SAFA VE MERVE (KİTAP OLDU)

~YENİ ALINTILAR~

Selamün aleyküm arkadaşlar. 43. Bölümü yayınladıktan sonra Instagram hesabımızda hangi alıntılar yayınlandı? Adlı bir derleme yaptık sizin için. Instagram hesabı olmayıp okuyamayanlar için buradan da yayınlayalım dedik. Keyifli okumalar şimdiden.

-----------

1. Alıntı:

"Bence Merve'yi o örgütten korumanın tek bir yolu var."

"Neymiş Firuze'ciğim?"diye merakla sordu Meryem hanım.

"Merve'yi onlardan en iyi Safa koruyabilir. O yüzden Safa ve Merve evlenmeli..."

Feda hızla ayağa kalktı ve "Ben bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum."dedi kaşlarını çatarak.

"Sana fikrini soran olmadı!" Çağlayan da kaşlarını çatmıştı. Bu çocuk bir gün elinde kalacaktı en sonunda! Ancak şimdi sinirlerine hakim olmalıydı. Bu düşünceyle ablasına döndü.

"Sana katılıyorum abla. Merve benim yanımdayken o örgüt *** yese de yaklaşamaz ona." Feda'ya dönüp gözlerinin içine baka baka söyledi son cümlelerini. "Benim olana yaklaşanın kökünü kuruturum çünkü. Bunu herkes iyi bilir..."

Feda sinirlenmeye başlarken Merve bütün bu olanları şok içerisinde izliyordu.

Peki ya ne karar vermeliydi? İşte orası kocaman bir soru işaretiydi...

2. Alıntı:

"Eğer onu öldürürsen benim yaşayacağımı mı zannediyorsun? Eğer o nefes almazsa, bil ki hemen gidip intihar ederim. Onun yaşamına son vermen, benim yaşamıma son vermek demek Yeliz. O yüzden iyi düşün."

Yeliz deli gibi ağlıyordu. Eli öylesine titriyordu ki her an silah düşebilirdi.

"Çağlayan bunu bana yapamazsın. Eğer sen intihar edersen bende peşinden gelirim. Yaşamak için hiçbir sebebim kalmaz ama bu kızı öldürmezsem gözümün önünde seni sonsuza kadar alacak benden. Buna artık dayanamıyorum."

"Eğer o tetiği çekersen seni asla affetmem. Hep senden nefret ederim. Ölürken bile sana lanet okurum."

"Hayır, hayır. Ne olur benden nefret etme. Bu daha çok acıtır canımı."

"O zaman bırak o silahı!"

"Bırakırsam..."

"Bırakırsan seninle gurur duyacağım Yeliz. İşte benim tanıdığım Yeliz bu, diyeceğim. Hadi güzelim. Bırak şunu. Canımdan can gidiyor. Merve'nin durumu iyi değil. Onu hastaneye yetiştirmem gerekiyor. Her saniye vakit kaybediyorum. Ve eğer ona, senin yüzünden bir şey olursa Yeliz..."

Hızla gözyaşlarını sildi genç kız.

"Tamam tamam olmayacak. Onu öldürmeyeceğim. Senin benden nefret etmene dayanamam. Bak indiriyorum silahı."dedi ve ellerini kaldırıp silahı yere bıraktı. Yağız ve yakındakiler silahı hızla alınca Çağlayan deli gibi Merve'ye koştu. Ellerini ve ayaklarını çözdü.

"Bitti güzelim bitti. Hadi kendine gel, ne olur aç gözlerini."

Merve'nin bilinci gidip geliyordu. Öylesine hızlı nefesler alıyordu ki ayakta duramıyordu. Kafasına yediği darbeden sonra bayılmaya adeta direniyordu bedeni. İstemsizce göz kapakları kapanınca sendeledi ve tam düşmek üzereyken belinden yakaladı Çağlayan. Genç adamın mengene gibi yapışan parmaklarını belinin üzerinde hissedince elini itmeye çalıştı fakat Çağlayan bırakmak yerine daha çok çekti genç kızı kendine.

"Haramsınız siz bana. Allah rızası için çekin o elinizi."diye belli belirsiz birkaç cümle sarfetti.

Çağlayan onu dinlemiyordu bile. Sadece bilincinin açılmasını sağlamaya çalışıyordu. Bir eli belindeyken diğer eliyle genç kızın yanaklarına dokunuyor ve kendine getirmeye çalışıyordu.