VİŞNE

Por DeniizTk

41K 5.4K 5.7K

Kapıyı kapatmam ve gözyaşlarımın gözlerimden firar etmesi bir oldu. Öyle bir ağlıyordum ki, biri görse açıkla... Mais

Bölüm 1: Yabancı
Bölüm 2: Kusur Görme
Bölüm 3: Sevgili Günlük
Bölüm 4: Kabus
Bölüm 5: Burada Durmayalım..
Bölüm 6:Hoşgeldin Sürtük
Bölüm 7: Çünkü Yok
Bölüm 8:O Irmağa Girmek Zorundasın
Bölüm 9:Oyuncak Dükkanındaki Çocuk
Bölüm 10: Dipteki Taşlar
Bölüm 11: Saçma Bir Plan
Bölüm 12: Beyaz Elbise
Bölüm 13: Aşık Oldum Biliyor Musun?
Bölüm 14: O Hiç Kimseye Benzemiyordu..
Bölüm 15: Sevgilim Mi?
Bölüm 16: Profil Fotoğrafı
Bölüm 17: Gün Batımı Pembesi
Bölüm 18: Sonsuza Kadar Sevişmek..
Bölüm 19: Sana Kurabiye Yapayım Mı?
Bölüm 20: Kaan'ın Evi
Bölüm 22: İçimizdeki Stalker
Bölüm 23: Yıldızlar Avuçlarımda
Bölüm 24: Dans Edelim Mi?
Bölüm 25: Kaan Benim Herşeyim
Bölüm 26: Erkek Tavuk?
Bölüm 27: Korkuyorum..
Bölüm 28: Ölüm Kokusu
Bölüm 29: Seni İstiyorum (+18)
Bölüm 30: Kokuna Aşığım (+18)
Bölüm 31: Müzik Benim Ruhuma İşlemiş
Bölüm 32: Bu Sefer Gerçekten Ölüm Sessizliği..
Sonraki Bölümlerden Kesitler
Bölüm 33: İyi Uykular Peder
Bölüm 34: Seni Seviyorum Defne..
Bölüm 35: Kabulleniş
Bölüm 36: Son Şans
Bölüm 37
38. Bölüm Fragmanı
Bölüm 38: Ben Baba Olamam Defne..
Bölüm 39: Ben Sana Aşık Oluyorum Galiba
Bölüm 40: Buğra Evin Yanıyor..
Bölüm 41: I'm Back..
Bölüm 42: Polat'la Efil..
Bölüm 43: Tanışma
Bölüm 44: Manifest Denilince De Sen Be Buğra!
Bölüm 45: Vişne (Final)
Açıklama, Teşekkür Ve Diğer Şeyler..
Özel Bölüm: Texting
Özel Bölüm: Mükemmel Bir Baba..

Bölüm 21: The Best Taboo Partner Ever

594 104 32
Por DeniizTk

------
Selamlarr bebeklerim..

Umarım bölümü beğenirsiniz. Keyifli okumalar...

------
------

Bölüm 21: The Best Taboo Partner Ever
(Gelmiş Geçmiş En İyi Tabu Partneri)

(Defne'nin ağzından..)

"Kaan'ın evi.." dedim Lucio'yu tekrarlayarak.

Ben Buğra'nın sarhoş haliyle abarttığını düşünmüştüm ama gerçekten kocaman bir ev vardı önümde. Kaan'ın ailesi varlıklı insanlardı sanırım..

Bu konuyu anımsayınca biraz tuhaf hissetmiştim ama bunu düşünmek istemiyordum şuan. Bu evi, grubu, müzik çalışmalarını çok merak ediyordum ve şimdi buradaydım işte. Kötü şeyler düşünüp moral bozmak yoktu!

Matteo da arabadan indiğinde ağır ağır yürüdük bahçe kapısına doğru. Lucio'nun elini tuttuğumda bana bakıp gülümsedi.

"Ne oldu?"

Neden bilmiyorum ama içten içe çok merak ettiğim bir soru çıktı dudaklarımın arasından.

