5"Snowdrop"

0 0 0
                                    

Krystal bebekle ilgilenirken bir yandan da bakıcı kadınla, adı Luna idi, konuşuyordu. Kadının adından mıdır bilmez, onunla konuşurken çok mutluydu. Sanki Ay ile konuşuyormuş gibi hissediyordu.

Yine konuşurlarken konu kışa gelmişti. Zamanın şartları soğuk kışı daha da çekilmez yapıyordu, bu yüzden pek çok insan kışı da karı da sevmezdi.

Krystal'ın aklına dolan anılarla gözleri doldu istemsizce.

"İyi misiniz efendim?" dedi Luna ona doğru.

Krystal başını salladı dolu gözlerindeki yaşı silerken.

"Aklıma eski bir arkadaşım geldi."

"Özlediğiniz biri anlaşılan."

"Evet," dedi Krystal. Sonra ekledi, "..özellikle kış gecelerinde çok özlüyorum."

Ve Luna'ya anlatmaya başladı arkadaşını. İçindeki hasreti dışa vurmak bazen yatıştırıyordu, bazense daha çekilmez hale geliyordu bu özlem.

"Ablam ve ben daha küçükken, çocuklara bahar kutlamaları için bir görev vermiştik. Herkes kendi yaptığı bir projeyi ya da fikri sunacaktı ve biz seçecektik. Konusu baharın başlaması ve kışın bitmesiydi. Çocuklar yeni açmaya başlayan kardelenlerle tatlılar ya da takılar yaptılar, kalan temiz karlardan dondurma yaptılar, karların üzerine baharat gibi tozlar serpip kardan gökkuşağı yaptılar. Birçok yaratıcı şey vardı.

Ablamla aramız her zaman limoniydi. O gün, projeleri değerlendireceğimiz gün, yine moralsizdim ve katı suratla halkın karşısında olmak inanılmaz delirticiydi. Yine de bana nazaran gülümseyen ablam çocuklara konuşmasını yapıyordu. Her şey yolundaydı, birden bi' kız çocuğunun sesi ablamın sözünü böldü. Annesi ve o kalabalığı yararak en öne kadar geldi. Annesi özür diledi ve kızı konuşmaya devam ederek kendi projesini sundu.

Anladığım kadarıyla kız kördü.

Elinde kristalden yaptığı bir kar tanesi ile sunumunu yaparken cümleleri içime işledi. Küçücük bir kızın ağzından bunların çıkabilmesine hayret ederken hayran da kalmıştım.

'Bu yıldız kış için. Yıldızların neye benzediğini bile bilmiyorum. Aynı baharı bilmediğim gibi. Ama hepsini duyabiliyorum! Kar tanelerinin parıltılarını da! Her gece parlayan yıldızlar gibi... Böylece daha büyük dilekler dileyebiliriz değil mi? Kış bize bunca güzellikler veriyor ve biz görmezden geliyoruz! Baharı kutlamak güzel ama kış bu kadar kötü değil. Hele ki bize bunları verdikten sonra. Soğuk ve karanlık olabilir ama bu kötü olduğu anlamına gelmez. Belki kış üzgündür insanlar onu sevmediği için. Bu yüzden belki de kar için dilek tutmalıyız. Aynı gece yıldızlarına yaptığımız gibi. Belki mutlu bir kış geçiririz. Zaten mutlu bir yaz, güz ve baharımız var. Kış da mutlu olamaz mı? Kış da önemlidir çünkü...'

Ablamın bir şey demesine bile kalmadan öne atıldım.

Kristalini yakından görmek istediğimde bana verdi. Ablam benim kristale bakışlarımı görmüş olmalı ki onu birinci yaptı ve bu kristallerin seri olarak üretilmesini sağlayacağını söyledi.

Sulli idi adı. Saçları gökmavisi ve beyaz tutamlarla doluydu. Çok güzeldi. Birincilik aldığında 15 yaşındaydı. Onu Kış Şenlikleri için müdür atadık ve her kış öncesi, kasım sonunda , onun sembolik olarak göğe bıraktığı kristalleriyle kışın gelişini kutladık. Dediği gibi de oldu, insanlar kışın bereketini keşfedince kış daha kolay geçmeye başladı. Fırtınalardan o kadar etkilenmez olmuştuk ve çocuklar çıkıp karla birçok oyun oynardı.

İkimiz de kış geceleri beraber konuşurduk, karla oynardık, bazen ağlar bazen gülerdik.

Onunla arkadaş olmak çok güzeldi.

Magnetic MoonWhere stories live. Discover now