Beşin Yedisi

Av emeklitusubasa

43.8K 1.7K 950

"İnşallah burnuna top çarpar be adam Trajikomik başlayan bu hikayenin sonunu ikisi de bilmiyordu. Tarih, iki... Mer

▫️
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
.
9.Bölüm
10 Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
Duyuru
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm

8.Bölüm

1.6K 77 34
Av emeklitusubasa

Beşin Yedisi 8. Bölümüyle Sizlerle 💛

Ölüyoz ayol!


Userjskdndjd: olum bu güzelmiş lan aq

Kemal1905: Semih'e atılan yorumdan gelenler

Xwpndkmdj: +1

Hdkrndkn: Kıza boşa linç atmayın güzel valla

Burak8: Güzelime bak beehh 💙
Yanıt: 💛
.
.
.
.
.

Ay yorumlarda sinir krizi geçirecektim. Nerden doluştunuz buraya arkadaş anlamadım ki. Hay o yorumu yaptığım güne..

Ee rahat dursaydın kim sana dedi öyle bir yorum yap?

Semih'in fotoğrafına girerek yaptığım yorumu sildim. Bir daha bırak futbolculara yorum yapmayı mavi tikli hiçbir hesaba yorum atmayacağım. 

Dan diye açılan odamın kapısıyla irkildim. "Ya annem kurban verene niye böyle giriyorsun odaya aklım çıktı." Annem şaşırdı.

"Tövbe Bismillah sen bu saatte uyanır mıydın?" Keyfimden değildi Zeynep arayıp dün olanları anlatmıştı. 

"Uyandım valla anne nasıl oldu bende anlamadım." 

"Tamam hadi kalk kahvaltı hazır." Kafa salladım, annem çıktı odadan. Akşamın yorgunluğu vardı üzerimde bunu da Sevgili Semih Özefe'nin burnundan getirmek çok isterdim ama dünkü hâli aklıma gelince vazgeçtim. Adama banane falan dedim de aşırı merak ediyordum, ne oldu acaba? Eli niye kesik ve kanıyordu? Menajeri niye bir anda çekip gitmiş? Çekip gitse bile neden bir anda katı maddeleri olan bir sözleşme hazırlatmıştı? Mesaj atsam mı acaba gitti mi hastaneye diye?

Dayanamayarak telefonun ekranını açtım.

Kime: Semih Özefe
Hastaneye gittin mi?

"Göndersem yanlış anlar mı acaba?"

"Kızım sanane adamın hastaneye gidip gitmemesinden sil gitsin ya." Mesajı silmek yerine yanlışlıkla göndere  bastım.

Gerizekalı.

"Ay Allah kahretsin yaa. Gitti ya lan mesaj."

Tamam yav bir şey olmaz. Sonuçta dün akşam kötüydü. Merak etmeni normal karşılar.

Neyse olan oldu artık yapacak bir şey yok. Ekranı kapattım ve üzerimi değiştirmek için yataktan çıktım. O sırada kapı çalmıştı. Annem açacağı için dolaba doğru yöneldim. Rahat edebileceğim ama işe uygun kıyafetlerimden birini giydim. Hava bugün kapalıydı biraz ama soğuk havayı sevdiğim için yanıma hırka vs almadım. Hazır olduğum kanaat getirince odamdan çıktım. Zeynep gelmişti.

Arkasından abimin sesini duydum. Sırasıyla babam, Zeynep'in annesi ve babasının sesini duydum.

Sabah sabah kıyamet kopacak Alin.

Hızla mutfağa girdim. Zeynep gergin görünüyordu.

"Hoş geldiniz canlarım benim günaydın. Nasılsınız iyisiniz inşallah." Hakan amca bana bakıp gülümsedi.

"Günaydın Alin'cim iyiyiz sen nasılsın?"

"Bende iyiyim." Hepsi masaya oturdular. Annem bu kadar çok şey hazırladığına göre haberi varmış geleceklerinden. İşe gitmem için 2 saat vardı yetişebilirdim. Bende masaya geçtim.

Hepsi kendi arasında gülüp sohbet ederken abim ve Zeynep aşırı gergindi yüzlerinden belli oluyordu. Bir kaç şey atıştırdıktan sonra kalktım.

"Elinize kolunuza sağlık. İşe gideceğim ya son birkaç şeye bakmam lazım odadayım." Zeynep de aynı hızla ayağa kalktı.

"Bende doydum afiyet olsun gel Alin." İkimiz birlikte odama girdik. Zeynep yatağıma oturdu hemen.

"Alin dün her şeyi konuştuk sana da söyledim zaten. Sonra annen aradı kahvaltıya çağırdı bizimkiler de gidelim diyince abin dedi ki toplanmışken her şeyi anlatalım. Çok kararsızım sence zamanı mı?"

"Yani herkes çok mutlu kimse gergin değil söyleyin derim." Zeynep derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı.

"Gel o zaman söyleyelim bitsin artık. Kaç gündür halin hâl değil diyip duruyorlar zaten." İkimiz de odadan çıktık. Zeynep mutfağa girdi.

"Iı benim size bir şey söylemem lazım doyduysanız salona geçebilir miyiz?" Abim de ayağa kalktı. Telefonunu masanın üstünden alıp arka cebine koydu.

Herkes doymuştu zaten teker teker masadan kalkıp salona geçtiler. Annem yanımdan geçerken durdu.

"Dün gece niye geç geldiğini de akşam dönünce anlatacaksın. Öyle anne işim vardı diyip kurtulamazsın sende de birkaç gündür bi haller var ama hadi hayırlısı."

"Konu şimdi nasıl bana döndü anlamadım ki arkadaş ya." Bende arkasından salona girdim. Hepsi tek tek kanepeye oturdular. Abim ayaktaydı ama  sırtı bize dönüktü. Sonra o da döndü.

"Konuyu hiç uzatmadan söylemek istiyorum biz Zeynep'le evlenmek istiyoruz." Herkesten aynen şu ses çıktı.

"Haa?"

Zeynep de abimin yanına geçti.

"Size söylemedik çünkü mahallede duyulur abi kardeş gibilerdi derler laf söz yaparlardı." Bizimkilere baktım annem gülümsüyordu. Annem zaten Zeynep'i oldu olası gelin olarak istiyordu ben şaka falan sanıyordum da bir ara, gerçekten istiyordu. Becerikliydi, güzeldi, eğlenceliydi. Tam anneme layık bir gelin.

Senden gelin olmaz ama hiç Zeynep'e çekmemişsin. Tamam yemek yapabiliyorsun da her şey yemek yapmak değil. Çocuk bakamazsın sen. Alır alır maça götürürsün çocuğu.

Sen çok biliyorsun. Ayrıca bir kızın maça gitmesinden daha normal bir şey yok. Çocukken aşılayacaksın ki öğrensin.

Hakan amca babama baktı sonra abime.

"Beni bilirsiniz Mert'i çok severim güvenirim de. İhsan zaten hem ortağım hem de arkadaşım. Çocuklar da madem böyle bir şeye karar vermişler benim için sorun yok. Sedef ne der bilemem?"

Sedef Sultan'a baktım. Annem gibiydi o da gülümsüyordu.

"Çocuklar seviyorsa bize bir şey düşmez. Bende isterim tanıdığım bildiğim bir aileye gelin olsun. Hayırlı uğurlu olsun diyelim."

Allah'ım şuan ağlayasım geldi. Abim ve en yakın arkadaşım evlenecekler ve bu evlilikten minik bir de bebek olacak. Valla duygulandım.

Abim ve Zeynep bizimkilerin ellerini öptüler. Bebek mevzusunu açmamaları iyi olmuştu. Şuan herkesin keyfi  kaçardı. Bence gizlenebilir de. Şu evlilik işini hızlı halletseler kimse bir şey anlamaz diye düşünüyorum.

Zeynep gelip bana sarıldı ve fısıldadı. "Bayılıcam galiba." Gülümsedim ve ondan ayrılıp abime sarıldım.

Babamlar oturmuş sohbet ederken ben de odama geçip çantamı telefonumu aldım malûm benim bir işim vardı ve atılmayı hiç istemezdim. Herşeyi aldıktan sonra çıktım odada.

"Ben çıkıyorum geç kalmayayım. Öptüm hepinizi." Herkes görüşürüz diye bağırdı. Ayakkabımı giyerken abim seslendi.

"Ben bugün evdeyim arabamı sen al."

Abim adam mıdır?

Adamdır

Anahtarı alıp öpücük attım ve çıktım evden. Arabaya doğru ilerlerken arkamdan gelen sesle durdum.

"Kaldır elleri kaldır. Bu kadar güzel olmak yasak." Arkamı döndüm Burak elindeki su silahını bana doğrultmuştu.

"Lan sakın ha işe gidiyorum." Burak sırıttı.

"Osman abi tut ellerini ters kelepçe yap." Osman abi ensesine vurdu.

"Oğlum abartma lan." İşte benim abim. Burak güldü su silahını çocuğa verdi ve yanıma geldiler.

"Şimdi bu iki yakışıklı gidiyor  ve düğün için takım elbise alıyor."

"Evleniyon mu gız?" Burak'a döndüm. Alaycı bir şekilde kafamı salladım.

"Eveeettt." Osman abi de güldü.

"Ne düğünü?"

"Tabi siz kaç gündür bize gelmediğiniz için haberiniz yok. Abimle Zeynep evleniyor." İkisi de şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Burak kendine geldi.

"Ee Zeyno'yu da kaptırdık bana karı kalmadı. Annem de ne severdi eski gelinini." Yalancı bir hüzünle söylediklerine karşılık güldüm.

"Ben geç kalacağım gitmem lazım akşam maç var zaten bizde izleyelim orda detaylıca konuşuruz. Şimdi çok öptüm." Elimle bay bay yaparak arabaya bindim. Onlar da bana el salladı. Kemerimi takarak yola çıktım.

Şarkı açtım ve eşlik ederek kilitlenen trafiği takmamaya çalıştım.