"Arkadaşların beni seviyor mu?"

Bu zamana kadar arkadaş edinme konusunda hep problem yaşamıştım. Asosyal veya çekingen birisi değildim ama okulumdakileri biliyordunuz işte.. Sonra Lucio çıkıp girmişti hayatıma ve ben onunla arkadaş olmaya çalışırken aşık olmuştum. Arkadaşlık duygusunu yaşamak isterken aşkı tanımıştım onunla. Ona aşık olduğum için çok mutluydum tabiki ama hala içimde yarım kalan bir şeyler vardı arkadaşlığa dair. Ve itiraf etmek gerekirse bu grubu tanıdığımdan beri onlara karşı tatlı bir kıskançlık vardı içimde. Arkadaşlıkları ve samimiyetleri çok hoşuma gidiyordu ve aralarına katılmayı çok istiyordum. Şuana kadar bana hiç kötü bir şekilde yaklaşmamışlardı ama yine de korkuyordum onlara uyum sağlayamazsam diye.

Bu düşünceler kafamın içinde dönüp dolaşırken Lucio avucunun içindeki elimi okşamaya başladı yavaşça.

"Bunu kendin öğreneceksin.."

Ona kafa salladığımda kapının önüne gelmiştik. Lucio uzanıp kapıyı çalarken bir kaç adım gerimizdeki Matteo'ya çevirdim bakışlarımı. Konuştuğumuz şeyleri duymuş muydu bilmiyorum ama beni rahatlatmak ister gibi bir ifadeyle bakıyordu yüzüme. Ona gülümseyip açılan kapıya döndüm.

Kaan'ı görmemle gülüşüm büyümeye başlarken o da sımsıcak bir tebessüm sundu bana.

"Hoşgeldiniz gençler.."

Kapı direkt olarak geniş ve ferah olan salona açıldığı için içeri girdiğim an koltukların birinde uzanan Can'a değdi gözlerim. Uyuyordu galiba..

Hemen girdiğimiz tarafta bir kapı daha vardı ve oranın mutfak olduğunu tahmin ediyordum. Aklımı okuyormuş gibi orayı işaret etti Kaan.

"Burası mutfak.. Eğer açsanız Buğra herşeyi silip süpürmeden oraya geçin doğruca."

Ben Kaan'a gülerken Buğra elindeki soda şişesini kafasına dikerek çıktı mutfaktan. Şişeyi yarısına kadar tekledikten sonra gözlerini kısarak bize baktı.

"Az önce adımı duydum sanki?!"

"Ohooo.." dedi Kaan. "Bu yemek faslını bitirmiş, hazmedemeyip soda kısmına geçmiş bir de.. "

Ben ikisine bakıp gülerken "Merak etmeyin.." dedi Buğra. "Size de bir kaç lokma ayırdım.."

Sonra benim orada olduğumu yeni fark etmiş gibi soda şişesini Kaan'ın eline tutuşturup sarıldı bana.

"Oo Defne, hoşgeldin! Bende Kaan'ın niye bu kadar hazırlık yaptığını merak ediyordum.. Misafirler olmasa açlıktan sürünüyoruz da normalde, sayende midem bayram etti.."

Kaan Buğra'ya gözlerini devirirken "Defne misafir değil.." dedi. "Sadece bu eve ilk gelişi olduğu için biraz özenmiştim ama herşeyi yemişsin, sağol.."

Buğra beni bıraktığı sırada Lucio yaklaşıp elini belime doladı. "Aslında biz gelmeden önce yedik bir şeyler, o yüzden sorun değil." Sonra soran gözlerle bana baktı. "Yine de açsan.."

Sözünü kesip "Değilim.." dedim gülümseyerek. Sonra Kaan'a döndüm. "Ama teşekkür ederim.."

Kaan önemli olmadığını belirtir gibi kafasını iki yana salladığında Buğra'nın sesiyle ona döndük hepimiz.

"Şu salağı uyandırayım.." dedi Can'a yaklaşırken. Ben yastıkla vurarak uyandıracak sanıyordum ama denize atlar gibi balıklama atladı Can'ın üstüne.

Kahkahalarımı tutamayıp gülmeye başladığımda Can inleyerek uyandı uykusundan.

"Buğra senin olmayan şerefini si-"

Beni görünce bir kaç saniye duraksayıp tereddütle devam etti cümlesine.

"..seveyim.."

Sonra uykulu gözlerini ovuşturdu yavaşça. "Hoşgeldin Defne."

"Hoşbuldum." dediğimde Lucio Kaan'a dönüp "Aslında.." dedi. "Defne burayı çok merak ediyordu. Özellikle müzik çalışmalarınızı yaptığınız odayı.."

"Neden misafirlikte bir şey istemeye çekinen çocukla annesi gibi davranıyorsunuz?" dedi Kaan gülerken. "Nereyi görmek istiyorsan görebilirsin Defne.."

Matteo mutfağa bir şeyler atıştırmaya giderken "Bak!" dedi Buğra bize yaklaşarak. Eliyle üst katı işaret ediyordu. "Bizim odalarımız orada. Sağ taraf.. Lucio'nunki solda. Üst kat odalardan oluşuyor yani. Merak ediyorsan çıkıp bakabilirsin ama senin asıl merak ettiğin yer şurası.."

Kendi kendime Lucio'nun neden burada bir odası olduğunu sorgularken bunu daha sonra sormak üzere zihnimin bir köşesine not ettim ve Buğra'nın anlattıklarına odaklandım.

Buğra'nın eliyle işaret ettiği yerde küçük bir koridor vardı. Ve yalnızca bir kapı var gibi görünüyordu..

"Müzik odası mı?"

Sorumu Buğra yerine Lucio cevapladı. "Evet, müzik odası.. Hadi gel."

Lucio beni elimden tutup oraya götürürken Buğra da peşimizden geliyordu. Kapının önüne geldiğimizde yavaşça kapıyı açıp bana döndü Lucio.

"Gir bakalım.."

İçeri girdiğimde salondan daha büyük bir oda karşıladı beni. İki basamaklık bir merdiven yüksekliğinde bir platform, üstünde de siyah bir bateri vardı. Kenarda duvara yaslanmış bir kaç gitar ve yerde dolanan bir sürü kablo vardı. Bazıları gitarlara aitti, bazıları da mikrofonlara..

Ben etrafı hayran hayran izlerken Buğra kenarda diğerlerinden ayrı duran gitarı gösterdi. "Bak.. O benim."

"Senin gitarın mı?"

Yüzüme aptalca bir bakış atıp düzeltti. "Bas gitar.."

Ona gülümserken bir kaç adım daha attım sahneye doğru. "Demek benim şarkımı ilk siz dinlediniz.." dedim odadaki eşyalara.

Hayır deli değildim.. Sadece burası çok hoşuma gitmişti. Odanın her tarafı emek ve uğraş kokuyordu sanki.. Kaç söz yazılıp silinmiş, kaç şarkı söylenmişti bu odada kim bilir..

Lucio dikkatle beni izlerken ona dönüp gülümsedim.

"Bana yazdığın şarkıyı söylesene burada.."

                               *****

Lucio odada duran akustik gitarlardan birini alıp huzur dolu sesiyle bana yazdığı şarkıyı söylediğinde boynuna atlayıp sımsıkı sarılmak istiyordum ona. O kadar güzel, o kadar özeldi ki benim için.. Sözleri zaten aşık olunası bir büyüye sahipti, bir de onun ağzından duyunca.. Resmen mest olmuştum.

Şarkının "Gün batımı pembesi.." kısmını her söylediğinde dudaklarıma bakması beni utandırsa da bakışlarımı hiç kaçırmadan dinlemiştim onu.

Sonrasında salona, diğerlerinin yanına geçmiştik ve Buğra'nın bitmek bilmeyen ısrarları sonucunda "tabu" oynamaya karar vermiştik.

Biliyorsunuzdur.. Şu yasak kelimeleri kullanmadan takım arkadaşınıza kelime anlatmaya çalıştığınız oyun var ya, o işte..

Üçerli iki takım oluşturmayı düşünmüştük ama Buğra üç takım olursa daha çok eğleneceğimizi düşündüğü için geri öyle anlaşmıştık.

Ben Lucio'yla takım olmuştum tabi ki.. Kaan ve Matteo, Can'la da Buğra bir takımdı.

Bir oyun 10 turdan oluşuyordu ve biz 9 turu geride bıraktığınızda skor şu şekildeydi;

Lucio-Defne : 34 Puan

Kaan-Matteo: 27 Puan

Can-Buğra : 9 Puan

Buğra o kadar mızıkçıydı ki gülmekten yerlere yatıyordum onun yüzünden. Sürekli yasaklı kelimeleri söyleyip puanlarını düşürüyordu ama kendisinin bir suçu yokmuş gibi Lucio ve benim hile yaptığımızı iddia ediyordu.

Kimse onun isyanlarını umursamıyordu tabi. Sadece gülüyorduk bu haline.

Son turu oynamaya başladığımızda anlatma sırası bendeydi. Kaan "Süre başladı." uyarısı verdiğinde Matteo elindeki kartı bana çevirip anlatmam gereken kelimeyi gösterdi.

Mantı

Kelimeyi görünce heyecanla "Bu.." dedim. "Senin çok sevdiğin bir.." yasaklı kelimelerde "yemek" yazısını görünce bir kaç saniye duraksayıp devam ettim. "..şey.. Hani.."

Yasaklı kelimeler kafamı karıştırırken aniden aklıma gelen şeyle konuşmaya başladım.

"Rüyamı hatırlıyor musun? Taylor Swift'in olduğu.."

Lucio sırıtarak "Mantı.." dediğinde Matteo diğer karta geçti.

Ben yeni kelimeyi anlatmaya başlayamadan Buğra yine isyan çıkardı.

"Oha! Yok ebesinin amı! Ya abi görmüyor musunuz resmen hile yapıyorlar?! Taylor Swift'le mantı ne alaka lan? Bunlar bir bok çeviriyor, ben kabul etmiyorum!"

Buğra'nın tepkisine dayanamayıp gülmeye başladığımda "Süreyi durdurdum.." dedi Kaan. "Oyunun içine ettin Buğra!"

"Ya banane ya.." dedi Buğra çocuk gibi. "Gözümün önünde hile yapıyorlar, sessiz kalamam! Bitsin oyun, partner değişelim. Bu Can bir bok anlatamıyor zaten.."

"Ya siktir git.." dedi Can. "Üstteki kelimeyi anlatmak yerine alttaki yasaklı olanları okuyorsun resmen. Asıl ben partner değiştirmek istiyorum!"

Kaan onlardan bıktığını ifade eden bir nefes verdi. "Tamam. Değişelim partnerleri.. Zaten Defne ve Lucio kazandı. Ama bu sefer de itiraz ederseniz yüzünüzü dağıtmaktan hiç çekinmem.."

Can elini korkuyla yüzüne götürürken "Ah baby face sıfatım.." dedi. "Ona bir şey olmasına izin veremem."

Bunların olduğu bir ortamda bir saniye bile gülmeden duramıyordum resmen..

"Hadi.." dedi Matteo. "Kim kiminle partner?"

"Defne'yle ben.."

Lucio'nun sesini duyunca kıkırdadım.

"Maalesef ayrılmak zorundayız sevgilim.."

O an ortamı dramatize etmek için bu kelimeyi kullanmıştım ama söylediğim an yanaklarım yanmaya başlamıştı. Lucio hafif bir gülümsemeyle bana bakarken diğerlerinin ruhu bile duymamıştı galiba. Ya da umursamıyorlardı çünkü sevgiliydik zaten.. Bu kelimeyi söylemem onlara tuhaf gelmiyordu yani. Ama benim ne kadar utandığımı bilseler, Buğra ve Can kesinlikle kaçırmazlardı bu fırsatı..

Herkes farklı bir şey istediği için partner seçimini kura çekerek yapmaya karar verdiklerinde maalesef ki Buğra'yla eşleşmiştim. Onu çok seviyordum ama bu berbat bir tabu oyuncusu olduğu gerçeğini değiştirmiyordu..

Lucio Kaan'la, Can da Matteo'yla eşleştiğinde tekrar başladık oyuna.

Bu sefer ilk sıra Kaan ve Lucio'nundu ve anlatıcı Kaan'dı. Kartları ise ben tutuyordum. Matteo süreyi başlattığında ilk kartı gösterdim.

Parfüm

"Ah be.." dedim içimden. Lucio'nun partneri ben olsaydım çok rahat bilirdik bunu..

Kaan yavaşça alttaki yasak kelimelere göz atarken bende baktım onunla beraber.

Koku
Sıkmak
Esans
Deodorant
Sprey

Kendi kendine "Bu ne oğlum ya.." diye mırıldanan Kaan'a gülerken "Süre geçiyor.." dedi Matteo.

Kaan bir kaç saniye düşünüp "Bak şimdi.." dedi Lucio'ya. "Böyle duştan sonra falan bir şey kullanırız, ter kokmayalım diye. Ne o biliyor musun?"

"Adını bilmiyorum onun."

"Tamam onun adını bilmene gerek yok. O yasaklı kelime zaten, ama ne olduğunu biliyorsun değil mi? Ona benzer bir şey.."

Lucio kaşlarını çatıp ne olduğunu düşünürken "Ya.." dedi Kaan. "Mesela sen Defne'ye sarıldığında, böyle derin bir nefes alıyorsun, onun..

"Kokusunu içime çekmek için.."

"Heh! Güzel kokmak için yapılan bir şey bu.."

"Parfüm mü?"

Ben kartı değiştirirken "Aferin lan!" dedi Kaan. O sırada Buğra imalı bir bakış attı.

"Yalnız anlatırken partnerimi kullanmazsanız sevinirim.. Hile sayılır.."

Ben Buğra'nın her şeye bir bahane bulmasına gülerken Kaan ona göz devirip diğer kelimeyi anlatmaya başladı. Süre bittiğinde hiç tabu yapmadan 3 kelime bilmişlerdi ve böylece 6 puan kazanmışlardı.

Sıra Buğra'yla bana geldiğinde içimden oyunu bozmamak için dua ediyordum çünkü Buğra'nın tepkilerine kayıtsız kalabileceğimi sanmıyordum. Mızmızlanıp beni suçlayacaktı ve ben gülmekten hiçbir şey bilemeyecektim muhtemelen..

Bu sefer Buğra anlatıcıydı. Lucio ona kartları tutarken Can da süreyi ayarlıyordu.

"Hazır mısın?" diye sorduğunda heyecanla "Evet.." dedim ve Buğra'nın anlatımına odaklanmaya çalıştım.

"Bak!" dedi heyecanla. "Bu Biyoloji dersiyle alakalı bir şey. Hani şey var ya, 46 tane oluy-"

Lucio Buğra'nın sözünü kesip "Tabu.." dedi. "46 yazıyor..". Sonra kartı değiştirdi.

Buğra kendi kendine söylenerek diğer kelimeyi anlatmaya başladığında "Defne bu bir doğal afe-" diyemeden Lucio yine kartı değiştirdi.

"En üstte doğal afet yazıyor, görmüyor musun?"

Can ve Matteo gülmekten ölürken "Tebrik ederim.." dedi Kaan. "Sürenizin yarısı gitti ve siz -6 puansınız.."

"Yaa.." dedim sızlanarak. "Buğra tabu yapma artık.. Başka şekilde anlatmaya çalış. Kelimenin anlamına odaklanmana gerek yok! Çağrıştıran şeyleri de söyleyebilirsin."

Buğra önce kaşlarını çatıp bana baksa da sonra anlamış gibi sıradaki kelimeyi anlatmaya başladı.

"Defne, bir hayvan var ya, inek falan gibi.. Bir şey yoğurdu derler hatta.. Biliyor musun o hayvanı?"

Bir kaç saniye düşünüp "Manda mı?" dediğimde heyecanla "Evet!" dedi. "O kelimeye bir harf daha ekle.."

"Mandal?"

"Yes be, aferin kızım!"

Ben Buğra'nın tepkisine gülerken "Vay şerefsiz.." dedi Can. "Güzel anlattı.."

"Defne'nin taktiği işe yaradı galiba" dedi Kaan bizi izlerken.

Turumuz bittiğinde onları geçememiştik ama "-6" olan puanımızı sıfıra yükselmiştik en azından..

Sonraki turlarda Buğra benim söylediğim şeyle çağ atlamış gibi kusursuz bir şekilde anlattı kelimeleri. Yalnızca bir kere tabu yaptı ve 10 turun sonunda skor tablosu şöyleydi;

Buğra-Defne : 58 puan

Lucio-Kaan : 45 Puan

Can-Matteo : 41 Puan

Oyun bittiğinde Can ayağa kalkıp "Ulan arkadaş!" dedi. "Ben yine sonuncu oldum.." Sonra derin bir iç çekti. "Ama var ya, ben 21 yıllık hayatım boyunca böyle bir şey görmemiştim.. Buğra'ya tabu oyununu kazandıran Defne'den ben razıyım.."

Hepsi Can'ın söylediği şeye gülerken Buğra beni kolumdan tutup yanına çekti ve elindeki telefonu gösterdi. "Fotoğraf çekilmemiz lazım.."

Ne yaptığını anlamasam da poz verip gülümsediğimde fotoğrafımızı çekti ve instagram uygulamasına girip paylaşma butonuna tıkladı. Kafam karışık bir şekilde onu izlerken gönderinin altına yazdığı açıklamaya kahkaha atmaya başladım.

@bugrapolatakyar: The best taboo partner ever (Bromun manitası olur kendileri, yürümeyiniz..)

Ben yazdığı şeye gülerken "Hesabında paylaşıyor değil mi?" dedi Matteo. "Buğra'nın hesabında ne ararsan bulabilirsin.."

"Aynen.." dedi Lucio. "Saçma sapan bir yer..". Sonra gülerek elini bana uzattı ve Buğra'ya baktı. "Ben sevgilimi alayım artık.."

"Senin sevgilin, benim tabu partnerim.." diye düzeltti onu Buğra. Ona gülümseyip Lucio'nun uzattığı elini tuttum ve beni yanına çekip oturtmasına izin verdim.

Diğerleri gülüşmeye devam ederken Lucio yavaşça yaklaştı yüzüme. Yüzünde minik bir tebessüm ve tatlı bir ima vardı.

"Sence.." dedi fısıltıyla. "Seni seviyorlar mı?"

------
------

Mmmmm.. Nasıldı bakalım bölümmm??

Ben yazarken çok eğlendim umarım sizde okurken eğlenmişsinizdir..

Bugün çok konuşmayayım.. Beğendiyseniz oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın bebeklerim. Sonraki bölümde görüşmek üzereeee <3

Continuar a ler

Também vai Gostar

1M 28.1K 83
Cinsel içerik, şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kendini bulunduğu durumdan kurtarmakla beraber ona...
304K 19.4K 25
Açelya hiç hatırlamasa da henüz 5 yaşındayken ailesinin düşmanları tarafından kaçırılmış ve gözlerini bir yetimhanenin revirinde açmıştı. Ailesi sen...
111K 6.9K 21
Her şey çok güzel giderken bir anda bütün düzen tepetaklak olursa? Babasının yaptığı bir hata yüzünden hayatı mahvolmuş iki kız kardeş ve kuzenleri...