Yumeina

115 12 114
                                    

Selam selamm. Canlı mı burası? Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorum atmayı unutmayınn. Açıkçası kitabı ot7 yani 7 kişilik bir ilişki haline getirmek aklımda dönmüyor degil ama yine de böyle devam edecek galiba. Öpüldünüz. Bayy. 💕✨🤌

-

Başımı gömüldüğüm yerde kıpırdatarak ağzımı açtım. Derin bir nefes alırken fotoğraf çekilme sesini duydum. Çok sıcak ve rahat bir yerde yatıyordum. " Rahat bırak onları Jim. Yoruldular biraz uyusunlar. Hadi bebeğim. " En sonunda üzerimde hissettiğim karaltı kalktığında göğsüne uzandığım bedenle aynı anda kıpırdanarak gözlerimizi açtık. Ufak birkaç çekimin yapıldığı yerde uyuya kalmıştım. Herşey zaten bitsede asistan olduğum gerçeğiyle mahcup olmuştum.

" Ben uyuyakalmışım. Üzgünüm hyung. " Mırıldanıp gözümü ovuştururken bedenimi bir milim kıpırdatmak istemiyordum ancak resmen Taehyung hyungun üzerine yatmıştım. Gerçi hyung yerinden memnun duruyordu. " Biraz daha böyle kalalım. Hâlâ uykum var gibi hissediyorum. " Hırıltılı sesiyle mırıldanıp kafasını saçlarıma gömdüğünde kulaklarıma kadar kızardığımı hissettim. Çok utanmıştım derin bir nefes aldığında.

O sırada telefonumu elime aldım. Takip ettiğim belli fan siteleri vardı. Fake hesapla takip ediyordum elbette. Ancak net bir şekilde gördüğüm görüntülerden biriyle ve yorumlarla gözlerim irice açıldı. Taekook isimli bir tag oluşturulmuştu. Hemde bu kadar kısa sürede patlamıştı.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Taehyung hyungun ben uyurken üzerimi düzelttiği, üstümüzü bile değiştirmeden yığıldığımız yerde birlikte uyuyup uyandığımız zaman ve çektiğimiz bölümde devamlı elimden tuttuğu bana sarıldığı anları deli gibi paylaşıp tagler çıkarıyorlardı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Taehyung hyungun ben uyurken üzerimi düzelttiği, üstümüzü bile değiştirmeden yığıldığımız yerde birlikte uyuyup uyandığımız zaman ve çektiğimiz bölümde devamlı elimden tuttuğu bana sarıldığı anları deli gibi paylaşıp tagler çıkarıyorlardı. Ben öylece açılmış ağzımla ve iri gözlerimle telefona bakarken görüş açıma esmer bir el girdi. Birlikte uyuduğumuz fotoğrafı işaret etti. O sırada aşağı doğru kaymaya başlamıştım yattığım konumdan dolayı.

Belimde durduğunu yeni fark ettiğim eli sayesinde beni biraz daha yukarı çekip rahat bir konuma getirirken kulağımın dibinde nefesini vererek anlamlandırmak için çabaladığım cümleyi söyledi. " Çok tatlı gözüküyoruz. " Nefesim kesilirken telefonu daha sıkı tutarak gözlerimi kırpıştırdım. Çok heyecan yapmıştım bir anda. " H-hyung ben şey, biz yani kalkayım ben zaten uykumu aldım. " Kolları arasından kalkmaya çalıştığımda bana izin vererek elini gevşetti.

" Alırsın tabi uykunu. Yattığın yer rahat olunca. " Koltuğun köşesine oturarak ellerimi yüzüme kapadım ve dizlerimi kendime çektim. Beni neden bu kadar çok utandırıyordu ki? Ardından oturduğum yerden kalkarak burnumu çektim. Alerjim tutmuştu yine. Ortalıkta duran dosyaları ve eşyaları alırken hyunglar bana yardımcı oldu. Böylece bugünki işler bitmişti ve bir hafta boyunca tatildeydik. Bir haftanın ardından konser olacaktı.

Alerjim tuttuğu için sürekli sürekli burnumu çekerken başım ağrımaya başladı. Namjoon hyungun seslenmesiyle o yöne döndüm. " Jeongguk, alerjin başlamış yine. Sen bu tozlu ortamda daha fazla durma bebeğim. Bir ağrı kesici alıp yat güzelce. " Kafamı sallayarak gözlerimi ovuşturdum ve ayağa kalktım. Başım dönüyordu. Bugün neredeyse hiç oturmadığımdan yorgunluktan başım dönüyordu.

Geri doğru düşecekken belimde büyük bir el hissettim. Seokjin hyung beni tutmuştu. Taehyung hyung bir anda ayağa kalkarak dibimde bitti. Hiç beklemediğim bir anda dizlerimin ve belimin altından tutarak kucağına aldı. " H-hyung yürüyebilirim. Sadece azıcık yorulduğum için başım dön-dönmüştü. " Hiçbir şey demeyerek yüzünde ki anlam veremediğim tebessümüyle beni arabaya kadar taşıdı. Çok utansamda bir süre sonra dibimden gelen erkeksi kokuyla yavaş yavaş uykuya dalmaya başlamıştım.

