Gizli Renkler

188 32 6
                                    

Bu kadar bölüm yazdım, bir yıl sonra görüsürüz.
Saka.

⏤͟͟͞͞☆

Ne yapacağımı şaşırmış bir vaziyette öylece kala kalmıştım. Gözlerini bir saniye olsun gözlerimden ayırmıyordu. Gözlerim çekingen bir şekilde yüzünü turladığında gözüme çarpan ilk şey şnorkel olmuştu, başka türlü buraya gelemezdi. Şnorkel'in borusu sırtında oksijen tüpüne bağlıydı. Su içinde etrafa rast gele dağılan saçları ahenkle dans ederek içimi kıpır kıpır yapmıştı. Gözleri ise... Okyanustan daha derin bakıyordu. Garipti. Çok garipti hemde. Daha bir kaç dakika önce deli gibi korkuyordum şimdi ise hiç olmadığım kadar sakin, sanki her gün yanımdaymış gibi rahat hissediyorum.

Muhafızlar... Babam. Bir insan odamda görülür ise ne olacağını tahmin bile etmek istemiyordum. Ne zaman belime yerleştiğini anlamadığım elden kendimi sert bir şekilde geri çekip tutuşundan sıyrılmıştım.

Ben normal bir insan değildim. Ben bir Deniz adamıydım. Bu neden ile özel yeteneklerim vardı. Beni suyun altında olmamız nedeni ile duyamayacağını biliyordum bu nedenle mor gözlerim sinirli olmam nedeniyle maviliğiyle göz kamaştırıyordu, iki renk harelerimi ele geçirmişti. Aklına sızıp,

"Sana emrediyorum hadsiz adam, derhal evimi terk et! "Bana cevap veremezdi o yüzden başını onaylamaz bir şekilde iki yana sallayarak beni reddetti. Delirmiş miydi bu adam? Yirmi dakika içinde oksijen yetersizliğinden geberip gidicekti.

"Seni man kafa, ölmek mi istiyorsun? Eğer amacın bu ise sana yardımcı olmaktan büyük bir zevk duyarım!" zihninde yankılanan sözlerim ile eli oksijen sayacına gidip konturol etmişti.

Yavaş yavaş sabah oluyordu bu neden ile sesler duymaya başlamıştım. Viktoria'nın gitmeyeceğini anladığımda, bileğinden sert bir şekilde tutup onu sarayın dışına sürüklemiştim.

Tanrım! Son iki dakikası kalmıştı! Çok derindeydik, yüzeye çıkabileceğinden emin olamıyordum. Son hız gidiyordum ama nafile. Gözlerim Viktoria'ya kaydığında bilincinin gidip geldiğini baygın gözlerinden anlaya bilmiştim. Hayır, hayır, hayır. Bunu yapmamalıydım. Yaparsam, sürekli buraya geleceğini anlayabiliyordum. Yapmazsam... Ölecekti. O kadar acımasız değildim ben, stresten karnıma sancılar girmişti artık. Yapmalıydım. Aksi takdirde yüzeye ölü bedenini götürürdüm. Durup, bedenini karşımda hizalamıştım. Her Deniz adamı'nın içinde incileri vardır incileri beyaz veya siyah olabilirdi Ama siyah olan birini ben doğduğumdan beri görmemiştim. Dört yüz seksen dokuz sene önce olduğu içindir.

Cesaretimi toplayıp, bilinci gitmek üzere olan Viktoria'ya yaklaştım. Elimle ağzını açıp odaklandıktan sonra dudaklarımızın arasında santimler kalacak şekilde yaklaştım. Değdirmedim.

Okyanusu aydınlatacak şekilde süzülen ışık gözlerimi kamaştırıyordu, kapatmama rağmen. Ama bu ışık beyaz değildi. Siyah. İncimin siyah çıkmasına mı sevinseydim yoksa tek incimi tanımadığım bir yabancıya mı bilemedim...

⏤͟͟͞͞☆

İlhamın sıfır olduğu bi bölüm falan ğanfpsmf

Not: arkadaşlar bende şnorkel'in sadece su yüzeyinde kullanıla bildiğini bılıyorum ama fazla ayrıntıya takılmayı, ben öyle yapıyorum çünkü

Neyse oldu varsayın görüsürüz

Life in The DeepWo Geschichten leben. Entdecke jetzt