28.BÖLÜM

1.2K 81 33
                                    

"Mükemmel hissediyorum." Dedim eve girerek.

"Allah'ım delirdi bu kız." Dedi annem bana bakarak. Hepimiz gülerken kendimi koltuğa atıp başımı yanımda oturan Ozan'ın omzuna koydum.

Kaskatı kesildiğini hissettim. Fakat sonra o da başını yasladı.

"Ay ne kadar yorulmuşum be." Kendimi gerçekten çok güzel hissediyordum. Aşırı enerjik ve keyifliydim. Bunun nedenini bende bilmiyordum.

"Öyle olur, elin dursa ayağın, durmadı, ayağın dursa çenen durmadı, çenen dursa miniklerin durmadı." Diye sitem etti Barkın. Kaşlarımı çatarak baktım.

"Sen benden sıkıldın mı? Eğer sıkıldıysan söyle, ben başkasını bulurum." Dediğimde Kaan ve Taha aynı anda büyük bir kahkaha kopardı. Bakışlarım ayakta duran Dağhan'a kaydığında elimle 'gel, gel' işareti yaptım.

"Gel bakim, ablasının gülü." Dedim. Hızlıca yanım gelip oturduğunda, başını göğsüme yasladı. Kıvırcık saçlarını okşarken Dağhan mayışmaya başlamıştı.

"Anne," dedi Pars. Annem şefkatle ona baktı.

"Pazar günü, hep beraber piknik mi yapsak." Bugün pazartesiydi. Ve Pars'tan ilk defa böyle bir şey duyuyordum. Daha çok ev kuşuydu çünkü o. İse gider gelirdi.

Annem babama bakıp tekar Pars'a döndü.

"Sizin işleriniz yoksa olur. Çok da güzel olur. Ailecek ilk kez piknik yapmış oluruz." Dediğinde gülümsedim. Ailecek ilk piknik. Kulağa hoş geliyor.

Bir de duygusal.

Evet duygusal.

🎀🎀🎀

"Anne ben markete çıkıyorum!" Diyerek içeri seslendim.

"Saat geç oldu İlgi, Barkın gitsin senin yerine."

"Yok annem hemen gidip geleceğim zaten."

"Yok kızım olmaz öyle şey. Hava karanlık." Başımı yana yatırıp ona baktım.

"Annem hemen geleceğim, gerçekten. Hem bak," dedim ve elimdeki telefonu gösterdim. "Telefonum da yanımda. Ararım bir şey olursa." Annem istemey istemeye başını salladı.

"İyi madem. Ara ama." Yanağını öpüp ayakkabılarımı giydim.

"Tamam." Hoplaya zıplaya markete doğru ilerledim. Saat 12'ye geliyordu ve burada açık market bulmak zordu. Fakat bulabilmiştim. Canım cips çekmişti bu yüzden de bu saatte gidiyordum. Ayrıca biraz hava almak iyi olurdu. Evet Barkın gitse de güzel olurdu, çalışırdı köle ama bugün çıkasım gelmişti. Markete girip en sevdiğim cipsten ve soğuk kahveden aldım. Hızlıca ödeyip marketten çıktım. Elimdeki poşeti sallaya sallaya yürürken arkadan ayaka sesleri geldi.

Olduğum yerde durup göz devirdim,

"Yani kardeşim, bir rahat durun ya." Diye söylendim. Sesler kesilmeyip daha da yaklaşınca yumruğumu kaldırıp ani bir hareketle arkaya döndüm. Fakat daha vuramadan kolumu tuttu. Aniden kolumu tutunca da sendeleyip bir iki adım yaklaşmış bulundum. Bakışlarımı kolumu tutan elinden yüzüne doğru çevirdim.

"Demir?" Dedim sorar gibi. Yani herkes olurdu, arabacan olmazdı.

"Kulakların ve reflekslerin kuvvetliymiş." Dedi gözlerimin içine bakarak. O kadar yoğun bakıyordu ki bir an yok olacak gibi hissettim.

"Öyledir." Diye fısıldadım. Aynı şekilde gözlerine bakmaya başlamıştım.

"Sen neden buradasın?" Dedim. Başını yana çevirip eve baktı.

İLGİ/GERÇEK AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin