Dünyadaki Savaş

2K 131 168
                                    

Thor uyandığında bir süre yanında yatan adama baktı. Yüzünü kendisine dönmüştü. Bu uzun saçlı adamda istemsizce bir gülümsemeye sebep oldu. Elini Steve'in belinden çekip yüzüne getirdi. Parmakları çok narin bir şekilde askerin yüzünü bulmuştu.

Thor beyaz, pürüzsüz teni yavaş yavaş okşarken neden böyle bir şey yaptığını bilmiyordu. Sadece Steve'in tenine değmek, onun sıcaklığını hissetmek istiyordu.

Steve'in huzur dolu mavilikleri yavaş yavaş açılınca Thor hızla elini sarışının yüzünden çekip uyanmasını bekledi.

"Sen beni mi izliyorsun?"

Steve yeni uyandığı için sesi boğuk çıkmıştı bu da Thor'da bir gülme etkisi yaptı. Sarışın adam kaşlarını hafifçe çatıp Thor'a baktı.

"Komik olan ne?"
"Seni izlediğimi düşünmen"
"İzlemiyor muydun?"

Thor sadece gülümseyip ayağa kalktı ve kapıya adımladı. Kapıyı açtığında karşısında nefes nefese kalmış bir Tony beklemiyordu.

"Selam beyler. Bölüyorum ama Steve lazım bana."
"Ne için lazım Steve sana?"
"Thor, şu an seninle alay ederdim ama gerçekten Steve lazım, nerede o?"
"Baradayım. Sorun ne?"
"Gitmeliyiz Yüzbaşı."
"Dünya mı?"
"Evet. Ufak çaplı bir sorun var."

Steve tam Thor'un yanından geçecekken Thor kolunu öne uzatıp geçmesine izin vermedi.

"Ben de seninle geliyorum Kaptan."

Steve sadece kafasını sallayıp hızla odadan çıktı. Aşağıya indiklerinden Heimdall onlar için kapıyı açmıştı.

Thor son saniye Steve'i tutup kendisine çekmişti. Steve aşağıya doğru düşerken gözlerini kapatıp başını Thor'un göğsüne koydu.

Dünyaya indiklerinden Tony ikisine de bakıp göz devirdi ve hızla avengers üssüne girdi.

"Neredesiniz siz kaç gündür!?"

Steve, Natasha'nın üstüne üstüne gelmesiyle birkaç adım geriye gidip Thor'u gösterdi.

"Tanıştırayım. Thor, benim eşim."
"Ne!?"

Clint ve Natasha aynı anda bağırdıklarında Steve dudağını hafifçe nemlendirdi.

"Bunu size sonra anlatırım. Sorun ne?"
"Sorun bir uzaylı grubu..." dedi Natasha. "Nereden geldiklerini bilmiyoruz. Az sayıdalar fakat silahları çok etkili. Ne yapacağız Steve?"
"Giyinin. Savaşa gidiyoruz"

°°°°°


S

avaş alanına geldiklerinde birçok yerin yıkıldığını gördüler. Tony hızla binaların içindeki insanların  yanına yardıma giderken Clint ve Natasha uzaylıların dikkatlerini çekmek için uğraşıyorlardı.

Steve kalkanını sıkıca tutup uzaylı ordusunun üstüne doğru koşarken bir anda Thor onu kolundan tutup arkasına aldı.

"Ne yapıyorsun Thor?"
"Oraya tek başına gitmeyeceksin Kaptan"
"Görevim bu"
"Tamam o zaman beraber gidiyoruz"

Steve olumluca kafasını salladı. Thor önden Steve arkadan gizlice uzaylı ordusunun etrafına sardılar ve hızlıca dövüşmeye başladılar. Kısa süre sonra Natasha, Clint ve Tony de ikiliye katılmışlardı.

"Thor! Kalkana vur!"
"Sıkı tutun"

Thor hızla Steve'in tuttuğu kalkana vurunca uzaylı ordusunun bir kısmı yere düşmüştü. Tony de onların üzerine yıkılmış binayı attıktan sonra geri kalan uzaylılar korkarak gemilerine binip gözden kaybolmuşlardı.

Tony derin bir nefes alıp kendisini yere attı. Hemen yanına da Natasha ve Clint gelip yattılar.

Steve gözlerini kısıp giden uzaylı ordusunun arkasından bakarken bir anda bedenine dolanan kollarla kaşlarını çattı. Ama daha sonrasında tanıdık kokuyla derin bir nefes verdi.

"İyi misin?" diye sordu Thor nefesini Steve'in ensesine verirken. Steve hafifçe kafasını sallayıp belindeki kollardan kurtulmaya çalıştı fakat Thor daha sıkı sarıldı.

"T-thor, nefes alamıyorum."
"Oh, üzgünüm."

Uzun saçlı adam kollarını geriye çekip Steve'i kendisine döndürdü. Sarışının dudağı kanıyordu. Thor hızla parmağını o kana koyup sildi.

"Hey! Çifte kumrular biz burada nefes alamıyoruz siz de sevişi..."
"Kapa çeneni Tony!"
"Kapa çeneni Tony!"

Tony, Natasha ve Clint'in bağırmasıyla gülerek ayağa kalktı ve Thor'un yanına adımladı.

"Tamam rapunzel şu kapıyı aç da sevgilimin yanına gideyim."

Thor bir süre Tony'nin yüzüne baktıktan sonra çekicini havaya kaldırdı. Beyaz ışık yanlarına gelince Tony hızla içine girdi.

Thor, Steve'e baktığında sarışının yere baktığını gördü.

"Kaptan hadi, gidelim."
"Thor ben, ben burada kalmak istiyorum."
"Bunu konuşmuştuk."

Steve kafasını yerden kaldırıp Thor'un maviliklerine baktı.

"Burası benim evim, Thor."
"Orası da senin evin."
"Nasıl? Beni her gördüğün yerde nefretini üstüme kusuyorsun. Kusura bakma ama gözlerimin önünde başka kadınlarla flörtleşmeni izleyemem. Ben burada kalıyorum."
"Hayır, kalmıyorsun."
"Zorla götüremezsin."
"Aslında götürebilirim."

Thor hızla Steve'i kucağına alıp yerdeki kalkana baktı ve bakışlarını Clint'e çevirdi.

"Şu kalkanı sırtıma koyabilir misin? Pelerinin takılı olduğu kısma"
"T-tabii koyarım"

Steve şaşkınca baktıktan sonra kendisine gelip Thor'un omuzuna yavaşça vurdu.

"İndir beni Thor!"
"Düzgünce sor"
"Beni indirir misin?"
"Hayır"

Clint kalkanı Thor'un sırtına koyunca Thor ufak bir teşekkür mırıldandı.

"Başını göğsüme koyacak mısın?"

Steve hafifçe kafasını sallayıp başını Thor'un göğsüne koydu ve tekrardan gözlerini kapattı. Kendisini burada huzurlu hissediyordu.

Gözlerini açtığında Asgard'a geldiklerini gördü. Thor'un kendisini yere koyacağını düşünmüştü ama uzun saçlı adam yürümeye başladı.

"İndirmeyecek misin?"
"Şu an rahat mısın Kaptan?"
"Evet, rahatım."
"Tamam o zaman indirmeyeceğim. Kafanı göğsüme koy ve gözlerini kapat."

Steve tebessüm ederek kafasını huzur bulduğu yere koyup gözlerini kapattı. Burası kesinlikle onu güvende hissettiriyordu.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
layık ✘ thundershieldWhere stories live. Discover now