5.bölüm ayrılma kararı

5.5K 231 4
                                    

multimedia Berrin Yıldız ve Ceren Doğan
sabah şu lanet alarmın sesiyle uyandım. kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyordum. yataktan kalktım ve banyoya gidip kısa bir duş aldım. tekrar odama gittim. altıma koyu lacivert renginde dar paça kot üstüme ise kot gömlek giydim.

ikizimin odasına gidip onun üzerindeki örtüyu çekerek uyandırdım. o da bana ölümcül bakışlar yolluyordu.
-ya senin uyandırma şeklin bu mu? diye sızlanıyordu. bende
+evet dedim ve odasından çıktım.
Aşağı indigimde daha kahvaltının hazır olmadığını gördüm ve bu sefer ben hazırlamaya karar verdim. masaya reçel,bal,kaymak,çikolata vb şeyler koydum. daha sonra domatesleri doğramaya başladım. salatalıkları da doğradiktan sonra masaya koydum. Saate baktım ve 07.30 olduğunu gördüm. hemen son olarak peynirleri ve meyve suları masaya koyduktan sonra Hira aşağı indi.
-Annemler yok mu diye sordu.
ben de
+sanırım yoKlar bu kahvaltı bizim için
-ellerine sağlık dedi ve masaya oturduk. telefonuma mesaj geldi Kim diye baktım
Gönderen Yaman:
Günaydın mira
gönderilen Yaman:
Günaydın buralarda isen gelsene kahvaltı yapıyoruz
gönderen Yaman:
tamam geliyorum
bende bir şey yazmadım ve telefonu kapattım. 5 dk sonra kapı çalmıştı.
İkizime ben bakarim dedim ve kapıya yöneldim. Yaman gelmişti.
-içeri gelsene Yaman diye bağırdı Hira ah! tabi 2 dakikadır kapının onundeyiz
Yaman in geçmesi icin kapıdan çekildim.
içeri geçtik. Kahvaltımızı ettikten sonra ben ve ikizim çantamızı alarak
evden çıktık.
offf!!!! yine BMW İ8!ben arabaya hayranlıkla bakarken Yaman
-artık binsen arabaya yoksa okula geç kalacağız diyince
arabaya bindim. Okula geldik ama ben arabadan inmiyordum. beni japon yapıştıcisi ile buraya yapıştırsınlar ya!!!!!!!!
istemeye istemeye arabadan indim. Okulun içine geldik ve sınıfa çıktık. Yaman Berk in yanına bizde Berrin ve Ceren in yanına gittik. onlar koyu bir sohbete dalmışlardi. Sanırım önemli birsey konuşuyorlardı
sonra Berrin bizi farketmiş olacak ki
Kızlar gelsenize dedi
-eğer önemli ise
+yok yok okulun 2 gün sonra partisi varmış ta ondan ne giyecegimizi konuşuyorduk dimi Ceren dedi
ceren de
-e-evet dedi kekeleyerek
+ne oluyor dedim
sonra Berrin
-ya kimseye söylemeyin ama
+tamam söz dedik aynı anda ikizim ile
sonra söze girdi
-ya Ceren in annesi ve babası ayrılma kararı almışlar. Ceren den bunu saklamışlar. Ceren de bugün eve geldiğinde onların tartışmalarında duymuş ve sinirle evden çıkıp bana geldi işte suan çok Üzgün diye sözünü tamamladı. bende üzülmüştüm! ceren e dönerek
+Cerencim bak kendini üzme tamam mı? tabi sen bunları teselli sözcükleri olarak görüyorsun sen benim hangi duyguları yaşadığımı bilmiyorsun diyorsundur. sana sadece şunları soyleyeceğim..
ilk önce tam olarak neler olup bittiğini bil. Annen ve baban ile bir konuş. yoksa bir kanıya varamazsınız sen beni dinle belki vazgeçerler belki sadece o tartışmanın içinde söylenen geçici bir sözcüktür. kendini üzme
dedim sonra Ceren bana sarıldı. Hira da
-yerinde neler söylemen gerektiğini iyi biliyorsun ikizim dedi. zil çaldı ve sınıfa çıktık.
sınıfta Yaman Berk ve Burağın hararetli bir şekilde bir seyler konuştuğunu gördük. Sonra
hoca içeri girdi ve
-gençler herkes bi bana baksın dedi sınıfı sessizlik kapladı. herkes gözlerini hocaya dikti. hoca söze girdi
-evet gençler bir yarışma var resim yarışması isteyen( kız,erkek) katılabilir. ben gruplar oluşturdum. birde mimarlık isteyen kişiler kimler onlar bilmiyorum ama mimarlık ile ilgili resim çizebilirler dedi tam da benim uzmanlik alanım
grupta
Mira-Yaman
Hira-burak
Berrin-Berk
Ceren-Aras
Murat-Melisa
vb kisiler diye herkesin ismini saydı.
ha birde Aras bizim sınıfta şansa bak!!!!
zil çalınca Aklıma şu okulun partisi geldi. Sonra bizim arkadaşlara dönerek
+bu herkesin dilinde donen parti ne zaman mış diye sordum. sorumu Yaman cevapladı
-2 gün sonra akşam saat 19.00 da başlayacak.
+hmm kızlar ve erkekler gider miyiz? dedi ikizim. herkesten onaylayıcı sesler çıktı.
+biz kızlar hadi alışverişe çıkalım elbise alalım o gün hiç uğraşmayalım dedim.
kızlarda beni onayladı bende anneme alışverişe çıktığımıza dahir mesaj attım. annem de zaten izin verdi. alışveriş merkezinin içine girince bi tane mağazada
Koyu kırmızı bir elbise gordum.
çok beğenmiştim elbiseyi. hemen mağazaya girip elbiseyi denedim. kizlar da benle geldi. ben elbiseyi giydim. çok şık durmuştu üstüme. fizigime tam oturmuştu. Sonra elbiseyi üstümden çıkartıp kabinden çıktım. fiyati ödeyerek mağazadan çıktık. Sonra Berrin bir tane elbise gördü. onun ki de çok hoş idi. Mavi koyu renk bir uzun kollu elbise dizinin birkaç karış üstündeydi. ve Berrinin üstünde çok şık durmuştu. o da elbisenin fiyatini ödedi ve o mağazadan çıktık. Tek Hira ve Ceren kalmıştı. suana kadar kaç tane mağaza girdik ve ikisine de bir
türlü elbise beğendiremedik ta ki
Hira o elbiseyi görene kadar b-bu ç-çok güzel diye kekeledi. mağazaya gidip baktığımızda çok hoş,zarif bir elbiseydi.
Toz pembesi,belinde bir kurdele vardı.Hira'da bizim gibi kabine gidip elbiseyi denedi aslında bedenleri kalmamıştı tek bir beden o da 36 ydi. ikizim kabine gidip denedikten sonra kabinden çıkıp
-nasıl olmuşum dedi ikizim.
+Gerçektende çok güzel olmuş sanki üstüne dikilmiş gibi...
Ikizim fiyati ödedikten sonra mağazadan çıktık. bir tek cerenin elbisesi kalmıştı alınmayan. Bunun için bir kaç mağaza dolaştık.
Ama cerenin zevkine göre bir şey bulamadık. Bir mağazanın önünde durmuştu ceren. bu son mağazaydı sanırım. birden durduk ne oldu diye bakinirken ceren işte bu diye çığlık attı. Karsisindaki elbiseyi baka kalmıştı durtüp hadi onu dene dedim. Elbise tam olarak şöyleydi:
Üst tarafı siyah altı pembe,pembenin arasında karışmış siyah tüller. Gayet üstünde şık ve zarif durmuştu.oda elbisenin fiyatini ödedi ve Ni hayet alışveriş bitmişti. herseyimız tamamdı. Tek yapacagimiz sey karnimizi doyurmak. Burger king'e gidip hamburgerlermizi yemenin hayalini kuruyorduk. Hayallerimizden ayrılıp Burger king'e giderek hamburgerlerimizi yiyip üstüne tatlı olarak macaron yedik. Ve evlerimizin yolunu tuttuk. Eve geldiğimizde direk odama çıkıp üstümü değiştirdim ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
