Efe'yle Çıkıyoruz !

8.1K 60 50
                                    

"Demek Enişte ha ? Göstereceğim ben sana enişteyi. KIZ MIYIM ULAN BEN !"

"Ya ama kanka. Dinlemiyorsun ki sen beni. Bi an ortamı öyle çok romantik görünce coştum ben de !"

Evet evet. Tahmin edebileceğiniz gibi Arda'yla konuşuyorum şu an. İyi ki telefonla konuşuyoruz yoksa boğabilirim Onu. 


"İyi iyi. Sen niye aradın onu söyle. "

"Tamam. Söyle bakalım. Barça mı Real mi ?"

Arda'nın tek kötü alışkanlığı da bu işte. Maç tahmini. Bir de çok anlarmışım gibi bana sormaz mı ? Neymiş, Acemi Şansı.

"Oğlum, Ahtapot Paul muyum ben ? Bana niye soruyorsun ?"

"O yaşıyor olsaydı, sana sormazdım zaten. Hadi söyle hadi. Daha gidip yatıracağım kuponu."

"Vay P..! Söylemiyorum Ulan... Diyeceğim ama. Diyemiyorum da! Real diyorum. Real kazanır."

"Nah Real kazanır ! Rööl Közönör! Favori bile değil oğlum onlar! "

" Sen beni dinle."

"Ya, Ozan, Sen hep böyle olmayacak tahminler yapıyorsun ama, Tutuyor be! Nasıl iş bu ?"

"Meslek sırrı." Kısa bir tıslama kaçırdım ağzımdan.

"Bak, her zamanki gibi ortağım Ona göre. Tutarsa alırım iki yüz liramı."



Niye şaşırdınız ? Ben de öğrenciyim sonuçta. Benim de para kazanmam gerek.

" Tamam be ! Sana güveniyorum ama bak, büyük para yatırdım bu sefer."

" Sen bana güven "

Konuyu şu yeni gelene çekmek iyi olacaktı sanırım.

" Eee ? Nasıl buldun şu yeniyi ? "

Cevap tam da tahmin ettiğim gibiydi.

" Ben pek sevmedim. "

" Ben pek sevmedim. "

Birincisi tamam da bu ikinci ses nereden çıktı şimdi ? Yankı mı yapıyor acaba ?

Hemen Arda'ya döndüm.

" Yerini mi değiştirdin ? Yankı yapıyor sanki ? "

" Yooo. Ben aynı yerimdeyim ? "

" Öhöm "

Yok, bu seferki yankı değildi. Başımı kaldırmamla beraber odamın önünde girmek için bekleyen Efe'yi gördüm.            



" Efe ? "

" Ozan ? "

" Hoş geldin. Gelsene ? "

Efe, sanki bunu dememi bekliyormuş gibi yüzüne kocaman bir sırıtış yerleştirip koşarak yanıma geldi. Okulda herkesi canından bezdiren, okuldan kendi malıymış gibi bahseden, herkese mesafeli duruşuyla 'Soğuk Kral' lakabını kazanmış olan bu çocuk, nasıl oluyordu da benim yanımda tüm buzlarını bir anda eritiyor, 'Okulun sahibi benim' havalarındaki o hâlinden üç yaşındayken tanıdığım ' Çikolata Çocuk' hâline nasıl dönüşüyor, anlayamıyorum. Eyvah ! Ben bizimkini unuttum ya telefonda ! Hemen hoparlörü açarak Arda'yla konuşmama devam ettim:


" Alo ? "

" Hah oğlum neredesin ya ? Ne oldu ? Biri mi geldi ? "

Arda'nın sorusuna Efe cevap verdi:

" Benim. Benim. "

Patavatsız Arda, patavatsızlığını konuşturmuştu yine:

" Oooo. Eniştem gelmiş. Hoş geldin eniştem. "

Zoraki Birliktelik (Bir Gay Hikâyesi)Where stories live. Discover now