Aleda-26 DÜZENLENDİ

61.1K 2.6K 2.7K
                                    

Bilincim tıpkı bir çiçeğin hızlandırılmış versiyonda patlarcasına açılması gibi açıldığı sırada duyduğum cümle, ''Senin kadar salak bir adam görmedim.'' oldu. Ses tamamıyla Bora'ya aitti ve gözlerimi açmayarak son anımsadığım şeylerin pusunu elimin tersiyle ittim. Zihnim buğulanmış bir cam gibi öylece dururken elime aldığım bezle onu tekrar şeffaf bir hâle getirmeyi başarıyordum.

Duygudan yoksun bir sesle, ''Asıl siktiğimin numarasını sen kes.'' diye sesini yükseltti. ''Artık sana kanacağımı mı düşünüyorsun? Güzel deneme. Sikimde bile değilsin.''

Nefesim kesilirken, Bora'nın sözlerinin kime olduğunu bilmiyordum. ''Zevo.'' dediğinde sesindeki siniri ve sabırsızlığı anında yakalayabildim. Bora'nın bakışları benim üzerimde değildi, Barbaros'un bakışları benim üzerimdeydi. Çünkü hissediyordum. Gözümü açmasam bile Barbaros'un bana baktığını hissedebiliyordum. Tıpkı, beni o mekânda öpmeden önce bana olan bakışlarını hissettiğim gibi. 

Zevo.

Zihnimdeki pus yerini tertemiz bir cama bıraktığında artık ona neden böyle hitap ettiklerini, neyin kısaltması olduğunu anlamak güç değildi.

Zevahir.

Hatırlayabildiğim bu garip isminden dolayı yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tuttum.

''Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum.'' diyen Bora'nın sesi artık daha yakındı. Sesinde sitem, hayıflanma ve biraz da hüzün vardı. ''Bütün bunların yaşandığını bile bile tekrar onu geri istedin. Şimdi neden böyle davranıyorsun? Sen bunu en başından kabul etmiştin.''

''Kızımın fotoğrafını yakmadan önce, evet.'' dediğinde tüm kanımın çekildiğini, gözlerimin kapalı olmasına rağmen vertigoymuşum gibi başımın döndüğünü hissettim. 

''Barbaros-'' diye uyarı dolu bir sesle konuşan Bora'yı susturdu:

''Bana böyle seslenme.'' dediğinde sesindeki tınıyı kavrayamadım. Ne hissettiğini o an anlayamadım, tıpkı hiçbir zaman anlayamadığım gibi. ''Bana bu isimle seslenme.''

Bora bir süre sessiz kaldı. Bu cümledeki anlamı bir tek ben bilmedim. Yel esti, Barbaros'un sesi bile çıkmadı. ''Gerçekten bitiriyorsun yani?'' dedi Bora, fısıltıyla. Barbaros'tan gelecek cevabı beklerken boğazımda kocaman bir yumru varmış gibi hissediyordum. Sanki saatler geçiyordu fakat Barbaros cevap vermiyordu. 

Barbaros'un, ''İspanya'daki evi alabilirsin.'' demesiyle büyük bir sessizlik daha yaşandı. Bunun alakasını anlayamazken, Bora'nın kaşlarını çattığını hissettim.

''O ev Aleda'nın hayalindeki ev ve sen bunu onun için yaptırdın.'' kulaklarım çınlarken sanki beynim parçalanıyormuş gibi hissetmem normal miydi? Bir insan bir insanın hayalini bile gerçekleştirebilir miydi? ''Bunu kabul etmem mümkün değil.''

PANDORA +18 |Yeniden YazılıyorМесто, где живут истории. Откройте их для себя