@PerihanAltunz sana gelen bir bölüm 2100 kelime kendileri.
Ithaf isteyen buraya kalp koysun.:))
Yeni bölüm hazır!
Sınır 170 wote! Bence artık.hakettim...
Can'ın odadan çıkmak için hareketliliğini anlayan Ahu panikle Merdivenlerden aşağı indi Eğer gidecekse onun yanına vedaya gelir diye düşündü. Ne yapıp ne edip Onu ikna etmeliydi, gitmemeliydi Ahu yalnız kalmaktan çok korkuyordu. Ahu o gitmesin diye bütün yolları deneyecekti. Eğer illa gidecekse Can onuda götürmeliydi.
Ahu'nun tahmin ettiğinden gibi Can Mutfağa inerek bir bardak su istedi. Sessiz ve hızlı hareketler ile su veren Ahu' ya kaçamak bakışlar atıyordu suynu içerken; "yarın sabah gidiyorum işlerim var"
Ahu dolan gözleriyle ; "Nereye ?" Diye zoraki bir şekilde sordu.
"Urfa'ya"
Ahu, titreyen sesi ile" ne zaman geleceksin?" Dediğinde Can'a öyle bir bakıyordu ki Can uzun süre bakamıyordu.
Can," belli değil ,hele bir gideyim işlerime bağlı gitmeden Döneceğim günü nasıl söyleyebilirim?" Ahu ağlamaklı oldu.
" gitmesen."
"dedim ya, işlerim var !"
Can hiç olmadığı kadar ciddi ve tersti Ahu'ya Çünkü kanı kaynıyordu tüm kanında belirgin bir ihanet hissi vardı ve ağır geliyordu.
Ahu ağlayarak beni burada bırakıp gidemezsin!" Diye sitemle dikildi Can'ın karşısına
"Hadi canım."dedi histerik bir şekilde gülerek ve devam etti.
"ne olmasını bekliyorsun."
"Beni de götür."
Can, sinirlerine hakim olamayarak," seni koluma takıp yanımda mı gezdireceğim?"
Can zaten sinirliydi bütün hırsını almadan bırakmayacaktı üzerine gelen Ahuydu, olacaklardan sorumlu değildi.
Ahu, şansını zorlamaya devam etti kısık bir ses ils Sessizce yutkundu," seninle gelemez miyim?" Dedi ve boynu bükerek yalvarır bir tonda ekledi ," gelemezsin" Dedi can Ahu'nun bütün yalvarmalararina karşı o daha da sesini yükselterek " burada oturacak ve beni bekleyeceksin !" dedi ve arkasında ahu'yu Ağlayan gözlerle bırakıp gitti.
Kendini Yukarıdaki teraslı çalışma odasına kapattı ve içkisini içmeye başladı. Adamlarına ettigi kısa süreli telefonda adamların verdiği bilgileri öğrenmiş 'Urfalı genç bir ağadan' bahsetmişler başka hiçbir şey söylememişlerdi Çünkü onlar da bilmiyordu. Yani bunu söylüyorlardı ama görseler tanırlar diye düşündü Can! Aklına gelen fikirle hemen çalışma odasındaki resimlerine sarıldı ve ailesinden aramaya başladı Evet abisinin bir resim olmalıydı Ve sonunda aradığı resmi bulmuştu biraz eski bir resimdi ama abisi çok değişmiş sayılmazdı.
öfke ile merdivenlerden indi aşağı Ahu Can'ın gidişini duydu Ama bu sefer canın arkasından Cabbar'da koştu.
Can'ın işareti ile birçok adamı da.
Bahçede neredeyse hiç kimse kalmamıştı. Sadece kapıdaki iki güvenlik kalmıştı. Ahu ağlayarak terasa çıktı burada unutulup gidecekti her şey buraya kadar dı işte mutluluk oyunu başlamadan bitiyordu. Can gidince bir daha gelmeyecek di Korkular Ahu'yu esir almıştı bile kendine göre haklı da sayıldı birden bittiği yerde başına ne geleceğini bilmeyince ortada kalabilirdi. Ahu da buraya gelirken Burada kalmayı planlamamıştı ama buradaydı işte ve onu burada bağlayan güçlü Bağlar vardı Artık ama Can'ı buraya bağlayan hiç birşey yoktu.
