Tutsak (GAY)

بواسطة CharlotteCardin

655K 33.9K 11.9K

Boyxboy hikayedir. Eşcinsel karakterler barındıran bir kitap olduğundan, homofobiklerin okumaması önemle ric... المزيد

1.Bölüm: "Av"
2.Bölüm: "Özel"
3.Bölüm: "İddia"
4.Bölüm: "Konser"
5.Bölüm: "Öpücük"
6.Bölüm: "Lunapark"
7.Bölüm (kesit)
7.Bölüm: "Oyuncak"
8.Bölüm: "Arkadaş"
9.Bölüm: "Psikolog"
10.Bölüm: "Uyku"
11.Bölüm: "Şerefsiz"
12.Bölüm (kesit)
12.Bölüm: "Ortaklık"
13.Bölüm: "İkiz"
14.Bölüm (Kesit)
14.Bölüm: "İki Kişi"
15.Bölüm: "Savaş"
Açıklama
17.Bölüm: "Sevmek"
18.Bölüm: "Bir Yıl Önce"
19.Bölüm: "Kış Güneşi"
20.Bölüm: "Kin"
21.Bölüm: "Sevgilim"
22.Bölüm: "Çıplak"
23.Bölüm (Kesit)
23.Bölüm: "Baba ya da onun gibi bir şey"
24.Bölüm: "Yıldızlar"
25.Bölüm: "Uzay yolculuğu"
26:Bölüm: "Arayış"
27.Bölüm: "Tek Başına"
28.Bölüm: "Klasik Lise Belası"
29.Bölüm: "Kavuşma"
30.Bölüm: "Ziyaret"
31.Bölüm (Kesit)
31.Bölüm: "Müdürün Oğlu"
32.Bölüm: "Üvey Kardeş"
33.Bölüm: "Eve Dönüş"
34.Bölüm: "Çizimler"
35.Bölüm: "Beni Bul"
36.Bölüm: "Beni Koru"
37.Bölüm: "Fırtınanın Estirdiği Yel" SEZON FİNALİ
Dikkat!
38.Bölüm: "Bağımlı"
39.Bölüm: "Mektuplar"
40.Bölüm: "Sadece Hisset"
41.Bölüm: "Sevişmek"
42.Bölüm: "İçimizdeki Şeytan"
43.Bölüm: "İntikam için ödenen bedeller"
KÜÇÜK BALIK (GAY)

16.Bölüm: "Mahvolmak"

12.7K 753 235
بواسطة CharlotteCardin

Benim multimedyaya koyduğum karakterleri canlandırmak zorunda değilsiniz. Benimde aklımdaki karakterlerin fiziksel özellikleri sürekli değişiyor o yüzden gördüğüm insanlarda aklıma kim gelirse onun adını yazıyorum. İstediğinizi düşünebilirsiniz çünkü sizin hayal dünyanız.

Multimedya; Gökalp
Bölüm şarkısı; Kodaline - High Hopes

"Yani sevgili olacağız?" Göz devirdim.
"Öyleymiş gibi davranacağız." Demirkan her zaman ki gibi sırıttı. "Benim evimdesin. Farkında mısın bilmiyorum ama kendi ayaklarınla bana geldin. Bence bir denemeliyiz?" şimdi kusacaktım.

Okul çıkışı Demirkan'ın yani Gökdeniz'in evine gelmiştim. Gökdeniz evde olmadığı için rahattım ama her an gelebilme tehlikesini göz ardı edemezdim. "Var mısın yok musun?" Elindeki sigarayı küllüğe koyarak çalışma masasına bakan yüzünü bana döndürdü.

"Varım ama Gökdeniz'in ne yapacağını kestiremiyorum." Elini havaya kaldırdı. "Ayrıca ben üç hafta sonra gidiyorum." dediğinde oturduğum yatakta kıpırdandım.
"Zaten ölene kadar rol yapmayacağız Demirkan." Demirkan o kadar çok Gökdeniz'e benziyordu ki ayırt etmekte zorlanıyordum.

