Lanetin Çocukları.

88 40 110
                                    

Nin diyarı

Yıllar önce bir vampir cadı intikam ateşiyle yandı tutuştu.Cadı ,kızının ölümünü kabulenemiyordu.Kızı dün doğum yapmış ve ölmüştü kızı Misina İris .

Misina iris ,Alina'nın annesidir kızını doğurduğun'da ölür, kızının ölümünü kabulenemeyen cadı tüm diyara azap olsun diye varisleri dünyaya yollar ve o gün canının karşılığında bin yıllık bir büyü yapar .

Nin diyarı Enfal toprakları

Gözümü açtığımda yumuşak bir yastıkta uzanmıştım.Bir an herşey aklıma geldi ve hemen kalktım etrafa baktım koca koyu renkli bir oda, ihtişamlı bir dolap büyük bir ayna ve bir sürü kanepe .

Hemen kalkıp koştum önüme ilk gelen kapıyı açtım ve etrafa bakarak ilerledim bir an durunca kendime baktım nefes nefese kalmıştım ve üzerimdeki de değiştirilmiş di uyanırken fark etmemiştim .Önümde heybetli bir kapı vardı ama önce mumla donatılmış bir merdiven vardı.Ağır bir hava vardı burda o an büyüler hakkında birşey bilseydim buranın efsun'landığını düşünürdüm.

Dürtülerim beni ileri sürülüyordu ama bu merdivene bir kez çıksam sanki geri dönüşü olmayan bir yola girecektim.

Dürtülerim beni ileri sürülüyordu ama bu merdivene bir kez çıksam sanki geri dönüşü olmayan bir yola girecektim

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

Elimi sıkıp bir adım attım o an beynimde bir anı belirdi .

Bir adam bebek beni kucaklamış şidetele etrafa haberler veriyordu elden ele geziyordum ve büyük bir sesle kapı açıldı ve tam önünde durduğum bu merdivende bir kadın belirdi sonra herşey silinikti.

Kafamı şiddetle salladım kendime gelmeliyim burdan kurtulmalıyım.Derin nefes alıp devam ettim ve sonunda kapıya geldim buraya gelmemeliy'dim ama dönüpde gidemiyorum.

Koca kapıyı elimle açtım ve o an şoka girdim önümde binlerce soluk renkli insan eğilmişti ve onların tam önünde iri yapılı güçlü biri ayaktaydı ve bana büyük bir özlemle bakıyordu.

Daha fazla saşıramazdım derken tam önümde eğilen iki tanıdık kişi vardı kafaları yerde gözleri kapalı Tara ve Halona. Dehşetle bağırarak "Kalkın" dedim . Hepsi bir anda ayağa kalktı

Koşup Tara ve Halona'nın yanına gittim "Şükürler olsun siz iyisiniz! neden eğiliyor sunuz? "

Tara bana öyle boş bakıyordu ki korktum ve ben konuşmadan o konuştu"prensesim sizin önünüzde eğilmek şereftir"

Yüzüm öyle bir hâl almıştı ki karşıma ayna koysanız korkardım!

"Ne diyorsun sen kendine gel .Burası neresi ? Bunlar kim ? Halona cevap ver!"

Halona'da aynı tara gibi baktı"Efendim burası sizin şatonuz ve bunlarda çalışanlarınız lütfen durun babanız yani kralımız size herşeyi izah etsin "

Ne diyordu bu ne babası ? Ne şatosu? Efendim falan ...

En uçta duran heybetli adam bana baktı artık ondan gözlerimi ayıramıyordum istesem'de etrafa bakamıyorum sanki bunu istiyordu .Yüzünü inceleyince aslında tam bir kıral tipi olduğu göze çarpıyordu yılların getirdiği göz çevresinde kırışıklıklar ama yüzü bir titan gibi sağlam duruyordu herşey rağmen gözleri bana yumuşak ve özlemle bakıyordu.

Kral herkese bir baş salamsıyla dışarı çıkardı. Herkes bir anda dışarı çıktı bende çıkıp çıkmamak arasında kaldım ama bana bakıyordu anlatacakları vardı ve benimde ne olduğunu anlama ihtiyacım vardı.

Önce bana baktı sonra konuşmaya başladı.

"Diyarına hoş geldin kızım Alina . Önce beni dinlemelisin sana anlatacaklarım var sonra bana istediğiniz sor ."

Ben daha "kime kızım diyorsun"demeden konuşmaya devam etti .

