Başroller Ölmez

110 4 6
                                    

Ayağımdan bedenime doğru ufak iniltili bir meltem esti...
çarşafa biraz daha sarıldım üşüyerek, sıcağı aradım.
burnumu açan kokuyu derinden nefes alarak içime çektim tanıdık bulma çabasıyla atmosferde hissedilen tuhaf kokular bir dokunuş gibi vücudu sardı, tüylerimi dikti

çürük vişne kokusu naftalin ya da bir takım tütsü yanmış bir şeyler kokuyordu, bu koku ağır geldi kirpiklerim oynadı ama açmak için çok yorgundum...
parmaklarımı biraz oynattım hareket ediyorum, zorluyorum, ama felç gibi bedenimde bir ağırlık yatıyordu kirpiklerim aralandı gözlerimi sanki açmamışım gibi karanlığın aralığında kalmışım

gözlerim ışıksız bir odaya alışmaya çalıştı tanımlayamadım, kafamda belkide yüzlerce soru ama tek bir soruya bağlı haldeler 'nerdeyim? yavaşça dirseğimin üstünde yükseldim etrafa bakarken saçlarımın arasındaki parmaklarımı çektim.

yontulmuş çiçek parçalarına benzeyen balkon demirlerine doğru baktım, kapısı açıktı yarı yarıya ay yüzüme ellerime bedenime ışığını yansıttıyordu üzerimdeki çarşafı kaldırarak, yatağın üzerinde dinledim.
ayın ışığı kadar gördüğüm odaya göz gezdirdim kırmızı renk tonları çok vurgucuydu göz bebeklerim püsküllü gibi bulanıklaştı, kafamı toplamak için derdinden akciğerlerimin gücünü gösterdim kafam açıldığında sorularımı sordum;

Ezgi-Ah neredeyim ben? öldüm ve ruhlar aleminde miyim...

-geçmişten bir vizyon-

Ares-kurtuluşun benimle beraber oluyor mutlu musun?

Ezgi-nasıl

Ona doğru yaklaştığımda bana küçük cam şişede rengini benimsiyemediğim ağır kokulu suyu elime koydu

Ares-zehirlenerek

Kabullendim bir yanımda ölü yatan emreye bakarak son yudumlarımı aldım...

Ezgi-görüşmek üzere

Ares-ruhlar aleminde

-Şimdiki zaman-

Ezgi-peki bu yataktan kalkıp bu yeri araştırmam gerek sandığım ruhlar alemi yaşam içeriyor? Ya da ben rüya görüyorum... Ama çok gerçekçi?

Ayağım titredi bir bebek gibi adımlarımı korkak attım. zemine alışan bacaklarım ağrıyordu uzun zamandır bu yataktan kalkamadım sanki hisslerim beni düşündürdü çıplak bacaklarım soğuk zeminde adım adım odadan çıkmak için yürüdü. üstümdeki ince kumaş soğuk havayı içine alıyordu balkon kapısı hep açık olmamakla birlikteydi çünkü bu kadar soğuğu hissetsem o günlerde uyanırdım

Ezgi-burası cidden soğuk melekler ve şeytanlar okulunda olsam böyle olmazdı şimdi tanımadığım bir yerdeyim

Kapıyı yavaşça ittim arkamda açık kapıdan uzaklaşıp koridordaki sağ ve sol kapıları karşılıklı odalara, göz gezdirdim koridorun bir ucunda tuhaf süslemelerin karşısında durakaldım...

maskeler, yapılar, bana bakan gözler gibiydi kırmızı tondaki perde maskelerin sağında solunda asılı aşağı süzüldüler

maskeler, yapılar, bana bakan gözler gibiydi kırmızı tondaki perde maskelerin sağında solunda asılı aşağı süzüldüler

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kara lale devri-tüllaWhere stories live. Discover now