KIRIK AYNA

GİRİŞ

"Selam!" dedi karşımdaki kız.

Açık tenli, kahverengi saçlı, kahverengi gözlü ve belli olmasa da çilleri olan çok tatlı ve enerjik bir kızdı. Ayrıca kızın parmağında bir yüzük vardı. Bu yüzüğü kendi almış olamazdı, kesinlikle evliydi.

"Selam" dedim ve kapının önünden çekildim "Geçsene"

Kız tekrardan gülümsedi ve içeri geçtik beraber.

Kızın eşyalarını aldım ve yerleştirdim, ayrıca kız yatağını da seçti. Yataklarımız karşılıklıydı. İkimizde yataklarımıza oturduk ve ben tam kıza bir şey söylemek için ağzımı açmıştım ki tekrardan bir kapı tıklatma sesi duyduk.

İkimiz beraber kapıya yöneldik. Bu sefer karşımızda iki tane kız vardı. Kızlardan biri esmer, gözlüklü ve biri kumraldı. Ayrıca bu kız benim karşılaştığım kızdı!

"Biz daha yarım saat önce falan karşılaşmadık mı?"

O da fark etmiş olacaktı ve bana bu soruyu yöneltmişti.

Kafamı aşağı-yukarı salladım ve kapının önünden çekilip kızlara geçmeleri için elimle içeriyi gösterdim. Kızlar mesajımı anlamış olacaklardı ki içeri geçtiler.

Kızların eşyalarını yerleştirdik ve kızlar da iki ranzadan üstteki yatakları seçtiler. Alttaki iki yatak benim ve evli olduğunu düşündüğüm kızındı. Üsttekiler ise yeşil gözlü kız ve gözlüklü kızındı. Diğer tek yatak ise daha gelmemiş olan kız içindi.

"Tanıtın bakalım kendinizi" dedim ve işaret parmağımla evli olduğunu düşündüğüm kızı gösterip onun başlamasını anlatmaya çalıştım ve anlamıştı. Bugün mesajlarım sahiplerine başarılı bir şekilde iletiliyordu anlaşılan.

"Ben Çağla Rüzgar Eren. İki soyadım olmasında anlayacağınız kadarıyla evliyim. Baya yakışıklı bir sevgilim var" dedi yüzük parmağını göstererek "Kocam bilgisayar mühendisi, 3. Sınıf öğrencisiyim, hukuk okuduğumu söylememe gerek yok zaten hepimiz hukukçuyuz. Yani o kadar."

"O zaman sıra bende" dedi yeşil gözlü kız.

"Adım Şimal Ertekin. 3. Sınıf öğrencisiyim. Sevgilim yok."

Şimal bitirdiği gibi Bade başladı:

"Ben Bade Yılmaz, çok yakışıklı bir sevgilim var. Ve bende 3. Sınıf öğrenciyim."

Açıkçası hepimizin 3. Sınıf öğrencisi olması beni çok şaşırmıştı, tesadüfün böylesi!

"Benim adım Defne Demirel ve şaka gibi ben de 3. Sınıf öğrencisiyim" dedim gülümseyerek

"Bence zaten en iyisi böyle oldu daha kolay anlaşırız." Dedi Çağla ve hepimiz başımızı onaylar bir biçimde salladık.

"Çağla" dedi Şimal "Sen bize sevgilini göstersene bakalım, sonra da sen göstereceksin Bade. O kadar övdünüz yani."

Çağla hemen telefonunu çıkardı ve sevgilisinin İnstagram hesabını açtı ve telefonu bize verdi. Üçümüzde telefonun başına geçtik ve rastgele bir resim seçip kaydırarak birkaç resmine daha baktık. "Harbi yakışıklıymış" dedim ve Bade ile Şimal de onayladılar beni.

"Hadi kızlar sıra bende" dedi Bade heyecanlı bir sesle ve o da sevgilisinin İnstagram hesabını açıp gösterdi.

Bu sefer Çağla Bade'nin sevgilisi Adal'ın yakışıklı olduğunu söyledi. Şimal ve ben de bunu tabii ki onayladık çünkü gerçekten oğlanın Maşallahı vardı.

Bade tam telefonu kapatacakken "Dur bir dakika!" dedim.

Bade sanki hayatının şokunu yaşamış gibi bana bakıyordu. Telefonu Bade'nin elinden çekip aldım ve 'Önerilen Hesaplar' kısmında bir oğlanı gördüm adı Deniz Demir idi. BUGÜN YOLDA ÇARPTIĞIM ÇOCUK! Çığlığımı salıverdim ve sanırım kızlar birazcık korkmuşlardı.

"Ne oldu?" dediler hep bir ağızdan. Telaşlandıkları ses tonlarından belliydi.

Onlara olayı açıklamak yerine çocuğun hesabına girdim, gizli hesap olmadığı için rahatça bakıyordum. Tabii ki benim ekrana gönderdiğim şaşkın bakışlarımı gören kızlar hemen yanıma gelip benimle beraber baktılar resimlere. Kaydırdık, kaydırdık ve mayolu bir resmini gördük yolda çarpıştığım çocuk Deniz'in.

"Oha" dedi Şimal.

"Ne ara yapmış lan bu vücudu" dedi Çağla.

Bade, Deniz'e nazar duası okumaya başladı.

"Yeter be! Sapık mısınız lan siz? Defolun işinize gücünüze bakın, ayrıca saat kaç olmuş hadi uyuyoruz!" dedim ve ışığımı kapatıp yatağıma gittim "Kaç yaşınıza gelmişsiniz hiç utanma yok!"

"Kanka daha 23 yaşındayız sakin ol" dedi Şimal ve ayakkabımı ayağımdan çıkarıp kafasına fırlattım.

"Ahh! Ulan karanlıkta bile nasıl isabet etti ya bu terlik?"

"Kes sesini Şimal, git zıbar!" dedim çok sinirli bir şekilde ama aslında sinirli değildim çünkü kızlara hak veriyordum Deniz denilen bu çocuk baştan aşağıya mükemmeldi. Benim bu çocuğu tekrar bulmam lazımdı.

Uyumaya çalışıyordum ama asla uyuyamıyordum, bu çocuk yüzünden miydi? Bence değildi. İçimdeki stres, sıkıntı tamamen bugün görmemiz gereken ama gelmeyen kız ile ilgiliydi. Neden gelmemişti? Başına kötü bir olay gelmesi beni çok korkutuyordu. Kızı bulabilir miyim diye düşünüyordum ama kız hakkında tek bildiğimiz bilginin kızın adının 'Hande' olması beni bu düşüncemden uzaklaştırıyor, daha da kötü hissettiriyordu.

Merhabaaaaa

Yeni kurgumu nasıl buldunuz? Umarım beğenirsiniz. Ve yazım hatam varsa lütfen beni düzeltin. Yakında karakterlere uygun bazı resimler paylaşacağım kafanızda canlanması için

Sizce Hande'ye ne oldu?

Kendinize çok çok iyi bakın, görüşmek üzereeeee❤️❤️❤️