Bölüm 8

24 7 4
                                    

Her yeri temizleyip yorgunluktan bayılacak hale gelmiştik. Şuanda Eda, Elçin ve ben ayakta zor duracak haldeydik. Kapı çalınca bir birimize korkuyla bakmaya başladık. Bir dakika annemler yarın gelecekti. Zaten gelseler de ararlardı. Peki bu kimdi? "Bekle annemler değilse de kim bunlar?" dedim. Bilmem dercesine ikisi de omuzlarını hafif yukarı kaldırdılar. Kendime çeki düzen verip kapıya doğru ilerledim.

Kapıyı açtığımda kaşımda Berk'i görmem hayretler içinde ona bakmama neden olmuştu. Sallana sallana bana bakıyordu. Ay bu bide sarhoş mu olmuştu? bu neyin kafasını yaşıyordu daha reşit bile değildi. "Ne istiyorsun Allah'ın belası yine ne oldu?" dedim. 

"Melis, sen ne kadar iğrenç bir insansın biliyorsun demi, senden tiksiniyorum artık." dedi. Bu kelimeleri duymayı beklemediğim için ilk afalladım ama sonradan yüzümde hiç içten olmayan bir tebessüm oluştu. "Teşekkürler canım ama şuan benim kapımın önünde sin ve sarhoşsun sence şu durumda tiksinilecek olan kişi kim?" dedim.

"B-bak benim sinirimi bozma kız mız dinlemem..." dedi ki lafını kestim. "Ne yapa bilirsin sen kendini ne sanıyorsun? bir daha benim karşıma çıkma konuşmayalım benimle muhatap olma." dedim ve tam kapıyı kapatacakken ayağını kapının arasına koydu.

Bu hareketinden sonra gözlerimi kocaman açarak "Aptal ben orayı daha yeni sildim mal mısın? ayakkabın batık halıyı batırdın aptal, ay Allah'ım sınanıyorum ya sen ne yapıyorsun be." dedim ve kapının arasına sıkıştırdığı ayağına tekme attım ayağını geri çekince tüm gücümle onu ittim. Arkasındaki duvara çarptı. "Aptal ya" dedim ve tam kapıyı kapatacakken Tuna'nın "ne oluyor burada senin ne işin var lan burada." dedi yen sesini duydum ve dona kaldım. 

Tuna yanımıza gelip Berk'e baktığında "Sarhoş mu bu it." dedi. Kafamı salladığımda Tuna "Sen yorgunsun geç içeri sen, ben hallederim bunu." dedi. Kaşlarımı çatıp ona baktığımda "Ya niye öyle bakıyorsun sence ben öyle kaba kuvvet kullanacak birimiyim?" dedi ardından kendi söylediğine inanmamış gibi hafif bi öksürdü ardından "yani arada laftan anlamayanlara kaba kuvvet kullanıyorum çok kullanmam yani biliyorsun. Ben arkadaşla biraz muhabbet edeceğim sadece sen geç içeri dinlen." dedi. Kafamı sallayıp içeri geçerken en son duyduğum Tuna'nın Berk'e "Yürü lan ben mi taşıyayım kaç yaşında adamsın, lan yürüsene bak iterim seni merdivenlerden bir bakarsın aşağıya zahmetsizce inersin çok iyi fikir değil mi?" demesi oldu.

İçeri girdiğimde kızlar olayı anlatmam için bana bakıyorlardı. "Berk geldi geri zekalı hem sarhoş hem de halıya ayakkabısıyla bastı salak her neyse Sonra Tuna geldi aldı götürdü." dedim.

"He yani eniştecim seni bi beladan kurtardı öylemi?" dedi Elçin bunun üzerine Eda "Buda sorumu beyaz atlı prens gibi gelmiş prensesini yamyam ın elinden kurtarmış." dedi. Ardından Elçin elini kaldırdı ve Eda'da onun eline vurdu. Onlara göz devirip "Ben uyumaya gidiyorum siz burada ne bok yerseniz yeyin." dedim ve yanlarından ayrılıp odama gittim. 

Ilık bir duşun ardından üzerime ayıcıklı kalın ve yumuşacık olan pijamalarımı giydim.

Ilık bir duşun ardından üzerime ayıcıklı kalın ve yumuşacık olan pijamalarımı giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kendimi yatağa atıp uykunun kollarına bıraktım.

Sabah "Melo kalk teyzemler beş dakikaya buradalarmış." diyen Eda'nın sesiyle kalktım.

Hemen lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Ardından Elçin ve Eda'nın kahvaltı hazırlamalarına yardım ettim. Tam her şey bitti oturayım derken zil çaldı.

