NISA
Sabah gözlerimi, saçlarımı okşayan ellerle açtım. Önce ne olduğunu anlayamasam da gözlerimi birkaç kez kırptığımda Ogeday'ın önümde yere çöktüğünü ve saçlarımı okşadığını fark ettim. Ben herhangi bir tepki vermeden ona bakarken Ogeday hafif bir şekilde gülümsedi.
"Günaydın güzelim."
Cevap vermeden önce yüzümü diğer tarafa çevirip esnedim, sonrasında doğruldum. Kendime gelmeye çalışırken o da hala çöktüğü yerden beni izliyordu. Üstümdeki yorganı kenara atıp ayaklarımı sarkıttım. Saçlarımı yukarıdan bir topuz yaparken ensemde hissettiğim öpücüklerle gözlerimi yumdum. Zayıf noktalarımı iyi biliyordu. Ama bu sefer o kadar kolay teslim olmayacaktım.
Yataktan kalkıp Ogeday'a bir şey demeden ebeveyn banyosuna ilerledim. Hala peşimden geliyordu.
"Nisa, konuşmayacak mısın benimle?"
"Ne konuşayım?" Soğuk çıkan sesimle sonunda ona döndüm. "Ne konuşmak istersin Ogeday? Dün yaptığını mı konuşalım?"
"Nisa, özür dilerim güzelim, gerçekten çok özür dilerim. Ben sadece beklemediğim bir anda gitmeyi düşündüğünü duyunca ne yapacağımı şaşırdım."
"Gideceğim demedim ben sana Ogeday, bana böyle bir teklif yapıldı dedim."
"Hayatım, biliyorum, yemin ederim isteyerek yapmadım. İsteyerek bağırmadım." Söylediği şeylere cevap vermediğimde bana yaklaştı, gözleri dolmuştu. "Nisa ben ne seni ne çocuklarımızı korkutacak, üzecek bir şeyi bilerek yapmam. Yemin ederim yapmam ya."
"Oge-"
"Yemin ederim sabaha kadar hem Rüya'nın hem Ege'nin ağlama sesleri yankılandı kafamda. Ege'nin çok bağırdın korktum diyişi yankılandı."
"Ogeday, bilerek yaptığını söylemiyorum zaten. Öyle birisi olduğunu asla düşünmem ben."
"Özür dilerim, yemin ederim çok pişmanım."
Ellerimi yanaklarına koyup dudağına bir öpücük bıraktım. Sanırım sandığım kadar da uzun sürmeyecekti bu direnişim.
"Biliyorum, söz, biliyorum. Ama bu teklifi sakince tekrar konuşacağız Ogeday, tamam mı?"
Ogeday bir şey söylemeyip gözlerini kaçırdı. "Gitmeni istemiyorum."
"Farkındayım."
"Neden bu kadar gitmek istiyorsun Nisa? Aklında olan bir şey değildi bile bu."
"Tekrar o hissi yaşamak istiyorum Ogeday. Tekrar mücadele edip bir şeyi başarma hissini yaşamak istiyorum."
"Nisa, o kadar kolay değil bu sefer. Çocuklarımız var."
"Biliyorum, bu yüzden senin tam desteğin olmadan bunu yapamam."
Ogeday tam bir şey söyleyecekken yatak odasının kapısı açıldığında oraya döndük. Önce hafif aralık kapıdan Ege kafasını uzattı. Sonra uyandığımızı görünce içeri girip bize doğru koştu.
"Anneeee, babaaa!"
Gülüp kucağıma aldım. "Günaydın oğlum."
Yanağımdan öpüp kafasını omzuma yasladığında gülümseyip saçlarından öptüm. Ogeday da gülerek bize bakıyordu.
"Babaya günaydın yok mu ama?"
"Günaydın baba," Uzanıp onun da yanağından öptü. "Hemen kıskandın sen de."
