56. B Ö L Ü M

5K 196 48
                                    

Sait'in yatak odamızda sigara yakışına öfkeyle bakarken Bars ile karşılıklı oturmuş gelen maile bakıyorlardı. Sait çok daha panikti yarın onun başarı günü olacakken felaket haberini almış oldu. Bars ise dalgındı Sait'in korkuyla söylediklerini dinlemiyor gibiydi.

Konuşamalarını bekliyordum ama bir iki cümle hariç hiç konuşmadılar. Göz kapaklarım ağırlaştı.

"Verda sen üstteki misafir odasında uyu bu gece." Dedi Bars. Aslında meraktan uyumamıştım bu kadar saat Bars'ın ne planladığını maili araştıracaklar mı diye düşünmekten uyuyamamıştım ki uyuyamazdım da.

Tam itiraz edecekken Bars

"Sakın itiraz edeyim deme. Hadi." Dedi. Ayaklarımı sürterek olabildiğince gürültülü bir şekilde odamdan çıktım. Bir süre kapının önünde bekledim belki konuşurlar diye ama uykusuzluk feci bir şekilde beni çekiyordu dayanamayıp odaya gittim doğruca uykuyla buluştum.

Odadaki masayı özenle hazırladıktan sonra bir adım geri atıp muhteşem sofraya gülümseyerek baktım. Aslında daha önce bilmediğim bir yerde olduğum için eşyaların nerede olduğunu bulamamıştım haliyle epey uzun sürmüştü bu güzel sofrayı kurmak.

İçecekleri getirmek için hızla mutfağa gidip sürahiyi ve birkaç bardağı kapıp tekrar odaya gittim. Korkuyla irkilip bardakları elimden düşürdüm.

"Ne o? Benden mi korktun?" Dedi Nazlı. Önündeki tabağa yemeklerden dolduruyordu. İştahla birkaç çatal aldıktan sonra eline bardağı aldı boş olduğunu görünce

"Samet! Anneciğim bana su getirir misin?" Diye. Bağırdı küçük oğluna.

Nazlı? Samet mi? Allah'ım deliriyor muyum? Hayır bu gerçek değil. Nazlı öldü o burada değil korkacak bir şey yok.

Kendimi sakinleştirmeye çalışırken Samet şu dolu bardağı annesine taşıdı. Yere düşürdüğüm bardakların cam kırıklarına rahatlıkla basıp odadan çıktı.

"Ellerine sağlık. Yemekler çok güzel olmuş." Dedi Nazlı.

"Sen, sen burada gerçekten yoksun. Değil mi?" Dedim. Nazlı güldü.

"Bilmem. Bana ve aileme neler olduğunu en iyi sen bilirsin." Deyip yavaşça ayağa kalktı Nazlı.

"Kimin için bu gösterişli sofra! Hangimizin etinden kanından yaptın! Kime yaptın?" Diye bağırarak yanıma geliyordu. Bunca zamandır tanıdığım Nazlı değildi bu. Ben Nazlı'yı hiç bu kadar öfkeli görmemiştim. Dibime kadar yaklaşan Nazlı

"Beni koparıp aldığın bu dünya seni yaşatır mı?" Dedi. Korkuyla Nazlı'ya bakıyordum.

"Ben bir şey yapmadım." Deyip duruyordum.

"Sende yaşattıklarını yaşarsın elbet Verda. Herkese yaptığını bir saatte yaşarsın anlamazsın." Diyerek arkamdan çıkan Beran'la iyice korkup çığlık attım.

O çığlık boğazımı yırtarcasına beni uyandırdı. Nefes nefese kalmıştım korkuyla elimi göğsüme koydum delirmiş gibi etrafa bakıyordum. Sabahın ilk ışıkları odayı huzurla doldururken son derece huzursuz bir şekilde yataktan çıktım. Banyoya koşup yüzümü defalarca soğuk suyla yıkadım. Huzursuzluk beni daha fazla boğmasın diye hızla odadan çıktım. Birden karşımda Iraz durdu. Ufak bi çığlık daha kaçtı ağzımdan.

"Hayrola ne bağırır durursun?" Dedi. Nefes verip gözlerimi kırpıştırdım.

"Yok bir şey." Dedim. Avluya bakıp Bars'ın nerede olduğunu anlamaya çalışırken

BERDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin