01!hyunjin

704 55 38
                                    

Pekala, kafa karıştırıcı bir olay yarattığımı biliyordum. Bu kafa karışıklığı kısa bir süre sonra yok olacaktı. Dasom'un beni bulması tam isabet olmuştu. İlk başta beni tuhaf karşıladığından adım gibi emindim. Ancak, teklifimi sorgulamadan teklif etmesi aslında hiç de umurunda değildi. Bilmiyordum. Cıvıl cıvıl birine benziyordu. Hâlâ kolu omuzumdaydı. Beni yönlendirmeyi bırakmış benim gitmek istediğim yere gidiyorduk. Bana gece yarısı evden kaçarken erkek kardeşine nasıl yakalandığını, ona nasıl şantaj yaptığından bahsediyordu. Açıkçası, bana bir anda bu kadar yakın davranması güzeldi. Böyle bir arkadaşlığa aç değildim ama hoşuma gitmişti.

Dikkatimi ona vermeye gayret ettim. Heyecanlı bir şekilde konuşuyordu. Gülümsemesem ayıp olurdu. Yolun ortasında durup bana döndü heyecanla. "Bana ne yaptırdı biliyor musun?" Kafamı iki yana salladım. Dudaklarımı dişliyordum. Onun surat ifadesi bunu anlatırken o kadar ciddiydi ki gülmemi bastırmaya çalıştım bu sefer. Başarılı olup olmadığım konusunda şüphelerim vardı ama bu pek de önemli değildi. O sıra gözlerini hiç kırpmadan üstüme doğru yürümeye devam etti. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve gülümsedi. Eliyle kulağımı ona uzatmam gerektiğini söyledi. Yutkunup kulağımı eğdim. Bana daha da yaklaştı ve ben nefesini vücudumun her yerinde hissetmeye başlamıştım. İçim ürperiyordu. Bir elini kulağıma dayadı. "Aklındaki ne Hyunjin? Beni tanımadan bir yere götürüyor olmanın arkasındaki büyük neden ne?" Duyduklarım karşısında kendimi ondan uzaklaştırdım. Savunmaya geçmeme gerek yoktu aslında. Sadece... "Seni tanımasam adınla neden sesleneyim Kang Dasom?" Tamam, kendimi birazcık savunsam sıkıntı olmazdı bence.

Kahkasını bir kez daha duydum. Ellerini dizlerine dayamıştı. Kahkaha attığını duymasam nefes darlığı çektiğini düşünecektim. Ani kahkahaları yüzünden içim titriyordu. Olduğu yerde doğruldu ve parmağını yakasındaki isme tuttu. "Pekala, ismim burada yazmıyormuş gibi davranacağım ama bana söylemelisin. Eski kız arkadaşına bir şeyler kanıtlaman mı gerek?" Yüzüme beklentiyle baktı. Kafamı yere eğip bir elimle saç diplerimi sıktım. Bunu anlayabilmesi için bir açık vermemiştim aslında. Gerçekten, ona neler döndüğünü anlatacaktım ama fazla gergindim ve bana bir anda bu kadar yakın davranması aklımı karıştırmıştı.

Kafamın üstünde bir ağırlık daha hissettim. Kendi elim yavaş yavaş kendi yerine dönerken o saçlarımla tararmış gibi oynuyordu. Parmak uçları saçlarımın içinden geçerken vücudum titriyordu sanki. Gözlerimin içine dikkatle baktı. Yüzünde gülümsediğine dair bir kanıt yoktu. Dümdüz bakıyordu işte. Pembe dudakları aralandı. "Bana ne yapmam gerektiğini söyle. Seni bu durumdan kurtaracağım Hwang Hyunjin." Eli hâlâ daha saçlarımda oyalanıyorken onu belinden tutup kendime çektim. Bunu yapmam ne kadar doğruydu bilmiyordum ama hiç umurumda değildi. Gözlerimi bir kez olsun kırpıştırmadan yüzünde gezdirdim. "Kalbimin kapıları sonuna kadar açık Kang Dasom. Belki ziyaret etmek istersin, ha?" Ablamın şiir adabı bir halta yarıyordu sanırım. Düşünmeden ettiğim laflar da güzel olabiliyordu anlaşılan.

selam şekerler;) umarım beğenirsiniz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

selam şekerler;)
umarım beğenirsiniz.
düşüncelerinizi belirtin lütfen.
ily

she's not afraid, hwang hyunjinWhere stories live. Discover now