4

62 10 20
                                    

yoongi: ne zaman geliyorsun (18.20)

hoseok : bu gün tam 50 (elli) Euro bahşiş aldım ve eve pizza alıp geleceğim

sahilde yiyelim mi

yoongi: çok kalabalık oluyor bu saatlerde

gitmesek sahile

hoseok: hava çok güzel Yoon

yoongi: yağmur çiseliyor

hoseok: çok güzel işte

gel

sahile gidelim

bekliyorum seni

yoongi: nerde

hoseok: blue'de

yoongi: şemsiye alıp geliyorum

tek kişiyle muhattap olmak zorunda kalırsam bir ay konuşmam

hoseok: anlastik

bekliyorum

yoongi: bekle

kollarını oturduğu masanın üzerine doğru uzatıp kafasını kollarına dayadı yoongi, hoseok ondan 1 metre kadar uzakta bar tezgahının arkasında kahve hazırlıyordu, gri kazağının üstünde kahverengi bir önlük vardı ve her 3 saniyede bir kafasını geriye atıp yoongi'ye göz kırpıyordu.

hoseok'un 10 dakika kadar önce ona gizlice verdiği bedava kahvesini tek eline alıp hoseok'la göz kontağını kesmeden içti. hobi bu defa göz kırpmak yerine ona öpücük atmış ve işini yapmaya geri dönmüştü.

kafasını hoseok'un olduğu taraftan çekip canlı müzik çalınan ve hafta içinde farklı farklı grupların geldiği sahneye çevirdi, kahvesini içerken siyahi bir kızın söylediği şarkıya kulak verdi. garip bir gruptu hobi'nin ona birkaç defa daha bahsettiği grup.

6 kişiden oluşan ve hepsi birbirinden apayrı görünen bu grupta en çok ilgisini çeken şey koreli olduğu belli olan iki üyesiydi. onlarla gidip bir sohpet başlatma girişiminde bulunmasada küçük şehirde kendisi dışında gördüğü tek Koreli olanlardı ve bu bile onları sevmesi için yeterli bir sebepti.

"neden ceketimi giydin?" dedi sol tarafından hoseok.

korkuyla yerinden sıçrayarak arkadaşına döndü, güzel yüzü tam yüzünün dibindeydi ve gözleri yerine kahverengi deri ceketine bakıyordu. "güzeldi."

"izin alır insan ya," diye söylendi hoseok onun kahvesini eline alıp son kalan yudumu içti.

"izin alır insan," diye taklit etti onu.

"kalkalım mı bitanem yoksa oturalım mı?" dedi onu takmayarak, "yağmur çok hızlı değil ama motora binemeyiz, yürümemiz gerek."

"yürürüz o zaman," dedi ayağa kalkarken. "meyve alalım."

kolunu omzuna doğru atıp yoongi'yi kendine doğru çekip kafenin çıkışına doğru yürümeye başladı hoseok, yoongi de ona ayak uydurup ağırlığının birazını ona verdi. kafeden çıktığında sol elindeki şemsiyeyi açıp uzun boyluya doğru uzattı.

"motora nolucak?"

"yarın alırım işte," dedi hoseok "yapış bana ıslanma, 40 derece havada hasta oluyorsun sonra."

evi yüzüstü bırakmak | sopeDove le storie prendono vita. Scoprilo ora