Ahu düşündükçe daha çok ağlarken," Ahu!" diye birinin seslendiğini gördüm.
"Sen de kimsin?" dedi. Ahu sesin geldiği tarafa korkmuştu ama adı ile seslendiğine göre beni tanıyor 'diye düşündü. "Beni nereden tanıyorsun?" Diye etrafını kolaçan ederek konuştu.
" ne önemi var?"dedi.
" Git buradan adamlar seni görecek öleceksin ,canından da mı korkmuyorsun? hırsız mısın, uğursuz musun? git buradan diyorum sana !"dedi .
Adam kesik kesik gülerek ,"senin dostun olduğumu söylerim ."
Ahu korku ile ağzını kapatarak" git buradan yoksa avazım çıktığı kadar Bağırırım!" dedi.
" bağır hadi !"dedi.adam gevrek gevrek yayılarak ve devam etti.
" sana inanacak kimse var mı burada?"
Ahu zaten" ne istiyorsun, Niye geldin?" dedi. Biran önce bu adamın buradan gitmesiydi tek istediği.
"beni enişten gönderdi." Ve ağzını yayarak konuşmasına devam etti."adam seni bana sattı. seni almaya geldim."
" yapamazsın, olamaz ,yapamaz ,böyle bir şey." Ahu korku ile terasa çöktü. Trabzanlardan destek alarak olduğu yerde sarsılarak ağlıyordu.
adam gevrek gevrek gülerek," Neden olmasın, sen onun malı değil misin?" dedi.
Ahu," yapamaz, olamaz,zaten beni bu evin sahibine satmıştı." dedi. tutulmuştu! Ama bir umut ışığı aramaya devam etti.
"Ondan daha çok para verdim, "diye konuştu yine alt kattan adam.
Böylece her şey sanki bundan sonrası için daha ağırdı ,"ne istiyorsun benden ?"diye inledi ve yumruk yaptığı ellerini dizlerine vurarak "Git buradan!" Diyerek Ahu ağlamaya devam etti.
Zaten ağlıyordu kısık kısık aldığı nefesler ağlamasinı içli bir çığlık ve iç çelişkişmesine çeviriyordu. "aşağı gel seni bekliyorum Konuşmamız gerek" dedi.
Ahu ağlayarak korku içindeydi bu adam buradan bir şekilde göndermeliydi.
Can'ın Biraz sonra gelip her şeyi yanlış anlayıp bu adam ile karşılaştığını düşündükçe nefesi kesiliyordu. gidecekti! bir de adam görüp yanlış anlayıp iyice panik olmasından korkuyordu ve bir daha hatırlamaktan çok Korkuyor hatta canın Onu buradan o gelmeden önce göndermesinden korkuyordu!
Korkular nasıl da çoğalmıştı!
Her şey Ne büyük bir hızla Tepetaklak olmuştu!
rüya bitmişti !
Eniştesi onu tekrar satmıştı ,yapabilir miydi? böyle bir şey beni bir kez satmıştı gözden çıkarmamış mıydı? şimdi tekrar bu yaşadıkları neydi! "Geliyorum! diye inledi ve acı içinde indi merdivenleri karşısına dikildiğinde Ahu panikle adamın yüzüne karşı" ne istiyorsun, git buradan ?"diye tekrar tekrar söyledi.
" Yalvarırım git" dedi. adam "sakin ol Konuşacağız ."dedi.
"konuş !"diye sessizce tisaldi bir yamdan da korumalarin görmesinden korkuyordu. Etrafı kolaçan ederek ;" konuş da git, yalvarırım! bir daha da buraya gelme!"
adam gevrek Gevrek gulerek sıkıldığını belli eden bir tavırla,"buna sen karar vereceksin!" dedi biraz Ahu'ya doğru yaklaşarak devam etti. Adam yaklaştıkça Ahu geri adım atıyor soğuk bir ter döküyordu." senden istediklerim yaparsan bir daha buraya gelmem."
" ne istiyorsun!" Ahu adamın gidip bir daha gelmemesi için herşeyi yapabilirim diye düşündü.
Adam gözlerini tek bir noktaya sabitleyerek genizden gelen bir ses ile konuştu,
"Can'ın canını istiyorum."
Ahu, korku ve paniğin hüküm sürdüğü bedenine zar zor hakim olarak "ne saçmalıyorsun?" Diye inledi.
Adam kendinden emin bir şekilde bütün kartlarını ortaya dökerek," Ne yani ablandan diğerlerinden daha mı kıymetli seni bırakıp gitmek isteyen bir adam nasılsa seni bırakıp gidecek." dedi.
Ahu şok olmuş gibiydi ."Yapamam, Bunu yapamam" diye sayıklıyordu terleyen ellerini eteğine silerken bir yandan da ağlamaya devam ediyordu." benden böyle bir şey istemezsin ,beni öldürür ."dedi .
Can'ı öldürme Fikri Ahu deli ediyordu. adam "Can yarın gidecek Ve bu evden canlı çıkarsa ne ablan ne yeğenlerin artik nefes almiyor bunu unutma !"dedi ve ahu'nun eline bir şişe bırakdı.
"ne olursa olsun bunu Can'a içir, merak etme sana hiçbir şey olmayacak korkma Can evden ölü çıktığı vakit seni alıp bir eve yerleştireceğim para!hizmetçi çok para vereceğim. Ne eniştene ne kimseye ihtiyacın olacak sadece Can'a bunu içir, "
Son cümlelerini söyleyen adam koşarak gitmeye başladı Ahu karanlığın ortasında öylece kala kalmıştı ne yapacaktı .'seviyorum !dediği , ekmeğini paylaştığı adama bu ihaneti yapabilevek miydi? ablasından , yeğenlerinden hangisini seçecekti. Elindeki ölüm fermanına uzun uzun baktı. can zaten gitmeyecek miydi ?Yarın gidecekti.
Ama ablası onun tek ailesi ama bir yandan da onu asla enistesinden korumamıştı. onu et gibi hayvan gibi pazarda satmasına izin vermiş üzerinden para kazanmasına göz yummuştu. Peki o masumlar yeğenleri O Zalim babaları belki onları da kurtarabilir di. Ahu derin derin nefesler alarak ağlamaya başladı Ağladıkça ağlıyordu. omuzları sarsılarak yere çöktü çöl kumlarını avuçlarına aldı bir İnsanın kaderi asla değişimez miydi?
ne kadar gayret edersen et Kader gayrete Aşık olmuyordu...
Oysa yazar dememiş miydi?
- Kader gayrete aşıktır ! neredeydi !bu aşk! neredeydi Kader?. kimin kaderi kimin gayretine aşıktı.
O kadar uzun süre ağladı ki kendinden geçti Çöl topraklarına karıştı uzun siyah saçları çöl kumlarına bulandı yüzü, göz yaşları ...
Can Öfkeli bir şekilde arabasından inerek Deponun kapısına tekme attı CAn'ın ani gelişi ile kendi adamları bile korkmuştu.
Uzun süre can'in adamlarindan dayak yiyen adamlar Kan revan içinde birbirlerini üzerinde yatıyordu. Can," ayıltın şunları!" dedi .
adam hic birsey demeden Can'ın söylediğini yapmak için içeri gitti . Kısa bir süre sonra büyük bir kova suyla döndü soğuk su adamın üstüne Boca ettiğinde adamlar inleme sesleri ile gözlerini açmaya çalıştı.
ama ne fayda yedikleri dayak ikisini helak etmişti .
Can, Hüseyin'in sıktığı ayağına basarak." şu resme bak ve bana o olup olmadığını söyle." dedi şansı varsa Davut bu işi kendi halletmiş olsundu, araya birilerini sokduysa işi daha zorlaşacaktı .
Hüseyin, resmi görür görmez Nutku tutulmuş gibi kalakaldı hiçbir şey söyleyemedi yinede Can anlamıştı .ne olup bittiğini, duymaya ihtiyacı vardı.
Arkasından gelen Cabbar," Konuşsana lan şerefsiz adi köpek bu mu sahibin ?"diye bağırdı.
