Hilalinden Doğan Yıldız

20)Bazı cümleler eksik,bazı hayatlar yarım...

⭐️Mediada sezon finalinin fragmanı var⭐️

Sabah ufuktan doğan Güneşin kızıl şafakları sırasıyla dağları,düzenlikleri aydınlatıyordu.Dokunduğu yere can veren bu ışıklar askeriyenin üzerine düşünce her kes yeni bir güne merhaba dedi.

Gecelerin gündüzleri,haykırışların gülüşleri esir aldığı dünya dönüyordu.Kan bağıyla değil,yürek bağıyla bir-birine bağlanmış bir grup asker Vatan yolunda birer-birer toprağa konuyordu.

Her kalp atışının inişli-kalkışlı çizgileri düz bir hal aldığında dünya bir kez daha ağlıyor,toprak yeni bir yiğide kucak açıyordu.

Arkalarından dökülen göz yaşları birer gül misali yeşeriyordu soğuk mezarlarının üzerinde.Yeşeriyor,büyüyüyor ve toprağa dönüyordu hepsi.

Korhan,Ahsen,Yankı,Evran,Nihat,Atlas,Koray....

Canlarını Vatan yolunda koyan genç umutlar.Evet,onlar hepsi birer umut—yaşama umudumuzlar.Bu hikaye onların hikayesi.

Vatana karşı gelenlerle,masumu ezip,yetimi hor görenlerle savaşanların hikayesi.Adaletin yaşaması uğruna hayallerini hayal olarak saklayanların hikayesi.

Onlara ne mi oldu?Gelin bereber öğrenelim.

~•~•~•~•~•~•~
(1 Hafta sonra)
Neva elindeki ilaçları dolaba yerleştirip çalan telefonunu açarak kulağına götürdü.
Neva: "Alo?"
Nihat: "Nevam,nasılsın,güzelim?"

Neva: "İyiyim,Nihat,sen nasılsın?"
Nihat: "Ben şu an dünyanın en heyecanlı çocuğundan daha heyecanlıyım.Nikah memurunu aradım yolda,geliyor.

Neva: "Ben de çıkıyorum şimdi."
Nihat: "Bu nikah olayı büyük sürpriz olacak bizimkilere.A bu arada Evrana saat aldım.Dün onunki kazara kırıldığı için çok üzülmüştü.Gelince hatırlat,vereyim kendisine."

Neva: "Çok güzel bir kalbin var,Nihat.Ve o kalbin içinde olduğum için çok mutluyum,canım."
Nihat: "Sen bu kalbin içinde değilsin,kalbimin ta kendisisin,Nevammm"

                           ~~~~~~~~
Nihat ve Neva nikah salonuna doğru yola çıkar.Yolda Neva "Aa,şu dükkanın önünde durur musun?Su alayım."
Nihat: "Ben alırım."

Neva: "Hayır,canım,Sen şurada dur.Hem burası gölgelik.Zaten dükkan az ötede.5 dakikaya gelirim"diyip arabadan iner.

Dükkanın yakınlığına vardığında dehşetli bir patlama sesi duyulur.Dumanlar etrafa yayılır ve acı koku ciğerleri yakmaya başlar.

Neva koşarak Nihatın arabayı parak ettiği yere gider ama gördüğü manzara...İçler acısıydı.

Etrafta parçalanmış kol ve bacaklar,dumanların yükselip bulutlara karışması ve ciğerlere dolup can yakıcı bir hal alması.Nevanın gözünden akan yaşlara haykırışlar eşlik eder çaresizce.

"Nihaaattttt!!!Nihatımmmmmm!Neredesin Nihatttt!Nihaa...Nihh..."

Arabaya doğru koşunca insanlar onu kollarından tutup durdurur.O sırada itfaiye,polis,ambulans sirenlerinin sesleri duyulur.

Arabaların mavi-kırmızı ışıkları,haykırış ve ağlama sesleri,ciğer yakıcı duman kokusu ve....bir cesed.
Parçalanmış bir cesed.Nevanın haykırışları yerini suskunluğa verdi o an.O an Güneş doğduğuna pişman oldu.