-

Uyandığımda iyice uykumu almıştım ve aşağıdan çok güzel kokular geliyordu. Ufakta bir tartışma vardı galiba... Yüksek sesler geliyordu. Üstümü başımı düzeltip elimi yüzümü yıkadım. Salona girdiğimde " Jeongguk, senin uyanmanı bekliyorduk. Jimin'in görüntüleri sızdırılmış. Açıkçası sanada kesin bir dille belirtip bu konun ehemmiyetinden bahsetmiştim ama ciddiye almadın galiba. " diye çatık kaşları ve hiç olmadığı kadar soğuk gözleriyle bana bakan Namjoon hyung ile irkilerek kenarda ki sandalyeye oturdum ve sosyal medyayı kontrol ettim.

İnanılmaz bir gerginlik çökmüştü üstüme. İşimi asla aksatmamıştım şu ana kadar, ki dolayısıyla hata da yapmamıştım ama Namjoon hyung sinirlendiyse mutlaka gerçek bir sorun vardı. Jimin hyungun üstsüz bir şekilde uyukladığı fotoğraflar sızdırılmıştı. Hızlıca üçüncü menajere yazarken bir yandan masanın üzerine bırakmış olduğum tabletin klavyesini açarak gönderileri sildirmek için harekete geçtim.

Ben çabalarken gönderilere sevgilisinin kolları arasında bakan Jimin'de kızgın gözlerini bana doğrulttu. Çok utanmıştım. Böyle birşeye mahal verdiğim için. Şuan beni azarlamalarını hak ediyordum. " Jeongguk bence işe aldığın adamları düzgün araştır sende onlarda işini düzgün yapsın. " Jimin hyungun sözlerine maruz kaldığımda yüzüm düştü. Moralim sıfırlandı. Haklıydı. Onlardan yüz bulup savsaklamış gibi gözüküyordum ve bu boktan bir durumdu.

" Bir dahakine daha dikkatli olursun. Sebep olanlarıda araştırır kovarız artık. " Bir iki şey daha konuşup söylendiklerinde hâlâ uğraşıyordum. Gerginliğin getirisiyle boynum kaşınmaya başlamıştı. Yanıyor olmasına rağmen kaşımaya devam etmiş, gönderiler için bir bir dava açacak güvenilir avukatlarımızdan biriyle konuşmuştum. Bilgisayarıma mail olarak gelecekler için tableti de alarak odaya geçmiştim.

Gün içerisinde çekime giden Yoongi hyung ile Jin sunbae için görevlilere mesaj atmalarım dışında hâlâ bununla uğraşıyordum. Gece olmuştu. Yemek yemeye bile vakit bulamamış olduğumu anca şimdi fark ediyordum. Gün boyu mahcubiyetim sebebiyle doğru düzgün kimsenin yüzüne bakamamıştım. Korumaları değiştirmem için birkaç şey kaldığında dört saatlik uykum için uzanmıştım.

-

Ertesi gün alarmla kalktığımda başımda yine feci bir ağrı vardı. Kızarmış gözlerim ve dişlemekten harap edilmiş dudaklarım ile bir tık korkunç gözüküyordum. Elimi yüzümü yıkayarak üstümü düzelttim ve odadan çıktım. Çoğu kişi uyanmamıştı daha. Ayrıca Taehyung hyung ile aynı odada kalmaya alışmıştım. Oda uyuyordu. Aşağı indiğimde Yoongi hyungun kendi kayıtlarını dinlediğini gördüm.

Bana bir göz atıp dinlemeye devam etmişti. Günaydın diyesim gelse de çekingenliğimle sesimi çıkartamamıştım. Kendime uyanık tutacak acı bir kahve yapmış tişörtümü kısa şortumun içine sokarak şortumun iplerini sıkıca bağlamıştım. Kapı çaldığında avukatın geldiğini bildiğimden elimdeki kahveyle kapıya gittim. " Günaydın Jeongguk. Ben dosyaları sana attım. Bu gece biraz uyanık kalmanı isteyeceğim açıkçası çünkü gece seni arayacaklarını söylediler. İşin hallolması uzun sürecek, hâlâ tam olarak kimin yaptığını öğrenemedik. "

" Gözlerini çek Kang. Dosyaları verip ikile. " Ben tam konuşacağım sırada Yoongi hyung dosyaları avukatın elinden almış, beni belimden tutarak kapının kenarına çekmişti. O sırada en başından beri Bay Kang'ın bacaklarıma baktığını fark etmiştim. Onun böyle birşey yapmayacağını düşündüğümden böyle çıksamda çokça şaşırmıştım. Yoongi hyung kapıyı yüzüne kapatarak yeterince gergin değilmiş gibi daha da sinirlenmişti. Ben ise dosyaları alıp kahvemle geri yukarı çıkmıştım.

My Time | TaekookWhere stories live. Discover now