9

3.6K 668 368
                                    

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Büyük bir panik içerisinde alt kata indiğimizde, Sunoo'nun Soobin'in cesedinin yanında yattığını gördüm.

"Sunoo... Sunoo'yu diriltebilirim!" diyerek hızla telefonumdan listeye girip ismine tıkladığımda bir uyarı daha verdi. 'Oylama sonucu ölmeyen kimseyi asla kurtaramazsın, Sunoo'yu mafya öldürdü ve bu yüzden onu diriltemezsin.'

Hıçkırarak yere çöktüm. "Kyungsan seni öldüreceğim!" diye haykırdığımda Taehyung bana sıkıca sarıldı. 

"Tüm öğrenciler havuz salonuna." Megafondan yayılan sesle birlikte ağlayarak başımı kaldırdım. "İki arkadaşımızı daha kaybettik ve ben hiçbir şey yapamıyorum..." diye mırıldandım.

Telefonlarımıza o anda bildirim geldi. "2 dakika içerisinde havuz salonuna gitmeyenler ölecek." yazıyor, Jungkook hadi kalk gitmemiz lazım."

"Özür dilerim..." diyerek Sunoo ve Soobin'in gözlerine uzanıp açık kalan gözlerinin kapanmalarını sağladım sırasıyla.

Taehyung beni çekiştirerek ayağa kalktığı gibi elimden sıkı sıkı tutarak koşmaya başladı. "Kyungsan onu aşağıya inerken öldürüp yangın merdivenlerinden kaçıp gitti. Ama onun öldürdüğünü biliyoruz."

"O şerefsizdi kesin, ama şu an acilen havuz salonuna varmamız lazım, saniyelerimiz kaldı." diyerek basamakları hızlıca tırmanırken adımlarına uyum sağlamaya çalıştım.

Soluk soluğa tam da 10 saniye kala havuz salonuna vardığımızda, Kyungsan, Jichang, Yoona, Limhyun'un çoktan geldiğini gördük.

Daniel hemen arkamızdan giriş yaparken Dayeon'da onun peşinden içeriye girdi. "Dayeon verilen süre içerisinde havuz salonuna gelemediği için infaz edilecek."

Daniel tek bir saniye ile kurtulmuş olsa da Dayeon kurtulamamıştı. 

"Hayır!" diye çığlık çığlığa bağırdı Dayeon. "Doktor kimse beni kurtarsın! Lütfen ölmek istemiyorum!"

"Buradaki hiç kimse ölmek istemiyor seni sürtük." dedi Yoona. Dayeon'un kaşları havalandı. "Yoona, hani arkadaştık? Hani birlik olup buradan kurtulacaktık!"

"Aptal gibi geç kalmasaydın." diyerek omzunu umursamaz bir tavırla silkti. O sırada Dayeon'un başı geriye doğru kaydı ve havuz salonunun cam kapısına çarparak kırıp dışarıya çıktı.

Cam kırıkları yüzüne patlamış ve batmış bir şekilde koşarak koridora yönelip gözden kayboldu. Daniel korkudan dışarıya bile çıkamadı. Kimse peşinden gitmese de saniyeler sonrasında büyük bir gümbürtü geldi.

"Aşağıya attı kendini..." dedi Daniel titreyen bir sesle.

"Dayeon'un infazı gerçekleşti, Dayeon sivildi." Havuz salonunda yankılanan duyuruyla birlikte Limhyun, "7 kişi kaldık." dedi.

Tam o sırada bir duyuru sesi daha geldi. "Woobin'i aşağıya iten kimdi? İtiraf etsin."

Bakışlarım hızla Kyungsan'ın gözlerine kaydı. "Sendin değil mi! İtiraf et hadi!"

"İtiraf eden kişi ölecek kesin." dedi Limhyun. "Woobin'in hayaleti intikam için burada." diye homurdandı Yoona.

"Siz üçünüz işin içindesiniz değil mi?! Hanginiz attı Woobin'i aşağıya?! Hanginiz onu ölüme itti?!" diye haykırdım. Sesim havuz salonunda derin bir yankı bıraktı. "Ne yaptı size! Size ne zararı oldu?! Neden yaptınız bunu ona!"

DANGEROUSLY AND DEADLY • TAEKOOK ✓Where stories live. Discover now