeğim sen böyle her detaya takılırsan nasıl ilerleyeceğiz biz?" Baran pişkin bir sırıtmayla Aksel'e bakıyordu.

Aksel ise kafenin açıldığını görünce o tarafa yöneldi ve Baran'a baş işareti yaptı. "Hadi arabaya geçelim Esin," dedi Baran. "Bu dağ ayısı sonra gelecek."

"Oha baş işaretiyle sana bunu anlattı ve sen de anladın mı?"

Yürümeye başladığımızda cevap verdi. "Çocukluğundan beri tanısaydın sen de anlardın. Aksel çözülmesi zor bir adam değildir."

"Hale'de çocukluk arkadaşınız mı?" diye sordum yutkunarak. Bay A'nın evine çok fazla kız girip çıkardı ama Hale'yi hiç görmemiştim. Bazen ona gelen kızlara saç baş dalmak istesem de yersizdi bu isteğim. O beni tanımazken ben çok gece onun için ağlayıp hayaller kurmuştum ama bunları yaparken bu noktaya geleceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti.

Ona olan hislerim ulaşamayacağım bir ünlüye olan hayranlık gibiydi. Belki de onu tanıyınca silinip gidecekti bu yersiz ilgim.

"Hale'de çocukluk arkadaşımız. Bir de Yusuf var ama Yusuf biraz serttir. Aksel ile arası bozuk diye gelmedi." Bir anda yüzü asıldı. "Opss çok fazla bilgi verdim."

Arabaya ulaşmıştık. Canavar gibi bir Range Rover bizi bekliyordu. "Git mahalle karılarıyla dedikodu yap Baran, bu sokak işleri sana baya ters olmaya başladı. Her şeyi döktün kıza." Aksel memnuniyetsiz bir şekilde bize ulaştığında Baran onu takmıyor gibiydi.

"Sana inat hayatı biraz eğlenceli hale getirmek çok zor be biraderim"

Aksel o an aklımdan silinmeyecek alaycı bir bakış attı. "Hayatı bu sıradan kızla mı eğlenceli hale getirmeye çalışıyorsun? Yürüyen ATM'mden uzak dur."

Baran göz devirdi. "Oo birileri kıskandı. Abi her seferinde kendini daha da aşıyorsun. Kızı bu yüzden mi yanında tutuyorsun?"

Omuz silkti ve arabaya geçmemi işaret etti. "Zorla tutmuyorum."

"Aptal herifin tekisin." Sinirle üzerine yürüyüp ona omuz atarak arabaya geçmeyi planlamıştım ama boyum kısa olduğu için omuz hareketinde teknik bir aksaklık yaşanmıştı.

Baran, ben arabaya binmeden yanıma geldi ve kolumdan çekiştirerek bagaj kısmına yöneltti beni. "Esin seninle daha yeni tanışıyorum ama belli ki iyi bir kızsın. Aksel ile olduğunuz süre zarfında delice bir şey yapmaya kalkarsa ne olur ona engel ol."

"Ne gibi?"

"Delirdiğinde anlarsın... Imm, bunu şey gibi düşün, ayıların acıkıp şehre inmesi gibi." Duraksadı. "Çabuk ikna olmaz ama elbet ikna olur, unutma. Ve unutmadan telefon numaram sen de dursun. Bu dağ ayısı bizi merakta bırakmayı sever, hiç olmazsa ulaşacak başka biri olur."

"Şu an numaram yok, yeni hat alınca olası bir durumda haber veririm merak etme," dedim arkadaşça bir tavırla. Zira dün gece hattımı kırıp atmıştım...

Yıldız Kayarken Dilek TutulmazOù les histoires vivent. Découvrez maintenant