Yaklaşamadı Amir, kendini koca bir kazaya sebep bilip bir milim bile yaklaşmamıştı. O günden sonra hatırlanmak bile istemedi ki. Beyni ona yaklaşan her bir adımının ızdırabını, yola yayılan kırmızı kanla ödetmişti.

Unutsun demişti. Unutsun ama bir gram acı çekmesin.Psikolojik bir travmaydı onun ki.

Amir, o gün geç kalmanın pişmanlığın da yoğrulmuş ama yüreğinin bağı yine Esma'ya sürüklemişti onu...

°

Meryem,revir odasından Lona'yla çıktı. Carla hızla ayaklanırken

"Uyandı mı"

"Uyuyor, hemşire bir kaç saat uyur dedi"

Meryem, Carla'ya biraz daha yaklaşıp yutkunurken gözlerini tekrar arkadaşına çevirmişti.

"Carla... Bizim bilmediğimiz ne var" dedi kısık çıkan sesiyle.

Gözleri ardında kalan Amir gitti Meryem'in

"Bu çocuk kim, neden burda"

Genç kızın gözleri ardında kalan Amir'e gitti bir süre. Önüne dönüp yutkunurken bir kaç saniye gözlerini yere dikmiş kuruyan dudaklarını yalayıp

"Esma" demişti. Yaşanan kaza gözlerinin önündeydi.

"Üniversitenin ikinci yıllarında"

" bir kaza geçirdi"

Meryem'in aklına Esma'nın başında ki yara izi gelmişti.

"Esma, o kaza da bir senesini unuttu"

"Ne!" Meryem'in şaşkın gözleri büyürken bu kadarını beklemiyordu.

Carla gözünden damlayan bir damla yaşı elinin tersiyle sildi. Titreyen elleriyle başının sağ tarafını gösterirken

"B-başının, başının sağ tarafını kaldırım taşına vurdu. Vucudun da kırıklar vardı. Başından sızan kan yerde uzun bir iz bırakmıştı bile."

Sesi titriyordu genç kızın.

" Hastaneye geldiğinde komaya girmişti"

Carla bir yandan akan göz yaşlarını siliyor bir yandan da titreyen ellerini durdurmaya çalışıyordu. Lona olanları Meryem'in ardından dinlerken sağ gözünden bir damla yaş süzülmüştü..

"İki hafta... İki hafta sonra çok şükür uyandı... Ama ailesi hariç kimseyi hatırlamıyordu. Annesini, babasını abisini, hatta halalarını amcalarını bile hatırlıyordu ama biz, biz onun zihninden silinmiştik"

Derin bir nefes çekti genç kız çiğerlerine, anlatılması kolaydı belki ama o an.. O anlar zihnin de koca yara gibi işlenmişti.

"Doktor zamanla hatırlayacağını söyledi ama buna zorlarsak krize girme riski vardı bu yüzden kendi haline bıraktık. Her zaman yanın da olmaya devam ettik birlikte atlattık birlikte okula ara verdik ama o bizi hiç hatırlamadı ara ara baş ağrıları yaşadı ama bugüne kadar hiç bir şey hatırlamamıştı"

Meryem titremeye başlayan elleriyle ardında kalan banka oturdu. Derin derin nefes alırken gözleri karşısında ki Amir'e kaydı.

"Peki ya o, o kim"

Amir kızaran gözlerini kaldırıp burnunu çekti.

"Ben mi" dedi çatallayan sesiyle yüzüne hafif bir gülümseme de yayılmıştı.

"Onun bu hale gelmesine sebep adamım ve hala onu seven adam"

Genç kızın aklı iyice karışmıştı. Yaşanan bunca şeyi nasıl saklaya bilmişlerdi.

VERA Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz