14

44 6 2
                                    


Epey sohbet ettikten sonra saatin geç olduğunu anladık, bizimkiler aramaya başladı bile. Kamran ile olduğumu söyleyince sesleri çıkmadı çünkü ilk defa ailem erkek arkadaşım olduğunu fark etmişti. Eve gitmek için hazırlanırken ''Ha Sıla unutmadan şunu da söyleyeyim; Berk Can'dan olabildiğince uzak dur olur mu''' ''Nedenmiş o?'' ''Nedenini benden iyi senin bilmen lazım'' ''Sen benim hakkımda bu kadar çok şeyi nasıl öğrendin Kamran?'' ''Araştırarak''

''Kamran lütfen, gerçekten nasıl öğrendiğini merak ediyorum. Ayrıca Berk Can'ın bana hissettiklerini bende yeni öğrendim ve çok şaşkınım, söylediği günden sonra da konuşmadık onunla''

''Yerinde bir karar olmuş, o çocuktan hiç hoşlanmıyorum, nereden öğrendiğime de gelince bir insanın gözleri neler hissettiğini açık açık belli eder Sıla Hanım; tıpkı senin bana bakarken aşkla baktığın gibi'' gözlerimin içine baktı bunu söylerken, kalbim yerinden çıkacak gibi atıyor adeta. Musa böldü romantik dakikalarımızı ''Kusura bakmayın ama benim uyku saatim geldi gitsek mi artık'' espri yapıyor aklı sıra bizim zekâ küpü arkadaşımız...

Kamran yalnız gitmeme izin vermedi, eve kadar eşlik etti, babam girmesi için ısrar etse de gelmedi çünkü ailesinden dilemesi gereken bir özür vardı ve bunu geciktirmek istemiyordu.

Kanatlanmış gibiyim, mutluluktan uçuyorum resmen. Bizimkiler bugün ki enerjimi fark etmiş olmalı ki beni yanlarına çağırdılar Annem ''Sıla bize anlatmak istediğin bir şey var mı?'' Babam ''Kızım ne zaman konuşmak istersen biz buradayız unutma olur mu?'' Dayanamadım onların bu haline kalkıp ikisine de sarıldım. ''Evet, size anlatmak istediklerim var ama bunu nasıl karşılayacağınızı bilmiyorum çünkü hayatımda ilk defa bu duyguları yaşıyorum''

Babam ''Kendine dikkat etiğin sürece, bizi ve kendini üzeceğin şeyler yapmadıkça devamlı arkandayız bunu unutma kızım''

''Biz Kamran ile birbirimizi seviyoruz, eğer sizin de izniniz olursa arkadaşlık edeceğiz''

Annem ''Biz bunu biliyoruz zaten kızım, senenin başından beri sendeki bu değişimi fark etmemek mümkün değil''

Babam ''Evet ama bu arkadaşlık derslerine de etki edecekse başından söyleyeyim Sıla olmaz bu iş!''

''Merak etmeyin derslerimde asla aksaklık olmayacak ve notlarım da eskisi gibi yüksek olacak size söz veriyorum''

Babam ''O zaman sorun yok kızım, biz senin yanındayız bunu bil'' ikisine de sarılıp teşekkür ettikten sonra odama çıktım. Üzerimi değiştirip yatağıma uzandım. Bugün olanları düşünürken telefonumun titrediğini fark ettim ekranda 10 tane mesaj vardı, hepsi de Kamran'dan. Eskisinde daha heyecanlı bir şekilde açtım mesajları; 'Seni çok özledim, seni çok seviyorum, iyi ki varsın' gibi yazılar yazmış. Dayanamayıp aradım mesajla da cevap verebilirdim ama sesini özledim. ''Efendim aşkım!'' Aşkım mı? Cevap veremedim o an ''Sıla orda mısın güzelim''

''E-evet buradayım mesajla cevap vermek istemedim o yüzden aradım, bende seni çok seviyorum ve çok özledim'' güldü ''Yine kekelemeye başladın sen niye bu kadar heyecanlanıyorsun'' ''Bilmem ki'' sessizlik oluştu ''Şimdi bizimkilerle konuşacağım benim için dua et, çok kırdım onları umarım affederler'' ''Haber et bana'' deyip kapattım. Bir saate yakın zaman geçmesine rağmen aramadı, umarım bir aksilik yoktur.

Telefon elimde beklerken uykuya yenik düştü bedenim, daha hastalığın etkisi vardı üzerimde...

Sabah kalkıp hemen hazırlandım ve telefona baktım; arama ya da mesaj yok! Kahvaltıda bir şeyler yedim ve koşarak okula yol aldım. Sınıfın kapısından girmem ile çalmaya başladı ''Aşkım neredesin''? ''Okuldayım ama sen yoksun'' ''5 dakikaya yanındayım'' kapattı, bende o gelene kadar ders kitaplarını ve defterimi ayarladım. Biraz sonra heyecanla yaklaştı yanıma beni ayağa kaldırıp sarılıp öptü ''Kamran ne oluyor?'' ''Çok mutluyum Sıla bizimkilere kendimi affettirdim, her şey senin sayende iyi ki hayatıma girdin'' tekrar sarıldı. ''Dur yavaş ol biraz'' desem de dinlemedi daha sıkı sarıldı. O sırada Berk Can ile Buse sınıfa girdiler Berk Can ''İşte beklediğim tablo bravo'' alkışlamaya başladı, Kamran da hemen cevap verdi ''Beklediğini bildiğimiz için tabloyu geciktirmedik''

Berk Can ''Size de bu yakışır zaten, önce gizlice yaşarsınız baktınız ilerlemiyor yeni sevgili olmuş gibi devam edersiniz demi'' dayanamayıp bu sefer de ben cevap verdim ''Ne saçmalıyorsun sen''?

Berk Can ''Ne saçmaladığımı gayet iyi biliyorsun daha önceden söyledim sana ilişkin varsa bize anlat dedim dinlemedin beni''

Kamran ''Sana anlatmak zorunda mıyız lan sen kimsin'' konu olmayacak yerlere gitmeye başladı araya girdim ''Kamran yeter hadi oturalım'' biz sıramıza geçerken Berk Can yine laf attı ''Ne oldu doğruları söyleyince kaçıyorsunuz hemen'' hızına yetişemediğim şekilde Kamran'ı Berk Can'ın yanında gördüm. Merve ile Musa da sınıfa girdi o sırada ''Ne oluyor burada'' diye sormalarına gerek kalmadan Kamran Berk Can'a yumruğu indirdi. ''Sıla'dan uzak dur, içinde beslediklerini de yeni sevgiline karşı kullan anladın mı beni''

Berk Can ''Sana ne benim içimde beslediklerimden, sen daha dün bir bugün iki ne hakla karışıyorsun bizim aramızdaki bağa'' hala birbirlerine vuruyorlar ve diğerleri de ayırmaya çalışıyordu. Çok geçmeden müdür yardımcısı içeri girdi ''Yine mi sen Kamran, baban geçen gün konuştu benimle oğlum adam olmayacak mısın sen, okumaya niyetin yoksa çık git''

''Özür dilerim hocam ama beni o zorladı''

''Bu seni son uyarışım bir daha kavga ettiğini görmeyeceğim!'' müdür yardımcısı dışarı çıkınca Kamran'ın yanına gidip zorla dışarı çıkardım, dudağı kanıyordu ''Hemen revire gidelim, kanıyor''

''Gerek yok Sıla''

''Bu şekilde mikrop kapar''

''Sıla gerek yok dedim'' sinirle geri girdi sınıfa ve o an Berk Can ''Bu konu burada kapanmadı haberin olsun Kamran'' diye bağırdı.

''Senden korkan senin gibi olsun'' Kamran'ı zorla susturup oturttum yerine yoksa yine başlayacaklar.

Ders boyunca konuşmadık birbirimizle bakmadı da hiç bana, devamlı bir şeyler düşündü. Teneffüs zili çalınca kalkmadık yerimizden ''Kamran konuşmayacak mısın'' ?

''Gördün mü yıllarca arkadaş kardeş bildiğin kişiyi''

''Evet, ama ben şu an onu korumuyorum zaten'' yüzüme baktı ''Özür dilerim, senin hatanmış gibi davranıyorum'' elimi tuttu sıkı sıkı '' Aileme seni anlattım Sıla, ilk başta Burcu gibi olacağını düşündüler ama baştan sona açıklayınca ikisi de seninle tanışmak için sabırsızlanmaya başladılar''

''Nasıl yani tanışmak derken'' hazır değildim böyle bir şeye çünkü hayatımda ilk defa sevgilim oldu ve ben onun ailesi ile tanışacaktım.

''Hafta sonu ailen kabul ederse eğer bize götüreceğim seni yemeğe ve annem, babam, kardeşlerimle tanışacaksın''

''Bunun için daha erken değil mi Kamran, biz bile birbirimize dün itiraf ettik aşkımızı''

''Evlenmeye gitmiyoruz Sıla, sadece ailemin nasıl biriyle beraber olduğumu bilmesi gerek, tanışacaksın altı üstü korkma yemezler seni''

''Ama...''

''Ama yok, okuldan sonra sizinkilere durumu anlatacağım, bilsinler''

''Tamam, ama benden fazla bir şey bekleme Kamran''

''Ne oldu hanımefendi utanıyor musun yoksa'' cevap vermeden öğretmen geldi.

Dersler bittikten sonra Kamran ile beraber eve gittik hem de el ele. O kadar güzeldi ki onunla yürümek, daha önceden etrafımda dikkatle bakmadığım her şey gözüme çok güzel gözüküyordu. Eve vardığımızda babam gelmişti, Kamran ''Talat abi dün teklifinizi reddettiğim için kusura bakmayın ailem ile ufak bir sorunumuz vardı onu halletmem gerekiyordu, izin verirseniz sizinle biraz konuşmak istiyorum''

''Tabi oğlum gel, beraber yemek yeriz sonra da konuşuruz''

''Teşekkür ederim'' deyip içeri girdi. Bende babamın boynuna atladım ''Babacığım seni çok seviyorum, nasılsın''

''İyiyim kızım sen nasılsın''

''Bende iyiyim'' deyip mutfağa annemin yanına gidip sofrayı kurması için yardımcı oldum.

Yemeği yedikten sonra hep birlikte salona geçtik ve Kamran konuya girdi. Ailemin buna ne tepki vereceğini ben de bilmiyorum ve heyecanla bekledim.

''Sevim teyze, Talat abi öncelikle size şunu söylemeliyim, biz Sıla ile birbirimizi tanımaya karar verdik''

Aşkın BüyüsüNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