"neyi unuttun" "bunu" öptüm ve böyle iki üç dakika kaldık.Sonrada ericayı kucakladığım gibi odamızın yolunu tuttuk.Kapıyı açtım ericayı yatağa yatırdım. Kulağına eğilerek "sen uyu benim güzeller güzeli kraliçem" yüzü kızararak "sen olmayınca sanki bir tarafım yok gibi hissediyorum lütfen beni yalnız bırakma" "olur ama sen uyu ben salona gidiyorum bir saate gelirim kraliçem" öpüp odadan çıktım.Salona doğru yürümeye başladım.Kapıyı açtım içeriye girdim.Herkes ağlamaklı bir ses tonuyla konuşuyorlardı."Benim için üzülürseniz,ben daha çok üzülürüm" herkes bana dönerek biraz şaşkın,sevinçli bir şekilde baktılar.Rock yanıma gelerek ve diğer herkes "kralım nasıl kurtuldunuz hem siz ölmemişmiydiniz" "yoo daha buralarda takılacağım, yani ölmek gibi bir niyetim yok" "kralım şakacılığınızı hiç kaybetmemişsiniz anlaşılan" "evet de senden bulmanı istediğim bir eşya var" "kralım ne istediğinizi söyleyin hemen getireyim" "karanlık kalbi getir" "ne dediğinizin farkındamısınız kralım" "evet" "o eşya insanı ..........." "ne dedin duyamadım tekrar söyle" "kralım dedim ki .........." "yine duyamadım" "kralım onun hakkında bilginiz olmasın diye size sınırlayıcı büyü yapılmış" "neyse onun hakkında bir şey bilmem gerekmiyor zaten onu zentopia kraliçesine verince özgür olacağım" "zentopia kraliçesine veremezsiniz, eğer kim o eşyayı verirseniz ........" "yine duyamadım ama olsun o eşyayı götüremezsem burada en fazla üç gün kalabilirim" "niye kralım lütfen söyleyin" "ben zentopia kraliçesi ile savaşırken bir anlaşma yaptım kazansaydım ericayı alıp geri gelecektim, kaybettim ericayı saldı karşılığında bende ruhumu vermek zorunda kaldım" "hem nasıl kaybedebilirsiniz ve neden böyle bir antlaşmayı kabul ettiniz" "istemeden ağzımdan kaçtı ve benim savunmasız bir halimde vurdu" rock sinirlenerek yakamdan tutup beni kaldırdı "bunu o kız için yaptın kendini onun için feda ettin değil mi?" "yeter emre rock nerede?, beni ya indir yada yeri boylarsın" "nasıl olur da benim olduğumu anlayabilirsin" "kolundaki bilekliği de gizlemen gerekirdi. Rock nerede?" "Titanları çağırmaya gidiyorum dedi ve gitti" "bu iyi haber işte kraliçe yaylayı ve kral anubisi çağırın askerler." "tamam" ben emrenin yanından ayrılmadan karnına geçirdim yumruğumu "şimdi ödeştik.Ben dışarıda bekliyor olacağım.Şimdi gidin" Bende sarayın eğitim alanına gittim.Orada yedi kişi vardı.Beni görünce selam verdiler."En güçlünüz hanginiz?" biri yanıma gelerek "benim adım Tex yeteneğim Ateş ejderhası avcısı" "nasıl bir büyü oluyor o" "şöyle söyleyeceğim kralım ateş elementi hiç Bir Şekilde zarar veremez ve ateşi yiyerek büyü gücünüzü arttırabilirsiniz" "o zaman bu alevleri ye bakalım ondan önce benden biraz uzaklaş" "iki elimi birleştirerek alevlerin ellerimin etrafında yandığını hayal ettim sonrada sert bir darbeyle yere vurdum ve yerden alevler yükselmeye başladı."ye ozaman bunları da görelim" ağzını açtı ve alevleri ağzının içine çekmeye başladı "güzel bu yeteneği sevdim gel el sıkışalım" "olur kralım ama neden?" "nedenini sonra söylerim" yanıma yaklaştı ve elini sıktım. Zaman yine birkaç saniyeliğine durdu ve devam etti."şimdi benden uzaklaş ve bana ateş gönder.En güçlü saldırını yap" "tamam olur" tex biraz uzaklaştı.Diğerleride bizi izliyordu.
ČTEŠ
Unutulan Yaşam
FantasyAna karakterimizin normal bir gün eğlenirken yolunu kaybetmesiyle biri çıkar önlerine çıkan kişi karaktere başka biri olduğunu ve başka bir boyutta yaşadığını bu boyutun sahte olduğunu söyler. Kısaca unutulan hatıraların tekrar gün yüzüne çıkmaları.
