BÖLÜM:39 ASEL

12.9K 655 271
                                    

S-e-l-a-m

Görüşürüz

Sabaha kadar uyumamıştım. Benimle beraber Arslan da uyumamıştı. Başım kazan gibiydi. Sonunda 24 saat bitmişti. Özgür ve diğerleri çoktan evden çıkmıştı.

"Arslan hadi okul var." Dedim saat 07.00 olmuştu.

"Sen bir yere gitmiyorsun." Demesi ile kaşlarımı çattım.

"Bugün edebiyat sınavı var!"

"Tüm gün uyumadın yat dinlen Defne." Dedi ve kalkıp dolabından bir gömlek çıkarıp üzerine geçirdi.

"Hocamız telafi sınavını çok zor yapıyor!" Dedim ona ithamda bulunarak. Sırıtarak bana döndü.

"Hocanla konuşurum kolay yapar." Tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

"Öğrencilerinizden beni ayırıyor musunuz?" Benim ne özelliğim var bana kolay yapıyor?

"Her telafi öğrencisine gelen öğrenci kafa travması yaşamıyor." Dedi o da haklıydı.

"Peki iyi dersler."  Üstünü giyinmişti beyaz gömlek, siyah pantalon... Bana doğru eğildi ve saçlarıma öpücük kondurdu.

"Sakın yataktan çıkma dinlen." Ona kafamı salladım ve o da evden çıktı. Annem şu an okula gittiğimi sandığı için sıkıntı yoktu.

Bir saattir yatakta uyuduğum için canım sıkılmıştı. Kalkıp altıma bir eşofman geçirdim. Merdivenlerden inip mutfağa girdim ve biraz atıştırdım. Çalan kapı ile oflayıp mutfaktan çıktım. Kapıyı açınca Cem'i gördüm. Bana sormadan içeri girdi.

"Cem?"

"Defne?"

"Siktir git." Çok içten söylemiştim.

"Aşk olsun." Hala önümde pişkin pişkin duruyordu.

"Cem 24 saat senin yüzünden uyumadım Arslan seni gebertmediyse ben gebertirim." Üstüne doğru yürüdüğümde koltuktan ayağa kalktı. Koltuğun üstünde duruyordu!

"Hoşt lan. Aa misafire böyle davranılır mı? Çok ayıp-" elime aldığım yastığı ona attım. Koltukta geriye doğru düştü ve ondan bir inilti çıktı. Ödeştik.

"Ödeştik şimdi ne bok yapıyorsan yapabilirsin." Dedim ve merdivenlerden yukarı çıktım.

"Allah'ın çingenesi!" Diye bağırdı arkamdan. Çingene? Ben mi?

Kuru iftira

Arslan'ın odasına geri girdim. Hala uykum vardı... Yatağa kendimi attım ve biraz daha uyudum...

"Defne?"

"Defne?"

"Camış gibi yatıyorsun amına koyayım!"

Art arda birinin seslenmesi ve beni sarması ile sinirlenerek gözlerimi açtım tek isteğim uyumaktı. Kafamda dikilen Cem'i görünce uyandım.

"Cem Allah senin belanı vermesin. Bir saatçik uyuyacaktım-" sözümü kesti.

"Bir saat?"

"Evet?" Telefonun ekranını bana gösterdi. Saat 17.00 olmuştu! Beş saattir uyuyor muyum?

"Arslan nerede?"

MİHRİMAH/ Yarı Texting [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin