TUTSAK

Estellaes

1M 31.9K 17.9K

"Benden seni özgür bırakıp gitmeni isteyeceksin ama bu mümkün değil" "Neden? Polise ihbar etmeyeceğim benden... Еще

1-✴Siyah Gökyüzü✴
2-✴KARANLIK SOKAK✴
3-✴TUTSAK✴
4-✴HAYAL✴
5-✴Mavi ve Gri✴
6-✴MAVİ GÖKYÜZÜ✴
7- ✴HUZUR✴
8-✴ACI✴
9-✴KORKU✴
10-✴OYUN✴
11-✴SOĞUK✴
12-✴KURTAR BENİ✴
13-✴İYİ GÜN✴
14-✴KALP KIRIKLIĞI✴
15-✴TANIŞMA✴
16-✴KAPALI KAPI✴
17-✴ÖLÜM✴
18-✴RÜYA✴
19-✴Yeni Ev✴
20-✴KISKANÇLIK✴
21-✴ÖPÜCÜK✴
22-✴YENİ ARKADAŞ✴
23-✴AŞK✴
24-✴Beklenmedik Soru✴
25-✴Seni Seviyorum✴
26-✴KİLİTLİ KAPI✴
27✴AVCI✴
28-✴GURUR✴
29-✴ÖZLEM✴
30-✴BİR UMUT✴
31-✴OKUL ÖZLEMİ✴
32-✴BASKIN✴
33-✴Okul Alışverişi✴
34-✴ENDİŞE✴
35-✴OKUL✴
36-✴ŞÜPHE✴
37-✴Kulak Misafiri✴
39-✴İHANET✴
40-✴HATA✴
41-✴YOKLUK✴
42-✴UYANIŞ✴
43-✴Efsun'lu Gece✴
44-✴SÜRPRİZ TEKLİF✴
45-✴KARAR✴
46-✴YÜZLEŞME✴
47-✴Mutlu bir gün✴
48-✴DÖVMECİ✴
49-✴Yeni Başlangıç✴
50-✴Final✴
51-Özel Bölüm Part-1 🦋Kaybetmek🦋
52-Özel Bölüm Part- 2 🦋-Özgürlük-🦋
53-Özel Bölüm Part-3🦋Masumiyet🦋
54-Özel Bölüm Part-4 🦋Solan Çiçek🦋
55-Özel Bölüm Part-5 🦋 Belirliliğin belirsizliği 🦋
💮Yeni kitap duyurusu💮

38-✴GEÇMİŞ✴

8.6K 346 140
Estellaes

Medyadaki şarkıyla okumanız önemle rica edilir.💜

Bir de şuraya bir mor kalp almak isterim.💜

İhanetin en ağırı her zaman en güvendiklerimizden gelendir.
_________________💦

Yavaş adımlarla onlara ilerledim. Onlara yaklaştıkça yüzlerinde artan endişe ve korkuyu görebiliyordum. Köşede kalıp onları daha fazla dinleyebilirdim ama benim için duyduklarım yeterliydi. Yavuz ve Serhat Ali'ye ihanet ediyorlardı. Bu ihaneti içimde tutamam eve gidip her şeyi ona anlatacaktım. Anlatmazsam Serhat'ın yapmak istediği son iş her neyse onu gerçekleştiremeden durdurmam gerekiyordu.

Yanlarına gelip her ikisinin ortasında olacak şekilde durdum. Ali ile konuşmadan önce her ikisinin gerçek yüzünü göstermek istemiyorum. Bu yüzden onları duymamış gibi davrandım.

"Burada ne konuşuyorsunuz? İçeri girsenize." Gözlerimle arka tarafında kalan kapıyı işaret ettim. Bir Yavuz'a bir Serhat'a bakıp dururken yüzlerinde görünen endişe ve korku ibaresi kaybolmuş yerini ciddi ve ifadesiz bir yüz oluşmuştu.

"Ben içeri girecektim ama Serhat'ı burada görünce ona iş hakkında sorular soruyordum. Gel beraber içeri girelim."

Yavuz'a gülümseyerek her ikisinin ortasından geçip ilerledim. Yüzümdeki sahte gülümsemeyi anında sildim. Yavuz yüzüme baka baka bana yalan söylüyordu. Bu onun tarafından kırılan kalbimin parçalara ayrılmasına neden oldu.

Dış kapıya ulaşıp durduğumda kapı kenarında duran korumalardan biri, cebinden anahtar çıkarıp kapıyı açtı. Arkamdan duyduğum adım seslerinden Yavuz'un bana doğru geldiğini anladım. Kapının açılmasıyla onu beklemeden hemen içeri girdim. Yarı aydınlık koridorda ilerlerken arkamı dönmeden;

"İyi geceler Yavuz." Bir şey farkettirmemek adına böyle söylemem gerekiyordu. Hiçbir şey demeden gidersem benden şüphelenebilirdi. Odamın kapısına gelip açmadan durdum. Arkamdan odasına ilerleyen Yavuz olduğu yerde durup bana baktı.

"İyi geceler Efsun." Dediğinde ona bir baş eğmesiyle onay verip odamın kapısını açarak içeri girdim.
Kapıyı kapatırken bir müddet kapıya yaslanıp gözlerimi kapadım. Ani bir karar verip herkesi kötü bir yola sürüklemek istemiyorum. Bu konuyu sakince düşünmeliydim. Gözlerimi açıp giyinme dolabıma ilerledim. Dolabın içerisinden askılı bordo geceliğimi seçerek çıkardım.

Yavaş adımlarla yatağa ilerleyip elimdeki geceliğimi yatağa bıraktım. Üzerimdeki yeşil elbisemi usulca çıkarıp yatağa bırakırken geceliğimi alıp giydim. Ellerimle yavaşça saçlarımı düzelterek boydan cama ilerledim. Camın önünde durup Ellerimi ve alnımı cama yaslayarak gözlerimi kapadım.

Bu olanlara göz yumamazdım. Göz göre göre Ali'yi daha fazla kandırmalarına izin veremem. İki kardeşin arası benim yüzümden açılabilir hatta çok daha kötü bile olabilirdi. Yavuz böyle büyük bir ihaneti neden yapmış olabilir amacı neydi? Ne oldu da abisinin düşmanıyla arkasından iş çevirecek kadar gözü dönmüştü?

Her şey Ali'nin geçmişinde saklıydı. Ama Ali ağzını açıp bana geçmini anlatmak yerine susuyordu. Ben ise bu yaşanan olaylar silsilesi içerisinde kayboluyordum. Bana anlatması gerekiyor geçmişini bilmeden onun bu zorlu hayatına ayak uydurmak, benim sakin geçen hayatımın aksine çok korkutucu ve yıpratıcıydı.

Ona sorup her şeyi öğrenmeliyim. Yoksa olaylar benim bile söylememe gerek kalmadan daha kötü hale gelebilir. Ali'yi çok zor durumda bırabilirdi. Ali'ye her ne olursa bana da olmuş olacaktı. Ben ve o bir bütündük birimizin canı yansa diğerininde canı yanardı. Buna bir 'Dur' demek zorundayım.

"Efsun." duyduğum Ali'nin sesiyle irkilip hemen arkamı döndüm. Karşımda siyah alt eşofmanı olan ve üzeri çıplak Ali'yi buldum.

"Sen neden buradasın?"

"Şey... Üzerimi giyinmek için gelmiştim. Şimdi ise biraz aşağıya bakıyordum."

"Geç oldu gel." Başımı hafiften aşağı yukarı sallayarak onayladım. Yavaş adımlarla ona ilerleyerek bana uzattığı elini tuttum. Ali ile beraber odadan çıkıp hemen karşı taraftaki Ali'nin odasına girdik. Ali benim önümden yatağa ilerlerken aklımda ona istediğim soruları nasıl soracağımı düşünüyordum.

Ali elimi bırakmadan yatağa uzanıp beni kendisine çekerek uzanmamı istediğinde yatağın üzerine sağ dizimi bastırarak durdum. Ali bu ani hareketimden dolayı hızla sorgulu maviliklerini bana dikti.

"Ne oldu?"

"Hemen uyumak istemiyorum. Sana sormam gerekenler var."

Ali'nin kaşları hafif çatıldı. Muhtemelen ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Elimi onun eli arasından çekip karşısında dizlerimin üzerinde oturdum. Ali'nin kaşları elimi çektiğimin hemen ardından biraz daha çatılmıştı. Ali kollarını yatağa bastırıp geriye doğru ilerleyerek sırtını yatak başlığına dayadı. Kollarınıda birbirine bağlayarak sorgulu maviliklerini bana dikti.

"Sormak istediğin sorular nasıl sorular ki senin canını bu kadar sıkmış Efsun?"

"Sorularım senin geçmişinle alakalı. Biliyorum geçmiş hakkında konuşmak istemiyorsun ama sence de artık bana neler yaşadığını anlatmanın vakti gelmedi mi Ali?"

"Geçmişimin seninle bir alakası yok ama sen ısrarla bunu öğrenmek istiyorsun"

"Ali ben seni daha iyi tanımak istiyorum. Seni tanımalıyım ki ben de kendimi bu ailenin bir üyesi olarak hissedebileyim. Bana geçmişini anlatmamaya devam edersen senin yanında bir yabancıdan farkım olmaz."

"Efsun benim yanımda olman bile ailemin bir üyesi olduğun anlamına gelir. Benim derdim geçmişim. Hayatım diğer insanlar gibi toz pembe bir şekilde geçmedi. Sana anlatırsam benim yüzümden canını sıkmanı istemediğimdendir."

"Her ne olursa olsun öğrenmek istiyorum. Kimin hayatı güzel geçti ki elbet herkes kötü bir olayla karşı karşıya kalmıştır. Anlat bana Ali geçmişini bir başkasından duyup üzülmektense senden duymak daha iyi."

Ali içine derin bir nefes çekip geri vererek her iki elinin avucunu gösterecek şekilde bana doğru uzattı. Ellerimi avuçlarının arasına alarak kendine doğru çektiğinde dizlerimin üzerinde doğrulup yavaşça ona ilerleyip dibinde durdum. Ali ellerimi bırakmadan karnının üzerine yerleştirip tutmaya devam etti.

"Sana her şeyi en başından anlatacağım. Beni iyi dinle Efsun." Dediğinde başımı hafifçe salladım.

"Ben Ali Altınsoy geçmişte yaşadığım kötü  olaylar yüzünden karakterimde bundan nasibini aldı. On sekiz yaşında Annemi kalp krizinden dolayı kaybettim. Annem gidince babam da onun acısına dayanamadan o yıl içinde o da öldü.  Annemi ve babamı kaybetmenin ardından kardeşlerimle bir başımıza kalmıştık.

Babamın kendi emeğiyle çalışıp  zorluklara rağmen pes etmeden kendi şirketini kurmayı başarabilmişti. Altınsoy inşaat şirketi önceden küçüktü. Ama babamın çabaları sayesinde şu an çokça tanınmış güçlü ve büyük bir şirket oldu. Babamı kaybetmenin acısını yaşayamadan kendimi şirketin müdür koltuğunda buldum.

Ben küçük yaşıma rağmen Babam gibi çabaladım. Babamın emek vererek büyüttüğü şirketi ben devr alarak büyütmeye devam ettim. Tabi o sırada üç kardeşime bakma sorumluluğuda bendeydi."

Üç kardeş mi?

"Bir yandan şirketle uğraşmak ve kardeşlerime bakmak beni yeterince zorluyordu bu yüzden onlara yeterince sevgi veremedim. Ben de onları korumak adına devamlı olarak yurt dışına gönderip durdum. Ara sıra beni ziyaret etmeye gelirlerdi. Onları burada korumakta zorlanacaktım.

Çünkü rakibimiz olan bir çok şirket vardı. Bu şirketlerden bazılarıda emellerine ulaşmaya ve beni devirmek için küçük bir hatamı bekliyorlardı. Kardeşlerimden sadece Yavuz'u yanımda tutmak istedim. Çünkü benden sonra en büyük olan oydu. Bana bir şey olursa benim yokluğumda zaman kaybetmeden şirketin başına geçebilir."

"Ali anlattıkların arasından bir sorum var."

"Nedir?"

"Senin iki kardeşin yok muydu?"

"Hayır bir erkek kardeşim daha var ama o burada değil Amerika'da okuyor."

"Buraya gelecek mi? Merak ediyorum."

"Yakın bir zamanda gelecek."Başımı onaylayarak salladım. Onun kaldığı yerden devam etmesi için bekledim.

"2 yıl önce kız kardeşim Ezgi yarı yıl tatili için Istanbul'a geldi. Okul tatil olduğu zamanlarda soluğu benim yanımda alır günlerce kalır sonra onu tekrar gönderirdim. Ama geldiği son yarı yıl tatilinde hiç beklemediğim, hayatımda yediğim en ağır darbeleri o zaman yedim. Acımasız hayat, darbeleri vurmaktan bir kez olsun kaçınmadı.

Kardeşimden, dostumda en acı darbelerimi o zaman yedim. Yaşanan kötü olaydan önce karakterim soğuk bir buz parçasıyken olayın hemen ardından kalan buz parçasıda parçalara ayrılmıştı. O zamandan sonra da bir daha asla birleşmedi."

"2 yıl önce noldu Ali? Seni üzen seni bu hale getiren o kötü olay neydi?"

"Baran'nın kardeşi Eray, benim gül kokulu, masum kız kardeşim Ezgi'yi iğrenç, saplantılı aşkı yüzünden  öldürdü." Ali sinirle soluyarak Yaslandığı yerden bana hızla yaklaştı.

Bir insan sevdiğine nasıl kıyabilirdi? Bu aşk olamaz gerçek aşık olan kişi sevdiği insanı el üstünde tutar zarar gelmemesi için gerekirse kendi canını vermeye bile hazır olan değil midir?

"Baran'nın kardeşi Ezgi'yi vurmadan önce biz en yakın arkadaştık. Yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmezdi. Zor zamanımızda birbirimize destek olurduk. Onun canı yansa benim de canım yanardı.

Şerefsiz, piç kardeşi! Ezgi'yi öldürdüğü zaman ben içimdeki dostluğu bitirdim. Öyleki içimde biraz olsun dostluk kırıntısı bile bırakmadım. Eray denen it! Kardeşimi son kez konuşmak adına Ezgi'yi ormanlık bir yere yalnız gelmesini istemiş. Benim saf, masum kardeşim ise ona olan aşkı, bana bir şey yapmaz umuduyla korumalardan gizlice kaçarak onunla buluşmuş.

Kardeşimi orada acımadan silahla vurarak katletti. Ben de bunu asla yanına bırakmam! Hemen o gece Baran'nın evini bastım. Eray'ı abisinin gözleri önünde kafasını baltayla keserek Baran'nın önüne attım. Benim canım yanmıştı onunda gözlerinin önünde canı yansın istedim. Uyuşturucu bağımlısı kardeşinin başını elimle taşıyarak onun önüne attım." Ali tekrar benden uzaklaşarak geriye yaslanıp gözlerini sakinleşmek adına kapattı.

Böyle bir acımasızlığı kimse hakketmezdi ama söz konusu Ali'ydi. Onun kaideleri belliydi. Nasıl isterse onu yapar elde ederdi. Baran'nın kardeşini nasıl öldürdüğü beni şaşırtmadı. Birçok kez Ali'nin zalim anlarına şahit olmuştum. Asıl üzüldüğüm şey Ezgi'nin göz göre göre ölüme gidip kendisini seven adam tarafından haince öldürülmesiydi.

Ali için bu çok zor bir olaydı. Bir tarafta canından çok sevdiği kız kardeşi diğer tarafta ise en yakın dostunu acı bir şekilde kaybetmek onu derinden sarsmıştı. Ali'ye baktığımda sağ gözünden bir damla yaş usulca akıp çıplak goğsüne düştü. Sağ elimi elleri arasından çıkarıp yavaşça avucumu yanağına sardım. Kapalı, sol gözünden akan yaşını baş parmağımla usulca sildim.

Ali bunların hiçbirini haketmeyen bir adamdı. Kardeşlerini her ne kadar gözü gibi korusada başarısız olmuştu. Bir kardeşi ellerinin arasından kayıp gitmişti. Şimdi onu daha iyi anlıyordum. Beni de koruyamamaktan çok korkuyordu. Bu yüzden sürekli etrafımda korumalar ile gezip duruyordum. Bana içini açması onu daha iyi tanımama neden oldu. Her ne kadar anlatmak onun için zor olsada anlatmıştı.

"Baran Havas kardeşini öldürmemi kendine yediremeyip o gün bana intikam yemini etmişti.

"Nasıl olacaksa olsun bir gün ben de bir kez daha senin canını yakacağım. Yemin ediyorum
Ali Altınsoy." Demişti. Ali gözlerini açıp maviliklerini bana dikti.

"Benim canımı en çok acıtacak olan da seni kaybetmemdir Efsun. Sana bir şey olursa kendimi affetmem! Bir kez daha canımdan çok sevdiğim birini koruyamayıp kaybetmekten deli gibi korkuyorum."

"Bana hiçbir şey olmayacak çünkü sen yanımdasın. Beni canından çok sevecek, koruyacak olan sensin. Bu yüzden sana inanıyorum. Bir gün başıma bir iş gelirse beni koruyacağından eminim." Ali'nin yanağına yasladığım elimi kendime çekerek ne zaman aktığını farketmediğim gözlerimi elimin tersiyle sildim.

"Efsun bugüne kadar benim yüzümden senin için çok kötü olan olaylara şahit oldun. Benim yanımdayken sana böyle bir hayat sunmak istemezdim. Affet beni."

Akan gözyaşlarımın yanına bir de hıçkırarak ağlamalarım eklenmişti. Kimseden af dilemeyen herkesin korkulu rüyası olan Ali Altınsoy benden af diliyordu. Benim sürekli korumalarla gezip, istediğim yere özgürce gidemediğim bir hayatı bana reva göstermeyeceğini biliyordum. Ali de böyle yaşamaya mahkum edilmişti. Kendisini ve ailesini korumakta haklıydı. Etrafı onu alt etme isteği ile dolu düşmanları vardı.

Dizlerimin üzerinde doğrulup aramızdaki mesafeyi bacaklarımı her iki yanına koyarak üzerine oturup ağlayarak ona sıkıca sarıldım. Ali'nin elleri belimi koruma iç güdüsüyle sımsıkı sardı. Başını boynuma gömüp benim sakinleşmemi bekledi. Uzun süre öylece durduk. Gözlerimi kapatıp dururken uykuma yenik düşerek olduğum yerde uykunun beni kollarına almasına izin verdim.

***

"Efsun!" Adımın seslenmesiyle yatakta hızla doğruldum. Gözlerimi hafifçe açtığımda etrafı Ay ışığının aydınlattığı kadar görebiliyordum.

"Efsun!" Bir kez daha adımın seslenmesi ile başımı sol tarafa döndürdüm. Yatakta benden başka kimse yoktu Ali nereye gitmişti. Yavaşça dizlerimin üzerinde ilerleyerek yataktan çıktım. Gözlerim etrafı bir kez daha taradığında buranın eski ev olduğunu anlayıp hızla geriye doğru adımladım.

Buraya nasıl gelmiştim. Hiçbir şey anlamıyordum.

"Efsun!" Ali'nin uzak bir yerden bana seslenmesi dikkatimi kapıya çevirdi. Yavaş adımlarla kapıya yürüyüp dışarı çıktım. Ürkütücü ve kasvetli koridor uzun zaman sonra tekrar karşımdaydı. Korkak adımlar ile ilerledim. Karanlığın içerisinde merdivenlere ulaşıp inerken düşmemek adına trabzana tutundum.

"Ali nerdesin!?" Bağırdım ama koskocaman evin sessizliği  içerisinde sesim yankılanarak geri gelmişti.

"Efsun!" Adımı duymam ile sol tarafa döndüğümde boydan camın ardında gördüklerimle donakaldım. Karanlık bahçede Baran ve serhat yana yana ayakta duruyor Ali yerde diz çökmüş bir şekilde oturuyordu. Ali'nin sol tarafında ayakta duran  Yavuz'un sağ elinde balta vardı.

Koşar adımlarla cama ilerleyip dışarı çıktım. Ali ve Yavuz'un önünde durdum. Kimseden ses çıkmıyor herkes bana bakıyordu.

"Ne oluyor burada?" Cevap veren olmadı. Ali'nin gözlerine baktığımda gözlerinde gördüğüm çaresizlik ve endişe ifadesi korkumu hat safya ulaştırdı.

"Ne yapıyorsunuz burada? Konuşsanıza!"

"Yavuz" Baran'nın konuşmasıyla Yavuz geriye doğru bir adım atarak elindeki baltayı havaya doğru kaldırdı. Korkuyla yerde diz çökmüş Ali ve Yavuz'a bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Yavuz elindeki baltayla Ali'nin boynunu isabet alarak bir anda kesmek için indirdiğinde o anın korkusuyla bağırdım.

"Ali!"

Yatağımda hızla doğrulup sağ tarafıma baktım. Benim bağırışımdan dolayı Ali de benimle birlikte doğruldu. Ali ellerinin avuçlarını yüzüme yasladığında derin derin nefes alıyordum. Gördüğüm rüya akıl alır gibi değildi.

"Sakin ol yok bir şey."

Gözlerimin içerisine bakarak söyledikleri beni sakinleştirmeye yetmedi. Hala aynı şekilde hızla nefes alıp veriyordum.

"Sana bu yüzden geçmişimi anlatmak istemedim. Söylediklerim zihninde öyle bir yer ediniyor ki düşüncelerin arasında karmaşarak rüyalarını, kabusa dönüştürüyor Efsun." Ali'nin gözlerinde gördüğüm kırgınlık ifadesinden anladığım kadarıyla bana geçmişini anlattığı için pişmanlık duyuyordu.

Nefes nefese "Sorun değil" diyerek onu telkin etmeye çalıştım. Başımı göğsüne yaslayarak kollarımı bedenine sardım. Ali yavaşça geriye doğru benimle birlikte uzandığında başım göğsünde rahat bir şekilde yer edinirken gözlerimi tekrat kapattım. Az önceki rüyayı tekrar görmemek adına aklımı iyi şeylere yorarak tekrar uyumaya çalıştım.

***

Yüzümde hissettiğim hareketlilikle usulca gözlerimi açtığımda daima görmek istediğim bir çift gözlerle karşılaştım. Ona gülümseyerek baktım.

"Günaydın Efsunum."

"Günaydın."

"Bugün hafta sonunun son günü bence bu yataktan bugün hiç çıkmamalıyız." Dişlerim gözükecek kadar gülümseyerek yatakta sırt üstü uzanıp ona baktım. Ali dirseğini yatağa yaslayarak benim tarafıma dönmüş beni izliyordu.

"Pek sanmıyorum. Yapmam gereken bazı işlerim var vaktim az."

"Şimdi sen böyle dediğinde aklıma bir fikir geldi." Diyerek dirseğinin üzerinde yaslanmayı keserek aramızda mesafe bırakmayarak dibimde durdu. Sorgulu bakışlarımla ona bakarken ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım.

"Bazı şeyleri yapmanın vakti sence de gelmedi mi?"

"Ne mesela" Ali hızlı hareketiyle bir anda üzerime çıkıp kendini bana yaslayarak baktı.

"Mesela bu" bedenini aramızda mesafe bırakmadan sıkıca bana dayadığında gözlerim hızla, şaşkınca açıldı. Ardından konuşmak için ağzımı açmıştımki Ali'nin dudaklarını dudaklarıma bastırmasıyla açmış olduğum gözlerimi hemen kapattım.

Ben Estella

Oy verenlerin parmakları dert görmesin❣

Bir sonraki bölüm için altaki yıldıza basmayı unutmayın. Takip ve yorum yaparak bana destek olabilirsiniz sağlıcakla kalın🌟

Efsun Kılaç🌟

Ali Altınsoy⭐

Baran Havas⭐

Yavuz Altınsoy⭐

Ezgi Altınsoy🌟

Koruma Serhat ⭐

Birşah Tunç🌟

Продолжить чтение

Вам также понравится

2.4M 203K 49
Bir kız... Bir de ses... Hayalet bir ses... Ama gerçek. Biraz da doğa üstü... 《Korku kitabı değildir.》 Derin, sürekli derinlerden duyuyordu ismini...
MİHRİMAH/ Yarı Texting [+18] Medusa

Подростковая литература

1.9M 69.2K 59
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
GÖLGELERİN KAÇIŞI Galaksi kızı✨

Подростковая литература

796K 36K 20
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
Babamın Borcu maviatlas159

Подростковая литература

440K 16.4K 48
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...