Koşarak kapıya gidip açtım. Annem ve teyzem karşımdaydı. "Hoş geldiniz." dedim ve içeri geçmeleri için kapının önünden çekildim. İçeri girerken ilk annemle sonra teyzemle sarıldım ardından beraber içeriye geçtik. "Kahvaltı hazır kahvaltıya oturalım. Bence yemek insanın yorgunluğunu alır dimi." dedim ve beraber masaya doğru ilerledik yine tam oturacakken kapı çaldı. Nefesimi verip "Ben bi gidip bakayım." dedim ve kapıya doğru ilerledim. 

Kapıyı açtığımda Emir soluk soluğa karşımdaydı "Ne oldu köpek mi kovaladı yoksa tavşan mı kovaladı?" dedim. Küçüklüğünden beri tavşandan korkardı nedenini bilmiyorum ama böyle sebepsiz yere bir çok değişik huyu olduğunu biliyordum.

"Keşke köpek kovalasaydı." dedi. Tek kaşımı havaya kaldırıp sorgularcasına ona baktım. "Tuna kovaladı." dedi. "Ne?" dedim bir anda kendimi gülmemek için zor tutuyordum "Ne yaptın da kovaladı?" dedim. "Allah Allah ben napa bilirim ya sadece gel seni Melis'in annesiyle tanıştırayım belki isteme kararı alırsın dedim" dediğinde elimi anlıma vurdum "Sen bu kadar salak değildin normalde ya , hadi geç içeri geç." dedim. İçeriye girdi ve beraber mutfağa ilerledik.

Mutfağa girdiğimizde Emir "Ooo kimler gelmiş şeref verdiniz hanımlar." dedi. İlk annesinin yanına gitti "Anam anam canım anam hoş geldin." dedi ve teyzeme sarıldı. Bu çocuğa ne oldu annemleri görünce şekil değiştirdi resmen. Ardından anneme döndü "Teyzemmm" dedi ve anneme de sarıldı. Ardından annemler görmeden Elçin'e göz kırpıp yerine geçti ben de yerime en sonunda oturabildim ve beraber kahvaltımızı yapmaya başladık.

Kahvaltı havadan sudan okuldan konuştuk ardından herkes doyduğunda kalktık.

"Kızım biz çıkalım birazda dolaşacağız." dedi annem.

"Tamam anneciğim" dedim. Annem ve teyzem ayağa kalkınca bizde onlarla kalktık.

Aşağıya indiğimize bahçedeki bankta bizimkilerin oturduğunu gördüm. Dördü de bize bakıyordu. Annem "Bunlar kim?" dedi.

Yutkundum ve anneme dönüp "Emir'in ev arkadaşları yani üst komşularımız." dedim.

Teyzem "Bi seslenelim çocuklara tanıyalım demi?" dedi. Reddetsem bir şey den şüpheleneceklerinden dolayı bir şey söylemedim.

Annemler le bizimkilerin yanlarına ilerledik. "Merhaba çocuklar" dedi teyzem.

"Merhaba" dediler hep bir ağızdan.

"Nasılsınız çocuklar" dedi annem.

"İyi siz." dediler yine hep bir ağızdan.

"Emir'in ev arkadaşlarıymışsınız bi gelelim tanışalım dedik" dedi teyzem ardından "Ben sizi bir yerden tanıyor muyum acaba?" dedi teyzem.

Teyzeme dönüp "Yedi ve sekizde aynı sınıftaydık yani bizim sınıfa geldiler oradan tanıyorsundur." dedim.

"Tamam tamam hatırladım şimdi." dedi teyzem. Ben bu ortamda git gide geriliyordum o yüzden annemleri göndermem lazımdı.

"Anne randevuyu kaçıracaksınız hem biraz gezeceğiz diyorsunuz." dedim. Annem "doğru biz gidelim artık görüşürüz çocuklar." dedi. ve arabaya doğru ilerlediler gitmeden önce son kez sarıldık ardından gittiler.

Gittikleri anda derin bir nefes verdim. "Noldu Melis annemler bir şey anlayacak diye mi korktun? bak ayağını denk al artık." dedi Emir.

Emir'e dönüp dirseğimi karnına geçirdim. "Emir sana buradan bi çakarım aklın..." dedim ve devamını getirmeden sustum "Sabah sabah benim ağızımı bozdurma Emir." dedim.

" dedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölümü umarım beğenmişsinizdir. 

Bölümle ilgili yorumlarınızı bekliyorum.>>>

BİZİMKİ DE SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin