33. BÖLÜM

6.1K 286 68
                                    

BU DA GÜNÜN SÜRPRİZ BÖLÜMÜ OLSUN
💋💋💋

💖KEYİFLİ OKUMALAR💖

🎨

Elimdeki telefonu heyecanla yatağa attım. Ki o an aşağıdan kapının zil sesi duyulmuştu. İçime dolan heyecanla yatakta zıpladım.

Öztan gelmiştii!!

Öztan'la en son 2 gün önce konuşmuştuk. Yani, yüz yüze. Arabayla beni eve bırakmıştı. Bırakmadan önce yaşadığımız kısa an sürekli zihnimde dönüp duruyordu.

Beni özlediğini söylemişti. Elbette bunun ardından donup kalmıştım. Sonra devam etmişti. "Eskisi gibi olamaz mıyız? Bana bir şans veremez misin?"

Ona cevap vermemiştim. Eve gitmek istediğimi söylemiştim sadece. Arabadan inmeden önce yeniden sormuştu. Sesindeki umut tınısı hâlâ kulaklarımdaydı. "Elvan, bir şey söylemeyecek misin? En azından bana kendimi affettirmek için bir şans ver. Fazla bir şey istemiyorum."

Bu sefer soran bendim. "Neden? Neden umurunda? Bunca sene sonra ne değişti?"

Yutkunmuştu. "Çok şey değişti. Ben değiştim sen değiştin. Büyüdün."

O an nefes alamamıştım. Ama şu an kolaylıkla nefes alabiliyordum üstelik hatırladıkça nefeslerim hızlanıyordu.

Arabadayken cevabımı vermemiştim. Düşüneceğimi söylemiştim. Ve Öztan belli ki şu an cevabını almaya gelmişti.

Derin bir nefes alarak kendimi yatağa bıraktım. Aşağıdan Öztan'ın içeriye girdiğine dair sesler geliyordu.

İki gündür tek düşündüğüm konuştuklarımızdı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bana söyledikleri için çok mutluydum ama daha fazlası beni üzerdi. Çünkü gidecektim.

Biletimi bile almıştım.

Ona tekrar alışmak, sonra yeniden uzaklaşmak, ki bu sefer yüzünü bir daha göremeyeceğim bir yere gidiyordum, ondan uzaklaşıyordum. Bunu kaldırabilecek miydim?

Kaldıramayacağımı biliyordum. Lakin kendime işkence etme kısmı çook ağır basıyordu. Çünkü ben de Öztan'ı çok özlemiştim.

Uzaktan görmek yetmiyordu. Yetinemiyordum, onsuzluğa dayanamıyordum.

Onunla olmaya da dayanamayacaktım ama. Beni sadece kardeşi olarak görürken nasıl olacaktı da ben kalbimi yanındayken susturabilecektim?

Onunla bu konuyu konuşmalı ve bıraktığımız yerde kalmalıydık. O gün her ne kadar Öztan'ı kalbimden silemesem de hayatımdan silmiştim.

Artık beni her durumda güldüren, koruyup kollayan, her halimi anlayışla karşılayan, beni yargılamayan, mutsuz olduğumda beni mutlu etmek için uğraşan, ağladığımda göz yaşlarımı silen bir Öztan yoktu benim hayatımda.

Yoktu. 15 yaşımda kalmıştı. Onu hayatıma geri almaya hazır değildim.

Abimin aşağıdan yükselen sesini duydum. "Elvan!"

Sesi sitemle yükselmişti. Biraz da sinirliydi. Sırıttım. Çünkü düştüğünde kafasını yere çarpmıştı. İlk başta çok korksam da sonra kahkahalara gömülmüştüm. Hâlâ kendine gelmediğine emindim. Ses vermediğim için yeniden seslendi.

"ELVAAAN! LAN KİME DİYORUM!?"

Yataktan kalkarak kapıyı araladım ve aşağıya doğru bağırdım. "Ne böğürüyorsun?!"

SEN TONU | TEXTİNG Where stories live. Discover now