Karanlığın Pençesi

41 6 0
                                    

Kalkıp ellerini yıkadı. Bugünden farklısı olamaz diye düşündü. Bu yüzden biraz daha geç kalkmıştı sert ve soğuk yatağından. Banyoya girdi yüzünü yıkamak için. Çıplak ayaklarına dün kırmış olduğu bardağın camları battı. Biraz acımış olsa da önemsemedi. Her günkü gibiydi. Geç... Erken... kalkmak fark etmiyordu. Elini yüzüne götürdü. Aslında çok yakışıklıydı.  Yalnızlıktan bazen kendine yürüyordu. Ne zaman kendine yürümeyi bırakacaktı?
İşte onunla tanışacağı zaman bir yapmayacaktı bunu. Ama o bilmiyordu. Guruldayan karnına bir yumruk geçirdi.
"Kes guruldamayı!" Diyerek kükredi psikopat.
Mutfağa gitti. Sandalyeyi balkondan yana kaydırdı. Aynı kendisi gibi sandalyesi de yıkık görünüyordu. Bıçak izleri vardı sandalyenin kenarlarında ve tam sırtın denk geldiği yerdeyse bıçak. O bıçak bir aydan fazladır oradaydı. Peki ne olmuştu ona.
Neden böyleydi. Kimsenin umursamadığı biriydi. En eski gösteride bir kukla gibiydi. İpleri bir başkasının elinde.

KEŞKE DUR DESEYDİMOnde histórias criam vida. Descubra agora