"Yani diyorsun ki seni kullandıktan sonra istediğin yere gidebilirsin?" Kafamı salladım.
Taviz vermek yoktu. Yalan yoktu. "Aynen öyle." Gülerek gamzesini sergildi. "Kabul edildi. Ben mükemmel bir sevgiliyimdir." Kafasını duvara sürterek ateş çıkartmamak için kendimi zor tutuyordum.

Mavi nevresimli yatağın üzerindeki sigara paketini alarak içinden bir dal çektim.
"Ee napıyoruz?" Mırıldanmamla beraber elindeki kalemi döndürdü. "Ben resim çiziyorum sende oturup beni izliyorsun." Demirkan Gökdeniz'in aksine resimde oldukça yetenekliydi. Gökdeniz'in benim gibi müzikle uğraştığını biliyordum.

Sessiz kaldım.
"Tabi istersen bana şarkı da söyleyebilirsin." Bunu neden bildiğini sormayın çünkü bende ne ara anlattığımı bilmiyordum. "Nerden biliyorsun?" Parmaklarını kıtlatarak elindeki kalemi döndürdü.

"Çünkü dün beni Bomonti'ye götürdün ve bende senin şarkı söyleyişini izledim." Hatırlamıyordum çünkü dün deli gibi içmiştim. Ama bunu bilmesinin başka imkanı yoktu zaten.

"Öyle diyorsan!" Sigarasını söndürüp tek kaşını kaldırdı. "Bana meydan mı okuyorsun?" Gülerek bir sağa bir sola sallandım. Demirkan aynı zamanda çok iyi bir arkadaştı. "I ıh." Sandalyeden kalktığı gibi açılan kapıyla gülüşüm yüzümde soldu.

Gökdeniz ne ara gelmişti?
"Yan odada işim var. Ses çıkartırsanız kafanızı yerinden sökerim." Bir Gökdeniz'e bir arkasındaki esmer kıza baktım. "Bu kim?" Gözlerime bile bakmadan Demirkan'a son bir bakış fırlattı ve dışarı çıktı.

Tüm moralim yerle bir olmuştu.
"Bu neydi şimdi?" Omuz silkti. "Gökdeniz'in becerdiği kızlar top on." Somurttum. "Bana bundan bahsetmemiştin!" Kendimi atmayı düşündüm ve sonrasında vazgeçtim.

Çünkü Gökdeniz'lerin evi dublexti ve yere sadece 2 metre vardı.
"Evet doğru ya.. dikkatli ol çünkü ikizim her an birini becerebilir tabelası asmalıydım." Ha ha!
"Baya komik canım ya." Yataktan kalkarak tekrar oturduğu çalışma masasına yöneldim.

"Bakabilir miyim?" Kağıdı önüme doğru iteklediğinde çizdiği erkek resmine baktım. "Çok yakışıklıymış. Kim bu?" Parmaklarını saçlarından geçirdi. Dudaklarımı yaladım.

"Eski sevgilim. Hala it gibi peşinden koşuyorum amına koyim." Demirkan'ın ilk kez ettiği küfüre karşı gülmemek için kendimi tuttum. "Olum bence de koş bir zahmet." Dışardan gelen adım sesleriyle ikimiz de sustuğumuzda kapı açıldı.

"Sevgililer ne zamandan beri birbirine oğlum diyor orospu çocukları?" Biraz bağırmış olmalıydım ki Gökdeniz çıplak bir şekilde kapının önünde dikilmişti.

