Bir bok anlamamıştım ama uğraşamazdım şimdi.
"Adın herneyse işte Allah rizası için çık dışarı."
"Geliyor musun? Bak gelmeyeceksen eğer git kendin söyle ben söyleyemem. Yok, saçma olur demiştik değil mi? O zama-"
"AMK ÇIKSANA DIŞARI!"diye bağırdım çileden çıkmış bir şekilde.
"Tamam. Tamam sakin."dedi ellerini teslim olmuş gibi hafif yukarı kaldırırken. Ama daha çok kendini savunuyormuş gibi gözüküyordu. "Kapıda bekliyorum."
Arka arkaya küçük adımlar atarak dışarı çıktığında sesli bir iç çektim. Neler yaşıyordum ben?
Yere düşmüş siyah geceliği alıp yatağın üzerine bıraktım. Üzerimdeki rahatsız edici üniformayı ve iç çamaşırlarımı çıkardım. Daha kapalı olan siyah renkli iç çamaşırı ve siyah geceliği giyindim.
İpli, kalçamın hemen altına kadar uzanan bir gecelikti ve neredeyse sadece dantelden oluşuyordu. Bununla nasıl koridora çıkacaktım acaba?
Aslında masamın üzerinde maşa, saç düzleştirici ve makyaj malzemeleri vardı ama Furkan için süslenecek değildim. Zaten açık olan saçlarımı öylesine taradım. Geceliğin eteğini biraz çekiştirdikten sonra kapıyı açıp koridora çıktım.
Adını bilmediğim az önceki koruma beni gördüğü anda bakışlarını çevirip "Siktir."diye fısıldadı. Bu yaptığı yanaklarımın hafiften kızarmasına sebep olmuştu. Haklıydı, üzerimde bir gecelik dışında hiçbir şey yoktu. Kollarım, bacaklarım, ayaklarım tamamen çıplaktı.
İsimsiz koruma önde bende arkasında Furkan'ın odasına gidiyorduk. Koridor boyunca beni gören korumaların hepsi başını aşağı eğip bakışlarını kaçırmışlardı.
Beni bu hale getiren herkesten hesap sormazsam bana da Asel demesinler!
"Gir." İçeriden gelen emirle adam benim için kapıyı açıp kenara çekildi.
"Ne isterse yap. Sakın karşı çıkma."diye fısıldadı kulağıma. Başımı çevirip uzun kipriklerimin altından baktım ona. Bu tavırları beni korkutuyordu.
İçeri girdiğimde kapıyı arkamdan kapattı. Gözlerim loş ışıklı odada gezindiğinde koltukta oturan Furkan'ı fark ettim. Siyah saçları ıslak ve dağınıktı. Gözleri odanın mavi loş ışığında parlıyor gibiydi. Bakışlarım aşağı indiğinde üstünün çıplak olduğunu farkettim. Bu sayede ilk kez dövmelerini görebilmiştim.
Bu ne olm çocuk ilk okuldaki sırama benziyo
Kol ve karın kaslarındaki mükemmellik beni delirtiyordu. Bu nasıl bir fizik Allah'ım!
Yavaşça kalkıp bana doğru ilerlediğinde bende arkaya doğru adımlamak istedim ama yapmadım. Güçlü durmam gerekiyordu.
Yanıma geldiğinde artık gözlerime bakmıyordu. Bakışları vücudumda gezinirken rahatsız bir şekilde gözlerimi kapatıp yutkundum.
Burdan çıkmak istiyorum...
Gözlerimi tekrar açmama neden olan şeyse belimde hissettiğim eliydi. Evet tek elini belime koymuş yavaşça okşuyordu.
Okşanacak daha güzel yerlerin var
Kes sesini iç ses!
Çarpık gülümsemesine eşlik eden şeytani bakışları gözlerimi bulduğunda dudaklarını ıslattı.
"Titriyorsun bebeğim."dedi çapkınca burnundan gülerken "Korkuyor musun?"
Evet! Titriyordum ve korkuyordum! Daha önce hiç bu kadar korktuğumu hatırlamıyordum.
Lanet olsun, hayatımda ilk kez gerçekten korkuyorum!
Ama bunu ona söyleyerek eline koz verecek değilim.
"Merak etme,"dedi eliyle boynumu kavrarken. "Canını fazla yakmayacağım." Yüzü yüzüme o kadar yakındı ki konuşurken verdiği nefesi dudaklarımda hissediyordum. Ve bu elimde olmadan beni tahrik ediyordu.
Kendine gel Asel!
Eli hâlâ boynumdayken gözlerini kapatıp dudaklarını dudaklarıma uzattı.
"Lütfen."dedim çaresizce kendimi geri çekerken. "Bana dokunmayın."
Normalde olsa yüzüne yumruğu geçirmiştim bile. Kimse benim iznim olmadan bana dokunamazdı. Bu çocukluğumdan beri kendime hep hatırlattığım bişeydi.
Ama şimdi söz konusu kardeşimdi...
Ona zarar gelmemesi için şimdi Furkan'a karşı çıkamazdım.
Bu canımı öylesine yakıyordu ki...
Önce kaşları çatıldı. Sonra başını aşağı eğip bir iç çekti. "Rahat ol. Sert davranmayacağım." Gözlerime bakıp zorluk çıkarmayacağıma emin olduktan sonra tekrar bana yaklaştı.
"Ben"dedim bir adım geri giderken. "Bakireyim efendim." Son kelimeyi bilerek söylemiştim. Belki biraz yumuşar diye.
Sanki çok anormal birşey söylemişim gibi afalladı. Ama hemen toparladı kendini.
"Eğer bugün seni bozmazsam bile yarın kurtulamazsın Asel. Eninde sonunda mutlaka bozulacaksın. Senin görevin bu unutmadın değil mi?"
"Biliyorum. Biliyorum ama hazır değilim efendim lütfen." Sesim biraz ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerimse hafiften doluyordu. Onu kendime acındırmaya çalışıyordum.
Derin bir iç çekti. Galiba ikna oluyordu.
"Peki. Eğer istediğimi yaparsan seni bozmam."
Meraklı bakışlarımı ona diktim. En fazla ne isteyebilirdi ki?
"Aşağı ineceğiz. Ve diğerlerinin yanında bacaklarını açacaksın."dedi. Ardından eli geceliğin altına girip külodumu kavradı. "Tabi bunu çıkardıktan sonra."
_______________
Eeeveeeett
Lan yazarken utandım amk diğer bölümleri nasıl yazıcam
Hemen smut olan bölümlere atlamak istemiyorum herşeyi ağırdan alalım bence yavaş yavaş dimi
Neyse bu sefer sınır koyucam
50 oy ve 50 yorum
Ardından yeni bölüm gelirrr
Neyse öptüm sizi bysss
1028 kelime
YOU ARE READING
Kanlı Ay örgütü:7'ler +18
Teen Fiction●Bolca smut vardır. Rahatsız olanlar okumasın. Babam bana ben istemediğim sürece kimsenin dokunamayacağını söylemişti. Akrabalarımız bile küçüklüğümden beri öpmek veya sarılmak için önce benden izin alırken şimdi birileri bana sürekli dokunacaktı...
Bölüm 5.
Start from the beginning