Beyaz kapıyı açarak içere girdi. "Yenge Berfin terlemiş aletini alıp bir gelsen."

Ela panikle yatağın üstünden kalkıp çekmecedeki aletini aldı. "Nerde, iyi mi?"

"Odasında ,üstünü değiştirdim."

Ela hemen Berfin'in yanına gitti. Beyazda Elanın peşinden odaya girdi. "Yardıma ihtiyacın var mı?"

"Evet şunu tutar mısın?"

"Tabi."

Ela titreyen elleriyle aleti Berfin'in koluna takmaya çalıştı.

"Tamam yenge ben yaparım sen bir nefes al."

"Annem koştun mu sen?"

"Hayır anne koşmadım.."

Beyaz taktığı alet ile geri çekildi. Ela kızına öyle bir sarıldı ki kaybetmek istemiyormuş gibi...Bir anne olarak korkması normaldi. Eğer çocuğunun kalbinde ritim bozukluğu son noktaya geldiyse, koşması bile yasak olan bir çocuğun için bu endişesi çok normaldi. Bu yüzden yüreğin ağzındaydı Ela'nın.

Beyaz,  Ela'nın kızına sarılışını hasret dolu gözleri ile birlikte izledi.

Ela Beyaza bakarak konuştu. "Teşekkür ederim..Sağ ol.."

"Sen çok iyi bir annesin bunu bil olur mu?"

"Ama aciz ve çaresiz bir anneyim.."

"Ama yine de evladından vazgeçen bir anne değilsin.." Beyaz akan göz yaşlarını hızlıca sildi.

Ela diğer kolunu açarak Beyaz'ı çağırdı. "Gel buraya küçüğüm.."

Ela yirmi beş yaşında olduğu için ve bu evin ilk gelini olduğundan dolayı küçüklerine abla gibiydi Cihangir Ağa ile arasında bir yaş vardı. Kara en büyük abiydi ama Beyaz daha on dokuzuna yeni basmış bir kızdı. Burçin ise ondan üç yaş büyüktü, Nazende ile arasında bir yaş vardı.

Ela yengesi 25 yaşında, Burçin 22 yaşında, Nazende 21 ,Beyaz ise 19... Ondandı Ela yengesi ile arasındaki bağ. Belki yüreği arada annesini özleyince abla bildiği kadına sarılması da bundandı... Hasret kalmıştı yürek....

***********

Kara tekrar mezarlığa dönerken Kartalın arabayı çalıştırdığını gördü. Arabanın camından Gülü gördü. Kara daha fazla burada durmak istemediği için Kartal ile peş peşe çiftlik evine doğru yola düştüler.

Kara Ağa telefonunun çalmasıyla ekrana bakmadan açtı.

"Kara." gelen ses Cihangir'e aitti.

"Söyle Cihangir." dedi tok bir sesle Kara.

"Ne yaptın hallettin mı?"

"Evet hallettim. " dedi kendinden emin bir şekilde. Kara'ydı bu biri bir şey yapar ve her zaman haleden taraf Kara olurdu. 

"Nasıl yani Aşiret büyükleri en son öy_" Daha lafını tamamlayamadan Cihangir, Kara araya girdi öfkeli sesiyle. "Cihangir açtığın pisliği kapatmaya çalışıyorum kapat telefonu." dedi.

"Senin yüzünden ben elimi kana buladım. Sana kim dedi Ağalıktan çekil bana ver diye!" Cihangir de en az Kara kadar öfkeliydi ve kızgındı. Yaşadığı her şeyin sorumlusu olarak Kara'yı görüyordu.

"O sesini alçalt Cihangir! Ağalığı sana verdikleri zaman adın gibi sende biliyordun elinin kana bulunacağını!" Gerçeği herkes biliyordu. Ağaysan çok kez elin kana bulanacak.

KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2| TAMAMLANDI Where stories live. Discover now