Bunny ✵ JJK ✓

Bởi Vennusiaa

92.1K 9.3K 10.3K

[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dö... Xem Thêm

✵1✵
✵2✵
✵3✵
✵4✵
✵5✵
✵6✵
✵7✵
✵8✵
✵9✵
✵10✵
✵11✵
✵12✵
✵13✵
✵14✵
✵15✵
✵16✵
✵17✵
✵18✵
✵19✵
✵20✵
✵21✵
✵22✵
✵23✵
✵24✵
✵25✵
✵26✵
✵27✵
✵28✵
✵29✵
✵30✵
✵31✵
✵32✵
✵34✵
✵35✵
✵36✵
✵37✵
✵38✵
✵39✵
✵40✵
✵41✵
✵42✵
✵43✵
✵44✵
✵45✵
✵46✵
✵47✵
✵48✵
✵49✵
✵50✵
✵51✵
✵52✵ | FİNAL
✵ Bunny 2 ✵

✵33✵

1.3K 151 149
Bởi Vennusiaa

"Şimdi karşımızda bir adam var ve vurmamız gerekiyor. Ne yaparsın ?"

Haneul Jungkook'un sorduğu soruya cevap olarak "Silahı alıp adama doğrulturum ve tetiği çekerim" dediğinde "Hayır, silah boşken" demişti Jungkook. Haneul da "O zaman gösterdiğin gibi mermileri yerine yerleştiririm" demişti.

"Silah boşken mermileri şarjöre doldurup şarjörü de silaha taktıktan sonra silahın sürgüsünü çekmelisin. Bu da şarjördeki mermiyi silahın içine almanı sağlar."

"Anladım" diyen Haneul silahı incelerken "Bu kısma da horoz deniyor. Bu aşağıdayken silah ateşlemez. Ayrıca güvenlik kısmı da burası. Bu basılıyken horoz aşağıda olur."

Haneul tekrar olumlu anlamda kafa salladığında "Peki ya güvenlik açık değilken sürüyü çeksek? Tekrar horozu ittirmemize gerek var mı?" diye sormuştu. Jungkook da olumsuz anlamda kafa sallayıp "Güvenlik açık değilken sürgüyü çeksen horoz kendiliğinden yukarı geliyor." demişti.

"Of Jungkook, çok fazla şey var. Ayrıca gerçekten buna ihtiyacım olacak mı?"

Jungkook omuzlarını silkip "Belki olur" dediğinde derin bir nefes alıp kafasını Jungkook'un omzuna koymuştu Haneul.

"Öğrenmen gereken birkaç şey var zaten Haneul. Bu dediklerim zor olabilir ama bir kere anlasan kolay gelecek. Tamam mı?"

Haneul Jungkook'un dediklerine olumlu anlamda kafa salladığında "Al doldur" demişti Jungkook silahı ve cebinden yeni çıkarttığı mermileri Haneul'a uzatıp. Haneul da olumlu anlamda kafa sallayıp mermileri ve silahı eline almıştı.

Haneul şarjörü silahtan çıkartıp mermileri önüne bıraktığında ayağa kalkıp etrafa bakınmıştı Jungkook. Haneul da gözlerini Jungkook'a çevirip "Okul gezisine gelecek misin?" diye sormuştu.

"Ne gezisi?"

"Okul gezisi işte. Müzeye gideceğiz, tarih müzesi."

Jungkook Haneul'a dönüp "Ne zaman söyledi hocalar?" diye sorduğunda "Cuma günü söylediler ama sen elindeki kalemle oynamakla meşkuldün" demişti Haneul. Ardından da önüne dönüp yerdeki mermileri eline almıştı.

Jungkook "Bilmem ki, sen gidecek misin?" diye sorduğunda "Giderim büyük ihtimal. Annem öyle müze gibi yerlere gitmem taraftarı. Belki bir şeyler öğrenirsin diyor." demişti. Ardından da "Bunlar neden bu kadar zor giriyor ya?" diye sormuştu.

Jungkook Haneul'ın yanına gelip yere çömeldiğinde "İyice bastır, içindeki yay mermileri silaha doğru ittiği için mermi takması zordur." demişti Haneul'a. Haneul da olumlu anlamda kafa sallamış ve Jungkook'un gözlerine bakmıştı.

"Gelecek misin?"

Jungkook düz bir ses tonuyla "Sen gidersen gelirim" dediğinde "Gideriz o zaman" demişti Haneul ona göz kırpıp. Jungkook da olumlu anlamda kafa sallamıştı.

"Burası çok güzel değil mi? Sessiz ve sakin... Kimse de yok"

Jungkook "Evet, çok güzel." demişti kafasını havaya kaldırıp. Haneul da "Zaten bu gece kendi evinde kalacaksın. Gitmeni de hiç istemiyorum" demişti.

Jungkook "Her zaman sende kalamam Haneul" dediğinde "Biliyorum, biliyorum" demişti Haneul gözlerini devirip. Ardından da "Yine de uzun süre sende kaldıktan sonra alıştım" demişti.

"Bu arada... Hyun Woo Young Ae'ye ilgi duyuyor"

Haneul kaşlarını havalandırıp gözleri Jungkook'un gözlerine sabitlediğinde "Ne?" diye sormuştu meraklı gözlerle ona.

"Direkt söyledi mi sana yani?"

Jungkook olumlu anlamda kafa salladığında "Doğru... Yalnız olmak için ayrı bilet almışlardı onlar sinemada. Hyun Woo Young Ae'ye mi açılacak şimdi?" diye sormuştu Haneul. Jungkook ise "Aslında biz baş başa kalalım diye yapmışlardı. Sen yanlış anlama diye yalan söylemiştim sana." demişti.

"Her neyse boşver sinemayı, ikisinin arasını yapacak mıyız?"

Haneul "Nasıl yapacağız Jungkook? Young Ae gibi değiliz ki biz" dediğinde "Young Ae'nin neler yaptığını biliyoruz ama? Hem... Hyun Woo da onunla beraberdi." demişti Jungkook. Haneul ise "Yani?" demişti Jungkook'a bakıp.

"Yani... Belki bize yaptıklarının aynısını onlara yapabiliriz? Bir yere kitleriz veya dedikodu çıkartırız? Ya da başka şeyler..."

Haneul olumsuz anlamda kafa sallayıp "Young Ae anlar. Onu onun silahıyla vuramayız" dediğinde "Ne yapacağız o zaman?" diye sormuştu Jungkook Haneul'ın yanına oturup. Haneul ise "Ona o silahı vereceğiz ve kendisini vuracak" demişti elindeki silahı Jungkook'a gösterip.

"Açıkcası demek istediğini anlamadım"

Haneul hafifçe kıkırdadığında elindeki şarjörü silaha takmış ve silahı yere bırakarak "Aramız bozukmuş gibi yapalım ve bizim aramızı yapmaya çalışırken onlar yakınlaşsın" demişti. Jungkook da kaşlarını havalandırıp "Bunu yapmak zorunda mıyız?" diye sormuştu.

"Yine zekiliğim üzerimde" diyen Haneul sırtını Jungkook'a yasladığında uzanıp yerdeki silahı eline almıştı Jungkook. Ardından da uzunca ona doğru yaslanan Haneul'a bakmıştı.

Jungkook yavaşça ayağa kalkarken doğrulan Haneul "Durup dururken de açılmaz ki aramız? Kavga etmiş gibi yapalım. Ayrıca Young Ae'nin anlamayacağı bir neden de bulmalıyız" demişti. Jungkook da küçük adımlarla ileri doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Kavga mı? Sonra soğuk mu davranacağız birbirimize?"

"Yani, evet. Yoksa anlar değil mi? Yan yana bile durmamamız lazım. Uzak kalmalıyız."

Derin bir nefes alan Jungkook "Zaten normalde de yakın durmuyorsun bana. Sürekli anneni bahane edip duruyorsun. Uzak kalmak için bahane uyduruyor gibisin. Sen benden uzak mı durmaya çalışıyorsun Haneul?" dediğinde "Abartma Jungkook." demişti Haneul ellerini beline yerleştirip.

"Ayrıca buraya geldiğimizden beri dümdüzsün. Doğru düzgün gülümsemedin bile. Bir sorun mu var?" 

Jungkook "Şu... Sarışın çocuğu düşünüyordum aslında." dediğinde "Ne? Jungkook... Şu sarışın çocuğu unut artık." demişti Haneul ayağa kalkıp. Jungkook da "Onu seviyor musun?" diye sormuştu silaha bakıp.

"Ne sevmesi ya?"

Jungkook gözlerini Haneul'a çevirdiğinde Jungkook'a bakmıştı Haneul kaşlarını çatıp. Jungkook da "Onunla konuştum" demişti.

"Konuştun mu? Sarışın çocukla mı?"

Sinirle gülen Jungkook "Sarışın çocuk... Bana seni sevdiğini söyledi. Ayrıca ondan hoşlanıyordun değil mi?" dediğinde "Jungkook ne diyorsun sen? Ben onunla doğru düzgün konuşmadım bile. Sadece yakışıklı demiştim, sen de biliyorsun." demişti.

"Bana yalan söyleme Haneul, yalandan hiç hoşlanmam."

Haneul Jungkook'a doğru birkaç adım attığında "Onu sevmiyorum." demişti ciddiyetle. Jungkook da "Bana senin numaranı aldığını söyledi,hatta gösterdi numaranı. O gün numaranı vermişsin ona, neden bana öyle demedin? Neden yalan söyledin bana?" demişti kaşlarını çatıp.

"Ne? Ben değil, yalan söyleyen o! Ben sana yalan falan söylemedim."

Haneul Jungkook'a doğru birkaç adım daha attığında silahı Haneul'a doğru uzatıp "Yaklaşma!" demişti sinirle bağırıp. Haneul da "Ne yapmaya çalışıyorsun sen? Ayrıca silahı neden bana doğrultuyorsun, indir şunu!" demişti.

"Sanghyuk şerefsiziyle uğraştım ama onu sevmiyordun! Ondan tek korkum sana zarar vermeye çalışmasıydı ama... Ama sen bu herifi seviyorsun! Üstelik yalan söylüyorsun!"

Jungkook sesini yükseltmeye başladığında "Jungkook indir şunu dedim" demişti Haneul elini silaha doğru uzatıp. Jungkook ise "Benden başkasının olamazsın" demiş ve dişlerini birbirine bastırıp çenesinin kasılmasını sağlamıştı.

"Sinirimi bozuyorsun Jungkook."

Jungkook histerik bir şekilde gülüp "Bana seni seviyorum diyorsun ama sevdiğin falan yok!" dediğinde "Onunla ne konuştun bilmiyorum ama yalan söyleyen o. Ben ona numaramı falan vermedim." demişti Haneul Jungkook'un sakinleşmesi için alçak bir tonda konuşup. Jungkook ise olumsuz anlamda kafa sallamıştı.

"Hâlâ yalan söylüyorsun. Ona numaranı verdiğini kabul et ve seni bağışlayayım, tamam mı? Onu sevmeyi bırakırsın ve ilişkimiz de eskisi gibi devam eder."

Jungkook'un gözlerine bakan Haneul "Yapmadım" dediğinde "Kabul et." demişti Jungkook Haneul'a bakmaya devam edip. Haneul da Jungkook'a iyice yaklaşmış ve silahın alnına değmesini sağlayıp "Yapmadım." demişti ciddi bir çekilde.

"Ayrıca sen beni vurmazsın. Sadece korkutmaya çalışıyorsun, biliyorum."

Jungkook sinirle kıkırdayıp "Beni hafife alma." dediğinde her an dolacak gözleri Jungkook'un gözlerinin içine sabitlemişti Haneul. Jungkook ise "Ya sadece beni seversin ya da..." diyip biraz duraksamış ve cümlesini tamamlamıştı.

"... Kimseyi sevemezsin"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

✵~Oy vermeyi unutmayın~✵

.
.
.
.
.
.
.

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

7.4K 805 70
~~ Biri korkudan güç alırken, bir diğeri cesaretten besleniyordu. Sun-yeon bu kitapta üyelerinin daha önce görmediği yanlarını görecek. Bakalım tüm b...
3.4K 164 25
Onların tek suçu kendi sonlarını yaratmaktı. Ama bunun üstesinden geldiler nasıl mı oldu okuman yeterli...
791 84 17
Hara ÖLÜM TARİHİMİN DÜĞÜN GÜNÜM OLACAĞINI BİLSEM SENİ SEVER MİYDİM? MALIM BEN! SEVERDİM KESİN!
99.7K 7.8K 38
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...