BÖLÜM:49 DÜĞÜN

10.5K 623 369
                                    

İlk olarak bilin ki finale yaklaşıyoruz..

Annemle tartışmamızdan iki gün geçmişti ama hala ne ondan ne de benden bir ses çıkmıştı. Hala tüm herkes ile beraber Arslan'ın evindeydik. Şu an Azra, Esra ve Belçim ile bir odada oyun oynuyorduk. Fikir Esra'dan çıkmıştı.

"Ben kazandım!" Dedi Azra sevinçle ellerini çarparak. Gülümsemeye çalıştım ama olduğu kadar.

"Ya bırakın şu oyunu kızın dertleşmeye ihtiyacı var." Dedi Belçim oyunu bir kenara çekerek. Üçü de bana yaklaştı.

"Annen sana ne dedi?" Dedi Belçim elimi tutarak. Sustum. Konuşamadım.

"Defne anlatmazsan rahatlayamazsın." Dedi Azra da.

Biraz dertleşmekten zarar gelmez.

"Bir sürü şey dedi ama bana olan bakışı çok acıttı." Gözlerim tekrar doldu ama yaşları geri gönderdim.

Şu an ağlamayacaksın.

"Annenin nasıl haberi oldu?" Dedi Esra.

"Ya bilmiyorum, bilinmeyen diye biri mesaj atmış." Dedim. O bilinmeyeni bulduğum gibi katil olacaktım.

"İstersen, kim olduğunu bulabilirim." Dedi Belçim. Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Nasıl bulacaksın?" Dedim.

"Teknoloji ile aram çok iyi ben hallederim."

"Gerçekten çok teşekkür ederim." Dedim.

"Hem annen sonsuza kadar öyle kalmaz." Dedi Esra.

"Evet. Herşeyi anlatmışsın." Dedi Azra da.

"Beni üzen de o." Dedim. Annemin hiç bir şey bilmemesi gerekiyordu.

"Bak aslında hikayelerimiz benzer." Dedi Belçim.

"Nasıl?"

"Benim de annem atlası duyunca bana sert çıktı. Çünkü Atlas bu dünyada, magazinlerde, çapkın ve işsiz biriydi. O gün annemden ilk tokatımı yedim. Babam ise sadece izledi. Ama şu an annem benden çok atlası seviyor! Yani emin ol düzeliyor." Dedi. Dediği gibi olur muydu? Belçim'in bu hikayesi ile ona uzanıp sarıldım.

"Teşekkür ederim." Dedim. Kapı bir anda açılınca hepimiz oraya döndük.

"Uyuma vaktiniz geldi." Dedi Cem.

"Biz çocuk muyuz?" Dedi Esra.

"Evet."

"Siktir git ya." Dedi Esra. Cem canı acımış gibi kalbini tuttu ve dizlerinin üzerine düştü.

"Kalbim bu ağır (!) küfrü kaldıramaz." Dedi. Gülerek kalkıp yanından geçtim.

"İyi uykular." Dedim hepsine. Ardından Arslan'ın odasına girdim. Arslan karşılıklı koltukların birinde kitap okuyordu. Onu rahatsız etmeden yatağa ilerledim.

"Buraya gel." Sesini duyunca sırıttım ve yanına gittim. Kitabını masanın üstüne bıraktı ve tekli koltukta kucağında benim için bir yer açtı. Beklemeden kucağına yerleştim. Sanki tüm huzursuzluk üzerimden uçup gitmişti. Şu an için çok huzurluydum. Kolları belime dolandı ve beni daha çok kendine çekti. Başımı göğsüne yasladım. Elleri varla yok arasında saçlarım da gezindi.

MİHRİMAH/ Yarı Texting [+18]Where stories live. Discover now