Formanda Işıldar Renkler
Sarı Lacivert
Çubuklu Bir Asalet Bu
Bilmeyene Dert Asırlık Dev Bir Çınarsın
Çelikten beter Şampiyonluk Sevgilin Taraftarın Mert

Mert diyince aklıma yine Mert Hakan gelmişti. Aslanım benim bee yürüyen Fenerbahçe.

Kızım ne çabuk unuttun maçta burnuna gelen o top bir nevi Mert Hakan yüzünden oldu.

Aslaaa!
O topu atan Semih Özefe'dir aksini iddia eden GS'lidir.

İç sesle yine ufak bir münakaşa sonrası yola devam ettim ve açılan trafikle beraber kısa sürede şirkete geldim. Arabayı park edip anında şirkete girdim. Suna ve Çınar dışında kimse yoktu. Ali Bey de odasındaydı. Suna beni görünce gülümsedi.

"Günaydın aslan yelesi saçlım." Yapma Sunaaa yapmaaa.

"Suna cidden sen de mi ya? Valla o videoları görmekten bıktım."

"Niye ben şimdi sana Kurt Bakışlım desem hoşuna gitmez mi?"

"Zincire vurulmuş aslanım da de tam olsun." Suna kahkaha attı. İyiki şirkette kimse yoktu.

"Tamam bunu sevdim. Biz burdan devam." Bu haline dayanamayarak ben de güldüm  ve masama geçtim. 1 hafta sonrası için önemli bir davayı izlemek üzere görevlendirildik. Tecrübeli avukatların bulunduğu davayı izlemek ayrı bir heyecandı. Tıpkı Fenerbahçe'yi izlemek gibiydi.

Heh bende diyodum ne zaman katıcan araya Fenerbahçe'ni.

Fenerbahçe'me karışma.

********
Birkaç saat sonra davadan çıkmıştık. Beklediğimden sakindi ben böyle saç baş girişmeli bir şey bekliyordum. Tamam şaka yapıyorum da gerçekten beklediğimin altındaydı. Tek kale maç gibiydi çünkü kadın avukat konuştukça karşı taraf susmuştu. Böyle davalarda karşı çıkacaksın ki seyir zevki  yüksek olsun.

Tamam davaya çıkarsan sen öyle yap. Bende isterim kız karşı tarafı laflarınla dövmeni. Bak bugünkü kadına nasıl çat çat konuştu.

İç ses gaza gelmiş az sakinleşsin öyle devam ederiz.

Şirkete döndükten sonra Ali Bey beni odasına çağırdı.

"Alin dün akşam kaçta çıktın şirketten?"

"Hatırlamıyorum ama geç çıktım."

"Semih'le birlikte çıkmışsınız güvenlik öyle söyledi. Sebebini öğrenebilir miyim?"

"Semih Bey sizi aramış ulaşamamış aynı zamanda sekreterinizi de. Buradan da sadece benim numaram olduğu için bana ulaştı çok önemli bir işi olduğunu ve yardım istediğini söyleyince ben de kabul ettim." Ali Bey anladım der gibi salladı kafasını.

"Teşekkür ederim müvekkilime yardımcı olduğun için. Telefonumun kapandığının farkında değildim. Semih bayağı aramış. Sadece şunun için çağırdım aslında. Semih'i uzun zamandır takip eden biri var. Magazinci gibi düşün her saniyesini çeken biri. Bulmaya çalışıyoruz fakat kendini çok iyi gizliyor. Dün gece de elime fotoğraflarınız geçtiği için dikkatli olmanız konusunda uyarmak istedim. Yanlış anlaşılmalar olabilir ne senin ne de onun başı ağrısın istemem."

"Teşekkür ederim uyardığınız için bundan sonra daha dikkatli  davranırım Ali Bey." Gülümsedi.

"İzninizle işime döneyim ben." Kafa sallayınca odadan çıktım.

Tam odadan çıkmıştım ki bu sefer de telefonum çaldı. Annem arıyordu. Sakin bir yere geçerek aramayı cevapladım.

"Efendim sultanım."

"Alin eve bir çiçek geldi. Üzerinde de not var ne demek oluyor bu?" Kaşlarımı çattım.

"Ne çiçeği ne notu anne?"

"Notta şöyle yazıyor dün gece için teşekkür ederim Alin Erbay. Ne demek oluyor bu neyin gecesi ve neyin teşekkürü? Sen eve de geç geldin. Ne karıştırıyorsun kız sen?"

Sıçtın.

"Anne şimdi müsait değilim eve gelince konuşalım. Kapatıyorum." Dedim ve telefonu kapattım.

"Bittin sen Semih."

Bölüm Sonu

Bölüm hakkındaki yorumlarınız

Sizce Alin Semih'e ne diyecek?

Ig: alleynaekc

Fortsätt läs

Du kommer också att gilla

199K 17.4K 81
Altı yakın arkadaşın komşu olarak yaşadıkları bir apartmanda yaşadıkları komik ve eğlenceli günlerde göreceğimiz aşk, dostluk ve kardeşlik...
3.6K 240 19
054** adlı numaradan üç yeni mesaj...
YUVA Av _twclr

Tonårsromaner

730K 35.9K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
Peyda Av Herkes Yalan

Tonårsromaner

853K 58.8K 35
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...