"Kızım sen bu diyarın bir parçasısın bin asır önce annen Misinanın seni doğurduktan sonra ölmesi üzerine annesi büyük kızgınlık duydu anneannen bir cadıyı hemde diyarın en güçlü cadısı.Kızının ölümünden seni sorumlu tutu ve ceza için seni bu diyardan gönderdi bin yıldır kıralığım yağmur görmedi meyve vermedi daha önemlisi özünü unuttun sen bir vampir sin ve ben senin babanın dünyaya geçici olarak gönderildin koruyucu olarak senin yanına iki elf gönderdim.Şimdi geldin ve artık huzura kavuşa bilirim .Konuş varisim sadece bir kez cevaplayacağım"

Aptal değildim burasının dünya olmadığını o merdivenden geçerken anladım ama nasıl mümkün ola bilir benim babam öldü ve ben vampir falan inanmıyorum ama buraya gelirken kanımı çekmiş olmam aklıma geliyor ve aç olup hiçbir şey yemek istemem .

"Ben Vampirler'e inanmıyorum bana vampir olduğumu nasıl kanıtlayacak sın?"

Bunu beklemiş gibi konuştu .

"Yolda gelirken kendi kanını çektin ve hala açsın tek yemek istediğinde kan bunun yanı sıra kızım! Dünyada çektiğini acıyı artık hissetmiyorsun o merdivenden geçtiğin anda babanın kanı olduğunu vücuduna hissetridin artık acıyı az düzeyde hissedeceksin ve gözlerine bak biri artık diğerinden daha açık sarı renkte bunlar vampirlerin özelikleri "

Tek kaşımı kaldırdım"yani acıyı az çekiyorum?

"Evet"

Sakince masaya ilrledim ve meyve bıçağını elime aldım. Hâlâ beni izliyordu madem ben onun kızıyımşım ozaman ölmeme izin vermezdi ve yalan söylüyorsa ortaya çıkardı.Bıçağı kaldırıp bileğime derin bir çizik attım ve gözlerimi sıkıca yumdum ama hiçbir şey olmadı aksine yara kapanmaya başladı.

Vampir olmayı hemen kabuleneck değildim ama başka soru soracağım.

"Benim babam öldü sen nasıl benim babam olabilirsin ?"

"Yıllar önce seni dünyada korumak için anne ve babanı sahte hayaler olarak gösterdim eğer onlara bağlansay'dın şimdi inanman daha zor olurdu ve ben senin baban Rodney ama bana yalnızca kıralım diyecek sin "

Anne ve babamı artık hissetmiyordum ama acıda duymuyordum yoklukları için hiç hissetmemiştim zaten nasıl özleye bilirim ama gerçek olmaslar da kalbimde bir yerde hep yerleri var olacak.

"Tara ve Halona beni unutular mı ?"

"Hayır sadece sana gerektiği gibi davranıyorlar "

En azından unutmamış'lar onları hep yanımda tutacağım.

"Ben bu diyarın prensesim iyim ?"

"Evet son varisin ve Enfal topraklarının prensesin kızım.Geldigin için topraklar yavaş yavaş canlanıyor üzerinde bin yıl geçti herşey yavaş ve iyi olacak dünyanın zamanıyla buranın zamanı bir değil anlamışsındır "

Biliyordum herşey yerli yerine oturuyordu .

"Peki ya gitmek istersem "

"İmkansız burda doğan burda ölür "

Tam konuşmaya devma edecektim ki dışardan bir bağırış sesi geldi çığlıklar, çocuk ağlamaları, yalvarış lar.

Korkuyla burda bulunan balkona koştum ve gördüklerime yerle bir oldum .

Oğuz ucu görünmeyen bir ordunun başında ve yerde yatan bir ton adam ve kan gölünün ortasında duruyordu.

Uzaklardan gür bir ses geldi : prensesim sizi almaya geldim .Çıkın saraydan yoksa daha çok kan dökerim.

Gitmek istiyorum, çiçekler soldu.Özüm kanmış meğerse ben vampir prenses'iy mişim . Rüzgar siyah saçlarımı dağıtırken bende yerde yatan yüzlerce vampir askerinin kan gölünde yatışını izliyordum.

Yazardan sorular:

1) sizce kral Rodney nasıl biri?

2)Gece yeni adını ve konumunu kabul edecek mi?

3) Oğuz ,Geceden ne saklıyor olabilir?

4)Tara ve Halona neden geceden uzak duruyorlar ?

Sizi seviyorum muahhhiylikler sizi bulsun.

Ai ajuns la finalul capitolelor publicate.

⏰ Ultima actualizare: 11 hours ago ⏰

Adaugă această povestire la Biblioteca ta pentru a primi notificări despre capitolele noi!

Gece'nin Vampir Ve Elf'leriUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum