EGOİST SEVGİLİM

10.BÖLÜM

** Multimedyada Melis.**

♥♥

Annemin odaya girmesiyle bakışlarımı tavandan çekip ona yönelttim.Beni görünce üç harfli görmüş gibi gözleri pörtledi ve ürkekçe yanıma yaklaştı.

"Yavrum ne oldu sana böyle.Gözlerin mahvolmuş, yüzünün rengi solmuş.Hasta mısın? İstersen gitme bugün okula."

Yavaşça yataktan kalktım ve okul kıyafetlerimi giymeye başladım. "İyiyim anne birşeyim yok.Gece pek uyuyamadım da ondandır."diye mırıldandım.

Banyoya gittim ve işlerimi halledip çıktım.Saçlarımı düzleştirdim,eteğimi biraz kısalttım ve çantamı da alıp aşağı indim.İştahım olmadığı için sadece portakal suyumdan bir yudum alıp çıktım.Kulaklığımı takıp yürürken sokağın sonunda bizimkileri gördüm.Onlarla konuşmayacaktım.Yani bir süre.Yekta'nın gözleri etek boyuma takılınca sinirden çenesi kasıldı.Onları umursamayarak yürümeye başladım.Güneş de hemen koluma girdi ve okula ilerledik.Sınıfa çıkan Güneş'e çantamı verip antremanım olduğu için spor salonuna gittim.Maça çok az kalmıştı ve Atalar Kolejiyle maç yapacağımız için ekstra heyecanlıydım.Nedeniyse tabiki de üst üste iki yıl kupayı almalarıydı.Hemen formamı giydim ve sahaya çıkıp basit esneme hareketleri yapmaya başladım.O sırada Melis'i görünce bütün sinirlerim alt üst olmuştu.Takımdakiler de onu görünce aralarında sinirli sinirli konuşmaya başladılar.Onunla daha fazla aynı ortamda duramayacağımı anlayarak soyunma odasına gidip üzerimi değiştirdim.
Sırıtarak bakan Melise son kez kötü bakışlar atıp çıktım.Tam bahçe kapısına ilerliyordum ki Yektalarla karşılaştım.Bir an yanıma gelecek gibi olsalarda hemen toparlandılar.

"Nereye gidiyorsun yine sinirle?" Yektaya ciddi misin der gibi baktım.Zaten sinirliydim bir de bunlar çıkmıştı.

"Sanane ya seni ilgilendirmez." diyip gidiyordum ki arkamdan kollarını belime doladı.Bu hareketi içimi bir tuhaf etmişti nedense.

"Kumsal yalvarırım böyle davranma, canım acıyor."

Daha da sinirlenip kollarını sertçe belimden çektim."Yeter artık dinlemek istemiyorum seni.Bence uzun bir süre görüşmeyelim." Bizi şaşkınca izleyen Berkle Berter'e dönüp "Sizle de" dedim ve koşarcasına eve gittim.

***

YEKTA 'DAN

Kumsal'ın arkasından bakakalmıştım.Onu tanıyamıyordum artık.Gözümden bir damla yaşın aktığını hissettim.Berkle Berter kolunu omzuma atıp beni sınıfa çıkarttılar.

"Şimdi, sen Kumsal'ı çok seviyorsun değil mi?"diyen Bertere şaka mı yapıyorsun gibisinden baktım.

"Soru mu bu şimdi,tabiki de seviyorum." Ellerini birbirine sürtüp sırıttı.

"Aklından neler geçiyor senin?"diye sordum bu haline bir anlam veremeyerek.

Yanıma yaklaşıp sanki çok gizli birşey söylüyormuş gibi "Kumsal'ın hislerini öğreneceğiz" diye fısıldadı halâ sırıtırken.

Daha da meraklanmıştım."Nasıl olacakmış o iş bakalım?"

"Klasik ama kesin çözüm.Kıskandıracağız." dedi sırıtırken.

"Ahaha.Kumsal mı beni kıskanacak?"diye sordum kahkahamı tutamayarak.

"Kıskandıracağımız kişiye de bağlı aslında." dedi Berter göz kırpıp sırıtırken.

"İyi de kiminle kıskandıracağız ki?" dedim merakla.

"Kumsal'ı delirtecek biriyle..Gerisini de çıkışta öğrenirsin."

Bu fikir beni ilk başta ne kadar tedirgin etse de başka çaremin olmadığını bildiğim için kabul ettim.Çalan zille birlikte onlar sınıfına gidince ben de sırama gömülüp Kumsal'ı düşünmeye devam ettim.

***

Okul çıkışı olunca hemen Melis'in yanına gittim.Beni görünce şaşırdı tabi.Bindik bir alâmete ama hadi hayırlısı diyerekten yanına gidip "Selam, nasılsın?"dedim.

Gözleri parlayarak cilveli olduğunu sandığı ama aslında b*k gibi olan sesiyle "İyiyimm sennndenn naaberr" dedi.

Ağzının ortasına çarpmamak için kendimi zor tutmuştum."İyiyim.Biraz vaktin var mı, birşeyler içeriz?"

"Olurrr." Saniyesinde kabul etmişti.Kumsal boşuna sürtük demiyordu buna.O sırada Melis'in sesiyle kendime geldim."Haaadiii Yekktaggg gitmiyorrrmugggyuzz?"

Başımı tamam anlamında sallayıp arkasından ilerlemeye başladım.Okulun yanındaki-Kumsal'ın en sevdiği-kafeye gidip oturduk.Yanımıza gelen garsondan kahve isteyip vakit kaybetmeden Berter'e mesaj yazmaya başladım.

"Kardeşim biz kafedeyiz, sonraki planın ne? "

Birkaç dakika sonra da telefon titredi.

"Güzel.Şimdi ben Güneş'i arayıp Kumsalla kafeye gelmesini söyleyeceğim.Biz de hemen geliriz."

Telefonu bırakıp kahvemden bir yudum alarak, kendi kendine birşeyler anlatan Melis'e bakmaya başladım.Aslında fena değildi ama Kumsal varken o bir hiçti benim gözümde. Birkaç dakika sonra Berkler de gelip oturdu.Berter telefonunda birşeyler yaptıktan sonra bana göz kırptı ve dudaklarını oynatarak "Tamam, geliyorlarmış." dedi.Ben de sırıtıp Melis'i dinliyormuş gibi yaptım.On dakika kadar sonra bakışlarım kapıdaki Kumsalla buluşmuştu.Birkaç masaya bakındıktan sonra gözleri beni ve yanımdaki Melis'i bulunca sinirle gözlerini devirip yanımıza geldi.Melis de başını telefonundan kaldırınca Kumsal'ın geldiğini farketti ve pis bir şekilde güldü."Aaagg kimmmlerrgg gelllmisssgg"

Kumsal'ın surat ifadesinden içinden küfür ettiğini anlamıştım.Yüzüne yapmacık bir gülümseme yerleştirdi. "Senin olduğunu bilseydim gelmezdim zaten fok balığı."diye mırıldandı.

Gülmemek için dudaklarımı dişlerken, Melis birşey anlamamışçasına Kumsal'a bakıyordu.

"Paaarrdoogggnnn nee dedinnggnn beeenn annllaamaadıgggmmm"

Kumsal da gözlerini devirdi."Zateennggnn annllamanıgg bekleemiyordummggg" diyerek onu taklit edince artık kimse kahkahalarını tutamamıştı.

Melis anlamsızca bize bakıyordu.Sonra Kumsal'a döndü."Kummsallcıgımmggg bizzigg tebbbrikkggg etmeyecekmisinnggg.Yektaayylaa çıkıyoruzzggg daa"

Bana dolan gözleriyle bakakaldı ve derin bir nefes alıp ayağa kalktı."Tebrik ederim, inşallah hiç mutlu olmazsınız.Peki neden Yekta.Seni kardeşim gibi gördüğüm için mi, yoksa gururuna yediremediğin için mi yaptın bunu.Ama sana teşekkür etmeliyim.Şu sürtükle çıkarak karakterini ve sevgini göstermiş oldun.Çok sağol.Sizi de kardeşim sanmıştım ama malesef ki yine yanılmışım.Yazık." diyip sinirle yanımızdan ayrıldı.

Hepimiz şok içinde arkasından bakakalmıştık.Sanırım artık hepimizden nefret ediyordu..