"Oha yavaş!" Demirkan eliyle gözlerimi kapattı. "Sakin ol sevgilim.
İkizim her zaman şakacıdır." Elini tutup parmaklarını gözlerimin önünden çektim. Manzaramı kapatıyordu!
"Gökdeniz'i senden daha iyi tanıyorum sevgilim. Erkeklerle ilgilenmediğinden bizim kızlar gibi birbirimize aşkım demediğimizi çözememiş olmalı." Tamam bokunu çıkartmıştım biraz. "Yani bence de." Demirkan bana katıldığını belirttiğinde Gökdeniz'in sikici bakışları altında kalmaktan kurtulmuştuk.

En azından bu 2 dakikadan uzun sürmemişti.
"Ucuz yırttık." Yatağa oturarak sinirimi gizledim. "Bana bir daha sevgilim deme, yoksa seni döverim." Güldü. "Bunu nerenle yapacaksın? Can kurtaran simidi gibi olan kol kaslarınla mı yoksa sixback bile olamamış iki baklavacığınla mı?" Elime aldığım mavi yastığı suratına fırlattım. "Onlar için ölen bir sürü kız var!" Ellerini kaldırarak tekerlekli sandalyesinde döndü. "Şükür ki kız değilim amına koyim."

-

"Görüşürüz sevgilim." Demirkan'ın suratına dik dik bakarak Gökdeniz'e döndüm.
"İyi akşamlar Gökdeniz." Ellerini çaprazlayarak yorgun gözlerle yüzümü inceledi. "Aynen, ondan." O nasıl bir tepkiydi?
Yok yok. Bu çocuk beni kesinlikle sevmiyordu.

"Aynen tamam." Arkamı dönerek deri ceketime sarıldım. Hava oldukça soğumuştu ve Gökdeniz'lerin eviyle bizim eve olan mesafeyi düşündükçe çıldırasım geliyordu.

Sokaklarından çıktıktan sonra aklıma Gökalp'i aramak geldi. "Alo?" İkinci çalıştan sonra sesini duyunca nefesimi tuttum. "Nerdesin günlerdir?" Yaklaşık dört beş gündür Gökalp'ten haber alamıyorduk ve Ulaş'ta bunun farkında bir şekilde ailevi dertleriyle boğuşuyordu. "Hastaydım Batıkan. Özür dilerim, noldu?" Titreyerek ceketime daha sıkı sarıldım. "Gökdeniz'lerin oradayım da beni alabilir misin?" Dudaklarından birkaç onaylayan mırıltı döküldükten sonra telefonu kapattı.

Şimdi bir sigara ne iyi giderdi.
Sigarasızlıkla derin bir homurtu çıkartarak kaldırıma oturdum. On on beş dakika sonra gelen araba sesiyle oturduğum yerden kalktım.

"Teşekkür ederim." Omzuma vurdu. "Saçmalama. Ne teşekkürü?" Dedi. "Aramız bu kadar açıldı mı lan?" Kafamı iki yana salladım.
"Ulaş'ı çok üzdün." Başını sallayarak onayladı. "Biliyorum. Seni bırakayım gönlünü almaya gideceğim." Sesimi çıkarmadan sıcak arabaya bindim. Sonrasındaysa mayışmış derin bir uykunun kollarına girmiştim çoktan.

-

Yazardan;

Genç adam evine bıraktığı arkadaşını aklından çıkararak diğerini ikna etmeyi denemeye karar vermişti. Eğer Ulaş'ın gönlünü alamazsa içlerinde en çocuksu olanı artık onu önemsemiyor demekti.

Ama Ulaş onu affederdi çünkü o hem Gökalp'in kardeşi hem de bir tanecik çocuğuydu. (daddy fantezisi error)

"Ulaş?" Kapıyı tekrar yumruk yaptığı eliyle tıklatarak dokunsa düşecekmiş gibi olan eve baktı. İçi tekrar cız etti. Acaba babası iyi miydi? onu bile bilmiyordu.

Kendine lanetler yağdırdığında Ebrar'a da arada bir küfür savurdu. Şirkete dahil olmaya çalışmakla o kadar çok uğraşmışlardı ki bunun için Batıkan'ın bıçaklandığı sahneleri tekrar tekrar izlemek zorunda kalmıştı.

