elli bir | Kadın Gücü |

Start from the beginning
                                    

Dilaver ve Pelin Koçman'ın Evlatları

·         20 Kasım 1992 Hazar Koçman 

·         05 Mart 1994 Cengaver Koçman

·         09 Ocak 1996 Ferzan Koçman

·         10 Haziran 1997 Lorin Koçman 

·         24 Ekim 1999 Şilan Koçman

▬▬▬

| B Ö L Ü M 51 |

Bakışları telefonun ekranında kayan görüntülerde dolanıyordu. Arkadaşlarının kış için gittikleri tatilleri ve aileleri ile olan mutlu karelerini inceliyordu. Ona o kadar uzaktı ki bu tarz şeyler. Bu topraklarda töre bükerdi insanın belini, evet. Fakat törelerin koruyucusu aşiretlerden herhangi birine bağlı olmak sizi ölüm kuyularına atardı da sesinizi çıkartamazdınız.

Çok yorulmuştu. Gencecik bedeni toprak olup gitse ah etmezdi şu dünya ya, ona yanıyordu. Mevsimler değişiyor, günler geceye dönüyor lâkin ona bir umut kapısı açılmıyordu. Gülmek istese gülüşleri bir toz gibi uçup gidiyordu dudaklarından. Ağlamak istese göz pınarındaki yaşlar tükenmişti artık daha da ağlayamıyordu.

Bu toprakların sınırında dünyanın bittiğini düşünüyordu. Kendini kafese kapatılmış muhabbet kuşu gibi hissediyordu. Birçoklarına nazaran çok daha iyi hayat şartlarına sahipti lâkin bahtına kara çalınmıştı! Ah ne gam bu böyle!

Kapısının bir anda duvara çarpmasıyla korkuyla sıçradı. Ardından korku dolmuş olan harelerini kapıdakilere çevirdi. Konuşulanları kulağındaki kulaklık yüzünden duyamasa da ağabeyinin ağzını okurken ona adıyla seslendiğini anlamıştı.

Korku dolu bir sima ile kulaklığın tekini yavaşça kulağından çekti.

"Ne oluyor?" diye sordu gayriihtiyari.

"Ah be kızım!" diyerek derin bir soluk veren ağabeyiyle beraber etrafına toplanmış herkesin rahat bir nefes aldığını gördü.

"Biri bana açıklama yapacak mı?"

"Kendine zarar verdin sandık!" diyerek konuşan ablası yanına gelip kollarını etrafına sardı. Ona garipseyen bir bakış atmaktan kendini alamadı Berfe.

"Neden öyle bir şey yapayım?"

Berfe'nin sorusuyla bin pişman oldu Deran düşündükleri için. Berfe'nin daima kendisinden çok daha güçlü olduğunu unutmuştu. Onun kadar dibe vurup kendisine böyle bir şey yapmayacağını bilmesi gerekirdi.

"Özür dilerim Berfe," derken yerin dokuz kat dibine girebilmeyi diliyordu. "Biraz ben telaşlandırdım ağabeyini."

Berfe, konuşan kadına döndü. Yengesinin neden kötü düşündüğünü anlamak kolaydı. Kendisi de istemediği bir evliliğe mahkûm edilmişti ne de olsa. Ardından tam da onun yaptığını düşündükleri şeyi yapmıştı. Böyle düşünmesi normaldi fakat Berfe kendisini o kadar cesur bulmuyordu. Hiç o kadar gözü kara biri olamamıştı.

"Önemli değil yenge. Neyse ki iyiyim. Şimdi kapımı kırdığın gibi tekrar tamir edersen sevinirim ağabeyciğim."

***

"Net bir karar vermek zorundayız!" diyen Mustafa'nın bakışları kardeşi Özcan'a kaydı. Orada gördüğü kahrın bir işe yaramasını dilerdi lâkin artık pişman olmak için bile çok geçti!

AĞA [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now