Göğe Ait | Texting

بواسطة Elyios

2.1M 115K 16.3K

0545***: Selamın aleyküm aslan parçası Aslanın dişisi de aslan olur dediler de bana Aslan dişisi başvurusu i... المزيد

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.5
5.6
5.7
5.8
5.9
6.0
6.1
6.2
Merhaba
6.3
6.4
6.5
Final

5.4

22.2K 1.5K 249
بواسطة Elyios

Nil Gökçe Onan

Mühendislik fakültesinin kantini oldukça büyük, ferah ve bahçesi efsaneydi.

Ama tabi ki buraya gelme sebebim bunlar değildi.

"Beni masadan kovacak gibi bir his var içimde," dedim kendinden asla emin olamayan bir sesle. Leyla anında gülmüştü. "O nasıl bir his Nil?"

"Ya ben çocuk kıskançlıktan kafayı yemiş olabilir diyorum, sen benimle alay ediyorsun!"

"Yağız rahat bir çocuk," dediğinde onu onayladım. "Gitmesi gerektiği için görüşürüz demiştir, evham yapıyorsun bence. Önceki hayatına takılacak olsa, ohoo," Tesellisi tam olarak ikna etmese de "İnşallah," diyerek dilekte bulundum.

Hayır en son çocuk beni tavlamaya çalışıyordu, yine nasıl tıpış tıpış yanına giden ben olmuştum, hayret bir şeydi yani.

Bendeki şu kahrolasıca çene olduktan sonra, ayaklarım çok çekerdi daha. Yürümediğim çocuğa bile yürür, kendimi saçma sapan pozisyonlara sokardım. Bir iki randoma kanıp nasıl da dökülmüştüm, kendime pes demek istiyordum.

Derin bir nefes verip kendimle olan savaşımı sonlandırdım çünkü selam verdiğimiz masada daha büyük bir düşmanım vardı: Yağız'ın öldürücü bakışları.

Aynen Leyla, aynen canım arkadaşım, hiç takılır mı Yağız öyle şeylere?

"Hoşgeldiniz," diyen Fatih direkt olarak yanındaki sandalyeyi Leyla'ya çekmiş, kalp çıkan gözlerle de kısa bir süre yüzünü izlemişti. "Hoşbulduk," dedim ortamdaki meşru bir hal alabilmek için ama Yağız varlığımı tüm gücüyle reddetmiş, Leyla'nın kısaca elini sıkmıştı.

Yüzü de sirke satmasa iyiydi gerçekten.

Onun sağına olacak şekilde yerleştiğimizde rahatsızlıkla kıpırdandım. Ben sol profilimdense sağ profilimi tercih ederdim ama sanırım bunun çok da bir önemi yoktu zira Yağız'ın yüzüme bakmaya niyeti olduğunu sanmıyordum.

"Kalabalıkmış burası," diye bir laf attı ortaya Leyla. Etrafta bakışlarım gezindi, ta ki sinir bozucu gülüşe eşlik eden sesi duyana kadar. "Yok Leyla, yirmiden azdır burası, ne kalabalığı?"

İlk taş tam da kafama gelmişti.

"Sayılara bu kadar takılmamak lazım," Mırıldanmam ile bakışlar bana dönmüş, zorla gülümseyerek tamamlamak zorunda kalmıştım. "Yani yaş da bir sayıdır, ne bileyim arkadaş sayımız da bir sayıdır, üç beş önemli mi şimdi?"

"Yirmi üç yirmi beş nasıl, önem derecenize girebilir mi Gökçe hanım?"

"Yaş sadece bir rakkamdır," diye atılan Leyla ile dayanamayıp gülmüştüm. Bana eşlik eden arkadaşım sanki Yağız'ın daha çok sinirini bozmuş gibi derin bir nefes verdi, tabi o bu repliğe hakim olmadığından kendiyle dalga geçildiğini sanıyordu.

"Kahve ister misiniz?" diye soran Fatih çoktan ayağa kalkmış, sohbetten bağımsız Leylasına hizmeti vatana hizmet gören anlayışı ile sorusunu sormuştu. Arkadaşım da ayağa kalktı, son zamanlarda iyice Mecnun'unu bulmuş havasında olduğundan "Beraber gidelim," teklifiyle gelmişti.

Bu dörtlünün yüzü gülen tarafı böylece masadan kalktı, biz iki somurtuk ise bahçeyi izlemeye başladık.

"Ee?" dedim sessizlikten iyice rahatsız olarak. "Ne eesi?" Tepkisine göz devirip "Daha daha nasılsın?" diye sormuştum. Ne denirdi ki bu nemrut surata, hiç bilmiyordum. "Nasıl görünüyorum Gökçe?"

"Asabı bozuk?" diye bir seçenek sundum ama bilmiş olmam bile sinirini bozmuş olacak ki tek eliyle yüzünü sıvazladı. "Amma abarttın Yağız, ben senin dört yıl üç ayının her gününe böyle mi tepki vereyim şimdi?"

"Aynı şey mi Gökçe?"

"Aynı şey," dedim kendimden emin bir ses tonuyla. "Ben ayrı ayrı insanlarla senin çeyreğin kadar bile olmayacak süre geçirdim, sen bir kızla tam dört yıl üç ay geçirmişsin. Ben o günlerin hesabında mıyım? Geçmiş dedim geçtim."

"Var ya her şey işine geldiği gibi," diye söylendi sinirle. "Yirmi küsür kızdan ben bahsetsem cesedimi şu ileriye gömerdin," Ağaçların olduğu alanı işaret etmesi ile kafamı iki yana salladım. "Ben elimi kana bulamam ki, beni kan tutar."

