Uzaydan Gelen Adam

141 10 7
                                    

Eşbric Koteyc Hastanesinin son gelen hastası, küçük, özel odada hareketsiz yatıyordu. Henderson adamın başında durdu ve şaşkınlıkla hastasına baktı. Hastanın hastaneye gelişinden beri, başlarına dert olacağını düşünüp durmuştu. Ama böylesine bir dert olabileceğini düşünmemişti. Yaşamla ölüm arasında bocalarmış gibi görünen hasta, Henderson'un şimdiye dek karşılaşmadığı refleksler yapıyordu.

Hemşire elinde röntgen filmleriyle odaya girince, Henderson hızla başını kaldırıp baktı.

Hemşire, hareketsiz yatan hastayı işaret ederek sordu:

-Durum nasıl, Doktor?

Henderson, röntgen filmlerini incelemek için döndü.

-Keşke nasıl olduğunu anlayabilseydim.

Hemşire, alışkanlığın verdiği bir davranışla hemen eğildi ve hastanın yastığıyle çarşafını düzeltti. Yatmakta olan adam tamamen hareketsizdi ve soluk aldığı ancak belli oluyordu. Hemşire bir süre hareketsiz yatan hastayı inceledi. Adamın yüzü garipti.Kimi zaman yakışıklı ve kararlı, kimi zaman da alaycı ve komik bir ifade taşıyordu. Yüzdeki çizgiler ve buruşuklar, bembeyaz saçlar onun yaşlı olmasını gerektiriyordu, ama adamın görünümü insanda onun enerji dolu, genç bir kişi olduğu kanısını uyandırıyordu.Birdenbire hastanın masmavi gözleri açılıp, hemşireyi incelemeye başlayınca,hemşire şaşkınlıkla bir adım geri çekildi.Adamın gözlerinden biri hemşireye çapkınca göz kırptı. Sonra adamınm gözleri kapandı ve yine komaya girmiş göründü.

-Hemşire!

Hemşire, doktorun sesiyle yerinden sıçradı. Çünkü doktorun sesi öfkeli ve soğuktu.

-Lütfen, buraya gelir misin?

Hemşire tir tir titredi. Hastanenin öteki hemşireleri gibi o da Doktor Henderson'un bıçak gibi keskin,çelik gibi sert sesinden yılmıştı. ''Acaba yine ne oldu?" diye düşündü. Belki de radyoloji bölümündeki sersemler yanlış film vermişlerdi. Ama ne olursa olsun, suç yine kendisine yüklenecekti. Hemşire içi içini yiyerek, Henderson'un röntgen fimlerini izlediği ışıklı masaya doğru yürüdü. Sesine sakin bir ifade vermeye çalışarak:

-Bir şey mi oldu, Doktor? diye sordu.

Henderson elindeki filmi işaret etti.

-Öyle sanıyorum ki, öğreniminizin bir bölümünde insan anatomisini de incelemiştiniz, değil mi?

Hemşire içini çekti.

-Elbette, Doktor.

Henderson, titrek parmağını röntgen filminin üzerine vurdu.

-Şu halde, şunun ne olduğunu bana anlatır mısın, lütfen?

Hemşire, doktorun gösterdiği noktaya baktı.

-Bu hastanın kalbi doktor.

Henderson'un parmağı filmin öteki kenarına doğru kaydı.

-Peki, bu ne oluyor? Bu nedir?

Doktor şimdi öylesine sinirlenmişti ki sesi ıslık gibi çıkıyordu. Son derece korkuya kapılan hemşire titreyerek eğildi ve endişeli bir tavırla röntgen filmine baktı. Sonra derin bir soluk aldı

-Bu da başka bir kalpmiş gibi görünüyor

Henderson öfkeyle:

-Doğru, dedi. Başka bir kalp.Bu da bildiğimiz kadarıyle, olanakdışı, öyle değil mi, hemşire? Mademki böyle,şu halde, bu küçük şakadan hangi arkadaşınız sorumlu, söyleyin bakalım

Doktor Kim ve OtonlarWhere stories live. Discover now