Hüseyin başını sallayarak ,öldürün artık bizi de bitsin bu çile daha fazla Biz Bunlar katlanamayız Yeter artık." diye ağlamaya başladı .
Cabbar" ikisine de çöle atın akbabalar yesin." diyerek .
dışarı çıkan canın arkasından koştu. Can sinirden gözleri dökmüştür şekilde çenesi seğiriyordu. içerliyordu bu kadar düşmanlık edecek ne vardı?
"Yarın!" dedi . Ve biraz kendini toparlamaya çalıştı. " yarın gidiyoruz. bu kadar yeter !Bu onun isteği artık Kan Çiçekleri onun çocuklarına bahçe olacak !"diye tısladı. Can ve son kez rahatca uyuduğu evine doğru sürdü arabayı Cabbar geldiği arabaya Can geldiği arabaya binmiş di ayrı ayrı geldikleri yolu ayrı ayrı gitiler Cabbar, derin düşünceler içindeydi bundan sonra olacakları o bile engelleyemezdi. Can'ı artık kimse durduramazdı.Cabbar bundan sonra da tabi ki Can'ın yanında olmaya devam edecekti.
arabadan sessizce inip eve girdi Can adamların hepsinede peşinden gelmesi ne de İner inmez biraz kızmıştı ."sürüyle gezmeyin! diye. Ah' un odasının önüne gidip kapısını araladı kadına biraz ağır konuşmuştu Ama yapacak bir şey yoktu onun da Elbet bunu anlaması gerekiyordu biraz sert olmuştu ve Zamansız olmuştu Ama yapacak bir şey yoktu Bir de bununla uğraşmayacak haldeydi. Araya biraz zaman girip Ahu'da salim kafa düşündüğünde herşey daha iyi olacaktı.
Ahun'un yatağa kıvrılmış bedenine baktı saçları yastığa dağılmış ağlayarak uyuduğu çok belliydi gözyaşları göz kenarlarında kurmuştu .
kendine kızdı yine de Böyle olmamalıydı. onu buraya hiç getirmemeliydi ama Kader onu buraya kadar sürüklemişti.
sabah erkenden gidecekti o yüzden üzerini çıkardı Ahun'un arkasına geçerek onu kendi Göğsüne doğru çekti ve yatağa uzandı en azından bu gece bunu son kez yapmalıydı. gönlünü almalıydı. Can böyleydi kimsenin kalbini gönlünü kırmıyordu Ama herkes onu yakıp geçe biliyordu .
Ahu sabah uyandığında ağrıyan başına İnat gözlerini açtı ve sırtındaki sıcak nefesle arkasından doğru döndüğünde Can'ın orada Uyuduğunu fark etti bir an her şeyin kötü bir kabus olmasını diledi ama hemen elini yastığın altına attığında zehirli şişenin soğuk camı eline deydi .
Ve ahu ateşe değmiş gibi elini bir anda geri çekti.
her şey gerçekti her şey acıydı ve acıtmaya devam ediyordu. Ahu bütün gece ağlayıp kararını vermişti ve Kalkıp duşa girdi .
Bütün bedenini temizledi güzel bir kahvaltı sofrası hazırladı ve Can'ı uyandırmak için yatağın başucuna oturdu . Uzun bir gölün kenarında uzamış saz gibi görünen saçlarını okşayarak uyanmasını Beklerken huzur bulduğu yüzünü uzun uzun inceledi.
Can ,gözlerin hafif açık kıpırdamaya başladığında "seni özleyeceğim." dedi dolan gözleriyle,
Can," Yine başlama ."dedi .
"Yo yo yo yo yo "dedi Ahu başını iki yana sallarken" başlamıyorum sadece seni özleyeceğimi bilmeni istedim" dedi .
Can başını sallayarak ellerini yüzüne kapattı yüzünü sıvazlayarak uykusunu açmaya çalıştı ,"saat kaç ?"
Ahu Gözlerini Candan ayırmadan "sekizi geçiyor."dedi .
"yola çıkacağız ."dedi. Can yataktan kalmak için doğrulmaya çalışırken.