Yaman'ın ağzından:
Kizlardan ayrılınca bizim eve gelmiş ciddi bir konu ile ilgili tartışıyorduk Burak ve Berk ile....
Konu şuydu;
Benim kafamdaki tümör yavaş yavaş büyümeye başlıyordu. tabiki bunun bir çaresi vardi. Ameliyat!
Çok riskli bir ameliyatti bu! o ameliyata girip birdaha cikmama ihtimalim vardı.
Hayat bana iki seçenek sunmuştu.
1.si ya ameliyata girip kurtulma şansım olacak (belki)
2.si ise tümör daha çok büyüyecek ve ölmeme sebep olacak
Benim başka şansım yoktu. Iste hayat bize oyun oynuyordu. Bana sadece iki yol sunuyordu. Ben
iki yoldan da gitmek istemiyordum. Eğer 1. Yolu seçersem belki kurtulacaktım.
Ama 2. Seçenegi secsemde oyun GAME OVER olucaktı.berk'in sesiyle düşüncelerimden ayrılıp ona döndüm.
-ne düşünüyorsun öyle kara kara
+ne olacağım diye
-nerden biliyorsun belki o ameliyata girip çıkacaksin. Kötü düşünme pozitif olmayı dene biraz bu konuda. hem sen bizi bırakıp gidemezsin valla arkandan gelip hesap sorariz.
Diyince yüzümde bir tebessüm oluştu.
+beni o kadar seviyorsunuz yani ;) dedim.
sonra burak;
-tabi seviyoruz.
+ee tabi sevilmiyecek adam miyim ben?? Yakışıklılik desen bende karizmalik desen bende daha ne olsun.
- egon yaşından büyük valla knk
Dedi Berk.
Ardından Berk ve burak gittiler.
Bende aşağı inip suyumu aldıktan sonra yukarı cikip uykuya daldım.
Cerenin ağzından
Annemle babam neden ayriliyorlardi ki? Şimdi ben kimin yanında kalacaktım. Bence Mira nin dediğini yapmalıyım. Belki de sadece kavgada sinirle söylenmiş bir sözcüktür. O düşüncelerle aşağı indim. Salona gidip annem ve babamın karşısına geçtim.
Ve şunları ekledim
-bana söylemek istediğiniz veya sakladığınız bir sey var mı? Dedim
Annem
+y-yok kızım ne olabilir ki?
-mesela ayrılık kararınızı neden aldığınızı söyleyebilirsiniz dediğimde annem sesli bir şekilde yutkundu. Ve şunları ekledi.
+canım kızım anne ve babanın arasında böyle kavgalar olabilir. O sözcük sinirle söylenmis bir şeydi. Ben ve baban çok Üzgünüz sende üzülme ayrılma diye birşey yok..
-tamam annem işte ben bi an öyle diyince yanlış anlamışım dedim ve yukarı çıktım. Bu müjdeli haberi kızlara vermem gerekti. Özellikle mira ya...
onun sayesinde oldu bunlar.yarın sabah ilk iş onlara haber vermek olacak. Alarmı kurdum ve yatağima yattım.

*******
Sabah Kalktığımda saatin 08.15 oldunu gördüm. Eeee ben alarmı kurmuştum ama. Hemn üstüme birşeyler giyerek okulun yolunu tuttum. Sınıfa girer girmez kızların bir yerde konuştugunu gördüm. Onlara Saka yapmaya karar verdim ve Üzgün halimi takınarak yanlarına gittim. Ve yalandan ağlamaya başladım. Hira hemen sordu
-ne oldu yoksa ayriliyorlar mı?
Bende
+e-evet malesef dedim hem gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Cidden suan ki surat ifadeleri çok komik ti. Dudaklarımı birbirine bastırıyordum.
Ardından bir kahkaha attım. O arada bana sordular
-ne oldu neden gülüyorsun?
+kızlar ben size şaka yaptım simdi. Annem ve babamla konuştum ve olayi yanlış anladigimı ve sinirle çıkan bir laf olduğunu söylediler. Bana ölümcül bakışlar yolluyorlardi. Sanırım bana okulu turlatcaklar
YARDIM EDİN!!!!!!!

İKİZLER Where stories live. Discover now