Yüzleştikten sonra

1K 31 9
                                    

Merhabalar ilk denememle karşınızdayım umarım beğenirsiniz.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○○●○●○●○●○●○●○●○

Kafası ağır gelirdi bedenine şehzadenin Ne yapacaktı nasıl çıkacaktı bu cendereden. Neden Gonca ? Aklındaki tek sual buydu cevabıda vardı lakin anlayamıyordu nasıl yapardı saatlerdir düşünmekten kendini yiyiyordu şehzade.

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●

Kayılar şüphesiz en zor yerlerden geldi buralara kadar. Güç, kuvvet ve kudret sahibiydiler lakin bu kadarda sınanmamalıydı bu kadar düşmanı olmamalıydı Âl-i Osman'ın. Kendi kanından düşman olurmu hiç?

Olur ya olur en güvendiğinde düşman olur kandaşın bildiğinde düşman olur zor zamanlar vardı önlerinde  bir tarafta tacaeddin noyan öbür tarafta romanın celladı eğer germiyanların cihana sahip olma tutkusu olmasaydı birlik içinde yürünen bu yol bu kadar zor olmazdı. Ne kadar sıkıntısı olsada evlatlarını bu halde görmeye dayanamazdı ve bütün ailenin bulunduğu sofrada söze atıldı.

- Eee şehzadeler pek bir durgun gördüm sizi.

- He ya bey babam haklısın valla evlenin dedik hani sevdalı varmı onu da konuştukda ağabeylerimin hali hal değil. Cenkten yeni çıkmış gibiler. Diye susmak bilmeyen ağzını açtı Fatma hatun.

-Durasın kızım sende yangına körükle gidersin hele bir dur. Susturmak suretiyle konuştu Malhun hatun.

- Dıştaki cenk biterde içtekinin bittiği ne vakit görülmüş bacım. isyan edercesine konuştu Orhan bey.

İki şehzade bir orduyu def etsede iki güzel vardır ki iki şehzadenin de en büyük savaşı olurdu. Ne vakit galip geleceklerdi. İkisinin derdi hiç bitmezdi Orhan anası ile sevdalı olduğu kadın arasında kalmıştı. Alaeddin ise tamamen bitmişti.

Germiyanların Kütahya sarayına dönmesinden iki hafta geçmişti Alaeddin her ne kadar kızgın olsada gonacasını çok özlemişti. Özlese neye yarardı kendini yiyip bitirmekten başka. Bala hatun oğlunun bu haline dayanamazdı saadete çok kızardı iki evladında masum sevdasına nasıl geçeceği belli olmayan bir leke çalmıştı. "Evlat" ne demekti saadet hatun için  bunu biliyormuydu ya da ne sanıyordu . Evlat demek onun menfaat uğruna harcadığı kızımıydı yoksa kibirle büyüttüğü oğlumu. Evladını kaybeden bir ana için bunlara şahit olmak ağır gelirdi ona.

- Gardaş hele aşa eziyet ettiğin yeter az bi yüzünü göster.

- Hele bana diyene bak senin derdin azdır sanki ağabey.

- Seni böyle görmek yüreğimi yakar gardaşım. Elini yanındaki ağabeyinin koluna koyarak

-Geçecek ağabey geçecek

- He ya geçer ağabeylerim. Hem Alaeddin ağabey Gonca hat-

- Yeter bacım ben onun adını duymayacam diye evvelinde dediydim lüzumu yoktur gayrı sende daha fazla diretmeyesin. Adını duyanda hâlâ deli gibi atan yüreğini yok sayardı. Başka ne edecekti ki ailesi kabul edermiydi goncayı bunca olana rağmen.

Osman bey onların bu haline hem üzülür hemde gençliğini hatırlardı.
-Ah evlatlar ah siz çok kolay bellemişsiniz sevdayı sefasını sürmek kolay eh birde cefasını çekin. Sevdanızı güçlü kılan budur ne kadar çabalandı, gönlünüze helalmi heç bunları sordunuzmu.

-Doğru dersin babam doğru... Alaeddin babamı işittin pes etmek yok.

- Bizimkisi çoktan bitmiştir hele sen önüne bakasın ağabey yolun uzundur. Bitti derdi herkes lafı oraya getirdiğinde bitti deyip geçerdi ama o hikayenin bitmediğini ikisinden başkası bilmeyecekti.

ORHOL VE ALGON HİKAYELERİWhere stories live. Discover now