9

8.5K 379 97
                                    


Şarkılar,
Hadise : Sıfır tolerans

Cem Belevi : Sor

○○○

🎀🍬🪐💧

○○○











Hayatım şimdilik çok düzende gidiyordu ama her an kötü şeyler olacak diye de ödüm kopuyordu . Her sabah olduğu gibi bu sabahta kahvaltımı yapıp işe gitmek için hazırlandım.  Ali ile konuşmayalı neredeyse bir ay olacaktı. Kendimi o kadar çok zor tuttum ki ona yazmamak için fakat gururumu bir kez daha ayaklar altına alamazdım.

Üzerimi giyindikten sonra kapıya doğru yöneldim ve ayakkabılarımı giyip her zaman olduğu gibi yine Nurefşan'ı beklemeye başladım. Gerçekten inanılmaz bir kızdı. Bir insan çok yorgunken bile kalkıp evi baştan sona temziler miydi ? Nurefşan temizlerdi.

"Hadi be Nurefşan, ağaç oldum yine."

"Tamam Yağmur bekle biraz tuvaleti de yıkayıp geliyorum. " sahiden tıp bunun hastalığına çözüm bulabilir miydi ? Günden beş kere tuvaleti yıkayan bir psikopat ile aynı evde yaşıyorum, evet her an benimde psikolojim bozulabilir . Belki bozulmuştur da .

"Sabah sabah çekilir mi orayı yıkamak ya ,delisin diye boşuna demiyorum ben sana ."

"Geldim geldim . Senin yüzünden banyoyu iyi temizleyemedim artık iş dönüşü sen yaparsın orayı da." Allah'ım sabır ver yarabbim .

"Nurefşancım, diyorum ki gel bugün bi psikoloğa gidelim ne dersin." Binadan çıkmış, iş yolunu tutmaya başlamıştık.

"Saçma sapan konuşma Yağmur. O değilde sana şu askerden bahsediyordum ya." Bıkkınlıkla nefesimi verdim çünkü gerçekten bıkmıştım . Zaten her aklıma geldiğinde Ali'yi düşünüp duruyordum, en azından çalışırken sadece işe odaklanıyordum ama bu kızın her boş bulduğu vaktimde durmadan asker demesi içime ayrı bir kürt düşürüyordu.

"Eee Nurefşan direkt sadede gel ."

"Tamam ya dinle bi'işte o asker seninkiyle aynı timdenmiş."

"Ne yapabilirim ? Ayrıca seninki diyip durma adam nişanlı." Adımlarım kafeye daha da yaklaşmıştı.

"Ya tamam hemen de agresifleşme . Seninkine yaz da o askerin numarasını versin diyecektim de benim iş iyice yaş oldu sanki?" Gözlerimi devirmekle yetinip kafeye giriş yapmış bulunmaktayız.

~~~

Kollarım kopmuştu resmen . Yaklaşık üç buçuk saattir bir o tarafa bir bu tarafa gitmekten bacaklarımda kopmuştu. Her günün aksine bugün kafe daha da çok kalabalıktı.

"Yağmur, yeni müşteri geldi git bak." Murat'ın sesiyle gözlerim o tarafa doğru döndü. Sandalyeye oturan müşteri o kaşar tanıdık gelmişti ki. Gözlerim bir yerden ısırıyordu da çıkaramadım. Yanına yaklaştığımda da kim olduğunu tanımlamaya çalıştım ama yok bulamıyordum .

"Hoş geldiniz, ne içersiniz?" Adamın gözleri bana doğru kaydı ve konuşmaya başladı.

"Çay. "Sesi de hiç yabancı gelmiyordu ama çıkaramıyordum bir türlü. Başımı tanam anlamında salladım ve içeriye doğru gidecekken adamın kim olduğu bir anda aklıma dank etti . Bu o...

O.

O dangalak herifti.

Apartmandan çıktığımda duvara bodoslama çarptığımı zannettiğim kişiydi. Hani şu kamyon çarptı hissi verdirtenden.

Çayı alıp masaya doğru ilerledim . Sağ olsun sadece beni izleyerek bardağı masaya koymama baktı. İnsan bi'elimden alırdı centilmenlik manasında.

"Afiyet olsun." Deyip arkamı döndüğüm esnada duvar adam konuşmaya başladı.

"Bu çay çok demli . Yenisini getirin. " Sanki uşağına emir veriyordu adamdaki havalara bak . Arkamı tekrar döndüm ve bardağı alıp sahte ve alaycı  bir tebessümle geri mutfağa gittim. Tekrar geldiğimde ise beyefendi insanı çığrından çıkartacak tepkiler veriyordu.

"Bu sefer de çok açık olmuş . Tekrar değiştirin ." Çayı alıp kafasına dökmemek için zor durdum ama tekrar mutfağa gittim. Bu sefer çayı normal doldurdum ama artık kendim götüremezdim aksi hâlde tekme tokat dalabilirdim .

Meteden rica ettim ve o da sağ olsun kırmadan götürdü fakat elinde aynı bardak ile geri döndü.

"Ne oldu mete ? Yine mi beğenmedi bay ukala "

"Adam sandalyede oturmuş olsaydı bir şey derdim de adam kaçmış, artık ne yaptıysan korku tutmuş herhalde.  Ha bir de not bırakmış  üstünde 'Yağmur 'a ' yazıyor. "Mete'nin elinden aldığım küçük kağıdı açtım ve okuduğum iki kelime ile şoke oldum .

"Engeli kaldır ."

Nasıl yani?

Bu odun herif Ali miydi?

İhtimali yok . Olamaz yani.  Saçmalık.  Hem üç haftada ayaklanmış olamaz riskli bir ameliyat geçirmişti.

Ama

Aklıma başka bir şey takıldı.  Bu adamla çarpıştığımız gün, benim oturduğum apartmana yeni taşındığını hatta aynı katta olduğumuzu söylemişti.

Nayırdı.

Nolamazdı.

Hayat , siz ne kadar istemeseniz de karşınıza hep zorluklar çıkaracaktır, önemli olan sizin o zorluklara göğüs germeniz. Sizler ,yaşadıkça zorlukları tadmaya mecbur kişilersiniz . Unutmayın ki her zorluğun ardından bir kolaylık vardır.







































Bölüm hakkında düşünceleriniz?????

Yabancı Asker | Texting Where stories live. Discover now