Batuhan'ın dediği kafeye hiç gitmemiştim –kitap kafeler benlik yerler değildir tekrar ediyorum.- yine de birkaç kez önünden geçtiğim için yerini biliyordum. Kafeye girdiğimde Batuhan'ın çoktan gelmiş elindeki telefonla ilgilendiğini gördüm. "Merhaba." Yanına gelip selam verdiğimde hemen gülümseyerek elini uzattı. Allah'ım çok tatlı bir çocuktu! "Hoş geldin Eylem." Ben de karşısına oturup sipariş verdikten sonra havadan, sudan, okuldan konuşmaya başladık Batuhan öğrenci evinde kalıyormuş. Zaten 3 yıldır okuyup hala devlet yurdunda kalan bir ben kalmıştım ülkede canım ailem sağ olsun.
Muhabbet harika gidiyordu olabildiğince konuyu kültürel şeylerden uzak tutmaya çalışıyordum hatta bir ara fizikten hoşlanıp hoşlanmadığını sordum. Hiç sevmediğini zaten ihtiyaç da duymadığını hep sözel bölümde okuduğunu söyledi O an lise anılarım gözümde canlandı biz sayısalcılar tarih dersi görürken eşit ağırlıkçılar ve sözeller kimya, fizik, biyolojiye dair hiçbir şey öğrenmeden mezun oluyorlardı buna o kadar sinirlenmiştim ki müdür yardımcısına isyana gitmiştim tabii beni dinlememiş çok istiyorsam bölüm değiştirebileceğimi söylemişti. İşte okuldaki ilk baş kaldırımda bu şekilde başarısızlıkla sonlandı. Sonraki lise hayatımı coğrafya ve tarih derslerinde uyuyarak geçirdim gerçi ben sayısal derslerde de uyuyordum ama konumuz bu değil.

"Şey ben bu kafeyi çok sevdiğim için burada buluşalım dedim ama senin için sıkıntı yok değil mi, kitaplarla aran nasıldır?" Cevap vermeden önce kahvemden bir yudum aldım. Kafamın içinde Asu ve Nilayın sesi ısrarla yalan söylemememi tembihlerken her zaman ki gibi kafamın dikine gittim. "Bayıldım buraya. Tabii ki çok severim kitap okumayı." Kafamın içindeki Asu kocaman bir "Aferin gerizekalı" dediğinde onu duymazdan geldim. "Öyle mi? Çok sevindim." Ah bebeğim sen sevin ben öleyim. Yani ne yapsaydım ki yalan söylemesem çocuk üzülecekti. 

"Ee en son ne okudun?" Yemin ederim o an hayatında hiç kitap görmemişçesine aklıma bir kitap ismi bile gelmedi. Kafamdaki Asu bana kahkaha atarken Nilay acıyan gözlerle baktı. "Açıkçası vizelerden dolayı uzun zamandır kitap okuyamadım derslerim çok ağır bilirsin. Ama sınavlardan önce Alp Han Çare'nin Aynaların Büyüsü kitabını okumuştum. Kendisi ünlü bir fizikçi bilmezsin belki derslerim için çok önemli biri, kitap da çok akıcıydı." Tamamen sallıyordum. Evet Alp Han Çarenin böyle bir kitabı vardı ama 1.sınıftan beri okumaya erindiğim için kitaplığımın tozlu köşelerinden birinde beni bekliyordu. En azından şimdilik kurtulmuştum. Çocuk fizik sevmediğini söylemişti bu kitabı okumuş olma ihtimali yoktu.

"Gerçekten mi? Alp Han Çare tarihi açıdan o kadar önemli birisi ki. Biliyorsundur zaten kendisi fizikle ilgili bir çok önemli şey yapmakla kalmadı. Uluğoğullarının meşhur hükümdarı Artun Emir Hanın hizmetinde çalışan çok önemli bir kişiliktir."

İçimden bilmediğin de bir şey olsun be çocuk diye bağırırken bir yandan da yer nasıl yarılırda içine girebilirim diye ufak bir hesap yapıyordum . Alp Han Çare'nin hangi hükümdar zamanında yaşadığını bilmeyecek kadar neşeli biriydim ben. Tabii ki Uluğoğulları'nı da Artun Emir Han'ı da duymuştum muhtemelen şeytanın baş yandakçısı soğuk nevale tarih hocam lisenin ikinci yılında bize bu konuyla ilgili bir sürü şey anlatmıştı ama inanın hiçbirini hatırlamıyorum bu benim suçum değil demek ki sıkıcı kişilermiş napayım yani. Batuhan benim bu sessizliğimi yanlış anlamış olacak ki hemen kötü bir şey söylemiş gibi mahcup bir ifade takındı. "Biraz fazla heyecanlandım kusura bakma ama Artun Emir Han benim tarihteki favori karakterim. Böyle deyince de adam sanki bir playstation oyunundan çıkmış gibi oldu ama cidden inanılmaz bir kişilik." Ne kadar hevesli anlattığını görünce içimin burkulduğunu hissettim beni hayatımda hiçbir konu böyle heyecanlandırmıyordu. Hiçbir şey hakkında bu kadar tutkulu değildim. Tabiri caizse ot gibi bir hayat yaşayan hiçbir halta yaramayan bomboş bir öğrenciydim. Düşünmemek, kendimden nefret etmemek için sürekli kalabalık ortamlarda bulunurdum. İç sesimi duyamayacak kadar çok açardım müziğin sesini ve umursamaz bir aptal gibi davranırdım.

Aynanın Diğer TarafındakilerМесто, где живут истории. Откройте их для себя