"Gökçe," Uyarısını hızla alarak "Ya tamam, iki şaka yapayım da ara ısınsın dedim. Gerginlikten patlayacaksın bak, sağlığına zarar," diye atıldım.

"Sinirliyim," Anlamsız dürüstlüğü ile bir an duraksadım ama o devam etti. "En son sinirlendiğimde neredeyse geri dönüşü olmayan bir yola giriyorduk, geri bas, bir daha r falan yapmam ben."

"Ya sanki yirmi küsür çocukla takıldım da ne yaptım?"

Bakışları hızla bana döndü ve eş zamanlı olarak da ayağa kalktı. "Yağız," diyerek anında ben de ayaklanmış, koluna da yapışmıştım. "Bırak Gökçe ya, kalbini kırdıracaksın bana illa."

Yüzüme bakmadığı için gülümsedim, böyle yola gelirdin işte. Sinirlensen de hanımına laf etmemeyi, her şartta karıcığım demeyi seve seve öğrenemiyorsan, böyle öğreniyordun.

Hem güzel de öğrenmişti, canım doru atım.

"Şaka yaptım ya, otur, tamam." Oturması için ona zerre etkisi olmayan bir fiziksel baskı uyguladım. Canı oturmak istemiş olmalı ki "Ya sabır," diyerek kendini tekrar sandalyeye bırakmıştı. Keyfi kaçık halinden sıyrılması için kolları sıvadım, asap bozmuş olabilirdik ama düzeltmeye de niyetliydik nihayetinde.

"Boşa sinir yapıyorsun," dedim ufaktan sandalyemi ona yaklaştırırken. "İlişkiye bile dönmemiş birileri işte." Kafası tekrar bana döndüğünde hızla devam ettim. "Ya sen benim tavrımı bilmiyor musun? Bir kere yarim dedik işte, Karadenizliyim oğlum ben. Bizde söz senettir."

"Sizin sözlerden ben pek emin olamıyorum Gökçe."

Biraz daha ona yaklaşıp yüzüne bakmak amacıyla kafamı eğdim. "Yazın kuaför stajını yapacağıma söz versem?" Gözleri bana kaydı. İfadesini korumaya çalıştığını anlamıştım ama başaramadı ve yüzünde küçük bir gülümseme oluştu. "Az kaldı yalnız yaza, unutmam bunu."

"Yani staj derken," Oturuşumu dikleştirip devam ettim. "Kuaföre uğradığımda aaa bunu nasıl yapıyorsunuz derim, olmaz mı?"

"Zaten onlar senden staj alsın," dediğinde kaşlarım yukarı kalktı. Onun ise eli önüme düşmüş saç tutamımı hafifçe okşayıp geri çekildi. "Saçlarının bu kadar güzel kokmasının bir sırrı olmalı?"

Beklenmedik iltifat ile benim de gardım düştü, saçlarım kırmızı çizgimdi.

Birbirine bastırdığım dudaklarımda oluşan gülümsemeyi saklayamadım, gözlerine bakmayı da hemen kesmiştim. Can çıkıyordu da huy çıkmıyordu.

"Sütlü aldım sana da Nil," sesiyle kurtulduğumu bilmenin ferahlığıyla önüme konulan karton bardağa uzanmış, dilimi yakmak pahasına bir yudum almıştım. "Aranızdaki gergin hava biraz kırıldı mı, bana mı öyle geldi?"

Fatih'in tespitine sessiz kaldım, Yağız benim yerime konuşmuştu. "Sen bakma bize, iki düz adım atıyorsak bir yamuk atacağız. Adetimiz oldu," İstemsizce güldüm, Leyla da bana eşlik etmişti. "İki ileri bir geri gitmeyin de," demişti gülüşlerinin arasından.

Yağız kolunu sandalyemin arkasına koydu, aynı anda da "Yok, gideceğimiz kadar geri gittik. Bundan sonrası hep ileri." demişti.

Kokusu burnuma dolarken gözlerimi kısa bir süreliğine kapattım. Kibarlığına tutulduğum o hoş çocuktu şimdi, ilk günkü heyecan kalbimde, elimi ayağıma dolaştıran o his vücudumun her yerindeydi.

Yağız'ı tekrar hayatımda istiyordum, yanımda oturan çocuğun sözüne güveniyordum ve nereye kadar ilerleyebiliyorsak, ilerlemek istiyordum.

Nereye olduğu önemli değildi, ne kadar süreceği de. Sonuçta yol arkadaşım oydu, gerisi ise teferruat kalıyordu.

...

Olur mu bunlardan, siz ne düşünüyorsunuz skdkdkddk

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

TANIK بواسطة aven

أدب نسائي

4.7K 2.2K 81
Perdesi açık olan cama baktı. Bugün yıldızlar çok netti. "Küçük prens okurken bir söz görmüştüm. Acaba bir gün hepimiz kendi yıldızımızı yeniden bula...
408 112 6
Bizim Mahalleye hoş geldinizz. Bu mahallede eğlence var , dedikodu var , arada kavgalar , müzikler , eğlenceler , hep birlikte yapılan yemekler yeni...
Peyda بواسطة Herkes Yalan

قصص المراهقين

920K 64.3K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
VİSAL | Texting بواسطة .

قصص المراهقين

2.4M 141K 87
[Tamamlandı] Aktifmagazin: Son zamanların sevilen ismi, şarkılarıyla ün salmış, sesiyle insanları kendine hayran bırakan Sefa Giray Taşkın dün g...