"Ulaş?" Tekrar fısıldadığında kapının açıldığını gördü. Gözleri kırmızı bir Ulaş. Hem de oldukça yumuşak görünen -muhtemelen kendinden birkaç beden büyük- pijamalarıyla.

"Neyin var senin?" İçeri girerek kumral çocuğun gözlerine baktı. "Babam artık konuşamıyor da. Gökalp ben çok korkuyorum ya o b-bir daha konuşmazsa?" Minik kolları genç adamın etrafına dolandığında Gökalp dudaklarını Ulaş'ın saçlarına bastırdı.

"Annen nasıl?" Kafası iki yana sallandı aynı yaşta olmalarına rağmen ona nazaran daha küçük olan. "Hiç iyi değil. Kendini odasına kapattı ve iki gündür hiçbir şey yemiyor." Gökalp kendini sıktı. Gidip babasını dövmek ve artık Ulaş'a babalık yapma zamanın geldi, sen evde süs için duran bir vazo değilsin!
Diye bağırmak istiyordu.

Bazen düşünüyordu da belki babası ölseydi Ulaş'la annesi daha iyi bir geleceğe sahip olacaklardı. Böyle düşündüğü için kendini kısa bir an bencil hissetti Gökalp. Ama sonra fark etti ki babası felç değilken de iyi biri olamamıştı.

Tanrı bir insana bir hakkı sayısız defa verse de, yapılan hataların her birinin karşılığını ödetirdi. "Perihan ablaya bakalım. Yarın da babanı doktora götürürüz. Olur mu?" Ulaş kafasını salladı ve onu annesinin odasına çekiştirdi.

Gökalp kapıyı çaldığında karşılık almayınca Ulaş'ı geride bırakarak girdiği odanın kapısını kapattı. "Perihan abla. Biliyorum çok zor şeyler yaşıyorsun ama azıcık Ulaş'a bak. Çocuk daha on yedi yaşında neler atlatıyor görmüyor musun? Daha çok atlatmaya çalışıyor diyelim. Sen böyle yaparsan o çocuk nasıl olur bir fikrin var mı?" Perihan kızıl saçlarını kulağının arkasına atarak iç çektiğinde Gökalp devam etti. "Çocuğunun yanında ol, Ulaş gün geçtikçe yok oluyor." Perihan ablası yüzündeki minnetle Gökalp'e baktığında çocuk anlayışla karşılayarak odadan çıkmak üzere arkasını döndü.
"Yarın Yücel abiyi hastaneye götürelim." Çıktığı kapıyı arkasından kapattığında karşısındaki duvara çömmüş Ulaş'a ilerledi.
"Ben gideyim." Ulaş bir süre sessiz kaldıktan sonra aniden kalkarak Gökalp'e sarıldı.

Gitmesin istiyordu.
Kalsın ve onun dertlerine her zaman olduğu gibi derman olsun. Bir çare bulsun.
"Gitme." Diyebildi. "Gitme."
Ve iki genç adam birbirlerine sarılarak birkaç saat boyunca sessizce gözyaşlarını döktüler.
Biri mahvolan hayatı için, biriyse mahvolacak olan hayatı için.

Yazar
Yeni bölüm atam
Gökdeniz'i kudurtam
Batıkan'ı üzem
Ulaş'ı ağlatam
Yücel'i öldürem

Ay gaza geldim yazdım ne var? Gelmeyin üzerime ayol. Bugün mutluydum oturdum yb yazdım.
Bu kitabın finalini erken yapıp Demirkan'ın hayatını yazmak istiyorum ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında?
Yorumlarınızı bekliyorum.
Sizi seviyorum..

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

722K 30K 47
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
1.2M 52.9K 46
~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kate...
119K 6.6K 22
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...