''Nasıl yani
Öyle mi kalacak?''
Ölmeyi bayılmak sanıyordu herhalde.
Orada ne dolaplar döndüğünü bilmiyordu.
''Kızım bu adamlar iki tarafa da silah satıp
Dostu dosta
Kardeşi kardeşe kırdırıyorlar
Sonra da barış ve demokrasi getirmeye giriyorlar içeriye.
Anlamıyor musun bunların hepsi tezgah.
Şuan sana bir silah versem
En nefret ettiğini vur
Yargılanmayacaksın desem?''
Elleriyle yüzünü kapattı.
''Bu soruyu duyan çoğu insan gider vurur.
Orada önce
Etnik kimliklere ayırıyorlar.
Sen şusun sen busun diyorlar .
Nefret tohumunu ekiyorlar
Sonra da ellerine bir silah.
Al sana savaş.
Ortadoğuda Müslüman Müslümanı katlediyor be
Orası öyle bir yer.
Yapacak çok bir şey yok '' dedim yatakta uzanır pozisyona geçerken.
Ama Gül ayağa kalkmıştı.
''Bi yolu olmalı Barış
Bu nereye kadar böyle sürecek?'' dedi ellerini açıp bana bağırırken.
Derin bir iç çektim.
''Öldürecek kimse kalmayana kadar ''dedim.
Yatağa umutsuzca tekrar çöktü.
O da yatağa uzandı.
Şimdi ikimiz de tavanı seyrediyorduk.
Sessizliği bozan Gül oldu.
Ellerini karnında birleştirmiş,
Konuşmaya başladı hafifçe tebessümle
''Ben çocukken
Babamla seyahatlere çıkardık.
Annem bazen gelirdi,bazen gelmezdi.
Orada yaşıtlarım çocukları görürdüm.
Belçikadaki çocukla
Musuldaki çocuk.
Şans.
Doğacağın yeri seçemiyorsun.
Dünyaya geliyorsun sözde.
Doğduğunda öyle derler ya.
Bir çocuk dünyaya geldi.
Ama neresine?'' dedi.
Yüzümü ona çevirdim.
''Benim kayınpeder ne işle meşgul'' dedim hafif muzipçe
İstediğim tek şey şu ruh halinden çıkmasıydı.
Gözlerinin acıyla üzüntüyle bakmasını istemiyordum.
Vücudunu bana çevirerek döndü.
''Onu evleneceğin kıza sor Barış komutan''dedi
BẠN ĐANG ĐỌC
512
Hành động''Adın ne?'' ''Ceylan yazıyor dosyada'' ''Onu demiyorum kızım gerçek adın ne?'' ''Gerçek adım yok benim kodum var 512'' ''Hey Allahım, robot musun kızım sen ne kodu ne numarası, iyi Ceylan fazla bile sana '' Söylene söylene arabadan çıktı. Sabırlı o...
Hoşgeldin
Bắt đầu từ đầu