El Kızı

El Kızı*5

Narin aramıştı beni , dışarı çıkmam için ısrar ediyordu ama ben pek dışarı çıkmak istemiyordum.
17 Kasım...Oysa ki bugün benim doğum günümdü, artık büyüdüğüm için böyle şeyleri  önemsemiyordum , annem bir pasta yapar öylece kutlardık, sanırım depresyona giriyordum artık beni mutlu etmiyordu bunlar.
Ama hazırlandim Narin' in sesi çok mutlu geliyordu benim için bir sürpriz yapmış olmalıydı

(Nazlı'nin kombini)

Hazırlanıp , söylediği cafeye gittim.
Garson gelip beni karşıladı üst katta alalım sizi dedi. Merdivenlerden yukarı çıktım tam içeri girecekken üstüme konfeti patlatti Murat gülerek onlara baktım, abim, Asya, Gülfem, Narin, Murat hepsi iyi ki doğdun diye bağırıyordu." Yaa siz neler yapmışsınız böylee" Narin bana doğru geldi sarıldı, " iyi ki doğdun canım "
Abim ve Asya' da gelip doğum günümü kutladı.
Gülfem bana yaklaşıp, "başımın belası olacağını düşünüyordum ama seni çok sevdim iyi ki varsın" diyerek sarıldı.
En son Murat kalmıştı bana yaklaştı elini koluma koyup , iyi ki doğdun iyi ki seni tanıdım " diyerek gülümsedi
"Hadi pastayı üfle" dedi abim.
"Önce dilek tutt" diyordu heyecanla Narin
Aynen dilek tutmayı unutma dedi Murat.
"Tamam" dileğimi tutup mumları üfledim.
Herkes alkışladı, çok mutlu olmuştum, herşey o kadar güzeldiki hepsi bana hediyelerini verdiler;
Narin çanta almıştı, Murat parfüm, Gülfem bir kupa , Asya ışıklı bir kar küresi ve kolye, abimse bir ajanda ile kalem hediye etmişti hepsi birbirinden güzeldi.
Murat hediyesini verip, erkenden gitmişti Kadir abimle, bir araziye bakacaktık, deyip gitti. " Narin'i biz bırakırız aklın kalmasın " dedik.

Murat, çıkarken bana sarıldı tekrar iyi doğdun prenses diyip gitti .
Sarılmasıyla , mutlu olmuştum.
Eğlencenin sonuna doğru Gülfem abime bende gitsem iyi olacak dedi. " Tamam gidelim o zaman"

Telefonum çaldı, teyzem arıyordu:
"İyi ki doğdun, hayırsız!!
"Teyzee , aşk olsun ,ne hayırsızlığımı gördün?
"Şaka yapıyorum kız, alındın mı?
"Alınıyorum haaa!
"Alınma, alınma hadi konağa gelde hediyeni vereyim "
"Yok Teyze ben o konağa adımımı atmam o Buzdağı şimdi oradadır!
"Yok kız evde değil, valla evde yok hem olsa gel der miyim?
"Teyze yok valla sen akşam bize gelirsin"
"Yok kız ben gelmem size, körolası babanı görmeye hiç niyetim yok !
"Yaa, Allah teyze babam ne yaptı sana "
"Heyy seni savundum diye bana demediğini bırakmadı kele!!
Teyze ama , bak valla dedin eğer oradaysa valla senle bozuşuruz tamam!!
"Tamam kız gel hadi bekliyom"
...
Abimler gitmişlerdi bizde Narin'le beraber konağa gidicektik.
Saat 15:45'ti toplantı bitmişti, odama geçtim bir kaç dosyaya baktım.
....HAZAR' dan....
Kızımı özlemiştim, masadaki resme bakıyordum. Berfin hamileyken çektirmiştik . O da kızımızı görmeyi çok isterdi; Melek artık 2 yaşındaydı, zaman geçiyordu ama kalbimdeki boşluk dolmuyordu, unuttum dediğim acılar her gece kapımı çalıyordu. Meleğin gözlerinde , Berfin'i görüyordum bu bana çok acı veriyordu ama onu görüyor olmak bir yandan onun bana bıraktığı bir nimetti. Eğer Melek olmasaydı aklımı da kaybederdim. O hastane koridorunda kalbimi, ruhumu Berfin'le beraber kaybetmiştim. O gün öldüm ben sadece kızım için ayaktayım o olmasaydı yaşayan bir ölüden farkım olmazdı.
Anam da babam da beni evlenmeye zorluyor ama yapamam bu kalbin sahibine ihanet edemem.

"Sen bir eş istemezsin peki madem çocuğuna ana da mı istemezsin" demişti anam . İşte bu beni daha çok delirtiyordu. Berfin kızımızı görmemiş, kokusunu bile almamıştı, ana dediğini duymak bile nasip olmamıştı,  nasıl başkasına ana demesine razı olurum Berfin onu dünyaya getirmek için canından vazgeçmişken...
Esma ablayi aradım.
Meleği sordum, telefonu kulağına alıp babaa , baba demesini özlemiştim ama uyuyordu. Eve gitmeye karar verdim.
....
Eve gelmiştim, bir kahkaha sesi duydum!
Sesin geldiği yöne doğru giderken
"Adın ne, bakalım tekrar söyle, hadi tekrar"
"Meyekk"
Tekrar bir kahkaha sesi ....

         ...El Kızı* 5