"biliyorum, kahvaltı hazır" derken Ahu'nun üzerindeki sesszilik dikkatini çekti Can'ın ama konular dallanıp budaklanmasın diye sessiz kalmayı tercih etti , Can duşa girip elini yüzünü yıkadı , kahvaltı masasında kısa bir kahvaltı yaptı.
Can'ın, kahvaltısının bittiğini ağzını silinmesinden anladığında canın yanına oturarak ortaya bir bardak süt koydu.
" Madem beni götürmüyorsun ,bu sütü bana içir?"
" neden?" Can anlamaz halde gözlerine bakınca
" lütfen" dedi .
Can ,bardağın alt kısmından tutarak Ahu'nun dudaklarına götürdü.
Ahu ağlayarak bir yudum içti ,bir yudum daha içti.
Can takılarak," tadı bu kadar kötüyse içme!" dedi .
Ahu hıçkırık karışımı bir gülümseme gönderdi "canım beni hep güzel hatırla, Hatırlat .dedi.
Can," Temelli gitmiyorum geleceğim ama işlerim ne kadar süreceğini bilemiyorum." dedi.
Ahu ağlayarak Can uzakta bardaktan bir süt daha aldı. "niye ağlıyorsun?tadına bakacağım!" Diyerek bardağı kendi dudaklarına götürdüğünde Ahu panik ile Can'ın eline sertçe vurdu.
" içemezsin!" Diye bağırdı eş zamanlı olarak bardak yere düşüp parçalara ayrılırken Can ayağa kalktı. "
"neler oluyor ?"diye panikle sordu.
"Ne yapıyorsun sen? niye kızdın?" Derken başındaki hafif dönme yüzünden geri sandalyede oturdu Ahu.
başını yere eğip de ellerin önünde birleştirdi. kan çanağına dönmüş gözleriyle can'a döndü ve" elveda." dedi.
Ve gözleri yavaş yavaş kaymaya başladı. Ağzından beyaz köpükler geliyordu .
nefesinin daraldığını hızla inip çıkan göğsünden anlaya biliyordu Can .
soğuk soğuk terliyor da daha fazla sandalye oturmaya dayanamadı ve yere yığıldı.
Can eğilerek panikle sordu. "ne oluyor? Ahu !" diye Can'ın bağırma sesleri dışarıdaki herkesi harekete geçirmişti.
Herkes silahlarını çekerek eve girdiği de hiç akıllarına gelmeyecek bir manzara ile karşılaştılar .titreyerek nöbet geçirir gibi hareketler yapan kadının göz bebekleri büyüyor ağzındaki köpük her saniye çoğalıyordu .
Cabbar başına dikilerek" zehir !"diye tısladı.
neler olduğunu anlayamayan Can ,"Ela Gözlerini çekme benden Ahu çekersen Çöllerde susuz kalırım ." Diye sessizce fısıldadı.
Ahu'nun gözleri kaldığın da Cabbar eğilerek Ahu'nun gözlerini kapattı .
öfkeyle ayağa fırlayan Can O Kahvaltı masasını dağıtmaya başladı. " neler oluyor Benden habersiz neler dönüyor?" diye aklında binbir soruyla Ahu' ya sarılarak onu yerden kaldırmaya çalıştı, "bir yandan doktora gidelim "diyordu. Ölümü kabullenmek zordu.
Cabbarın adamları dışarı çıkarması ile ortalık biraz durulurken Ahu'nun yerde yatan cansız bedeni birçok şeyi Can'ın yüzüne vuruyordu. Ahu'nun elindeki kağıt toprağını fark eden Cabbar, kağıdı alıp okumaya başladı .
Cabbar ,"seni öldüreceğime ve kendimi öldürmeyi tercih ederim ben öleyim ki sen yaşa! Sen yaşa ki benim ruhumun huzurum olsun Dikkatli ol! düşman çok yakın bu zehiri bana düşmanın verdi." yazıyordu Can iyice delirdi duramıyordu yerinde silahını çıkartarak nereye sıkacağında bilemedi ve etrafında dönmeye başladı.
Tiririmmmmmm sevgiler öpücüklerrrr..
Yeni bölüm hazır ama sınır var 170 wotecik öptüm kib by...