☆.𓋼𓍊 7 𓍊𓋼𓍊.☆

Начните с самого начала
                                    

"Seungmin! Bi' sus da dinle be kardeşim. Zaten son olanlardan dolayı senin gitmeni istiyorum ya."

"İyi de neden? Zaten bana sinirli, bir de onunla alışverişe gidersem tüm ayın hatta yılın öfkesini benden çıkarır."

Jungkook hyung yüzünde sinsi bir gülümseme iyi ayağa kalktı ve bize doğru yaklaştı, "Anna'nın sana sinirli değil, minnettar olması gerekir. Bizim kız son zamanlarda iyice şımardı. Sence de intikam almanın vakti gelmedi mi?"

Tamam... Şimdi anlaşıldı.

Gülümsemem engel olamayarak sordum, "Aklınızda ne var?"

"Anna'nın en az otuz elbise denemesini sağla. Ne giyerse giysin bir kusur bul ve onu yapabildiğin kadar zorla. Görsün bakalım sabrın sınanınca ne oluyor."

Azul da ben de gülmüştük ve bu planı fazlasıyla sevmiştim. Azul hoşuma gitmeyeceğini söylediğinde muhtemelen o da bu plandan habersizdi, şimdiyse gayet mutluydum. Hatta bugünün yorgunluğunu ve stresini atmak için mükemmel bir fırsattı.

"Ama Anna Hanım demez mi asistanım varken neden Seungmin benimle geliyor diye? Sonuçta kadın stajyerlerimiz de var." diyen Azul çok doğru bir şey söylemişti. Fakat Jungkook hyung rahattı, "O konuyu hallettim ben. Anna Seungmin'e özür dilemek için uygun bir zaman arıyordu, ben de eğer alışverişe birlikte giderlerse ikisi baş başa olacaklarından yeterince zamanı olabileceğini söyledim. O da mantıklı buldu." bana döndü, "Seni bekliyor şimdi. Eh, hanımefendi herkesin içinde özür dileyemiyor tabii..."

"O zaman ben gideyim."

"Bol şans! Geri döndüğünüzde sinirden kıpkırmızı olmuş bir Anna görmek istiyorum." diyerek göz kırptı. Güldüm ve selam verdikten sonra odadan çıktım. Jungkook hyung gibi kafadar bir patronum olduğu için çok şanslıyım.

𓍊𓋼𓍊

Yol boyunca hiçbir şey konuşmamıştık ve mağazaya geldiğimizde yalaka personeller dört bir yanımızı sarmıştı. Ama Anna Hanım hepsini başından def ederek tek başına seçim yapacağını söylemişti. Şimdiyse birlikte elbiselere bakıyorduk. Bu esnada Anna Hanım'ın bana attığı kaçamak bakışları fark etmemiş gibi yapıyordum, özür dilemek için fırsat kolluyordu kendisi.

Seçtiğimiz birkaç elbiseyi bir personel çağırarak ona vermişti ve bir tanesini alıp denemek için kabine girdi. Ben de kabinin karşısındaki koltuğa oturarak beklemeye başladım. Personel kız bana bakıp, "Bayan Jeon'un erkek arkadaşı mısınız?" diye sorduğunda hızla kafamı iki yana salladım, "Hayır, çalışanıyım." nedense bu ihtimal bana birden çok garip gelmişti. Anna Hanım ve ben... hah!

Kız aldığı cevaptan memnun olmuş gibi gülümsemeyi sürdürürken Anna Hanım kabinden çıktı. Tanrım...

"Ee? Nasıl olmuş?"

Lacivert bir elbiseydi; etek kısmı dar ve diz üstü, üst kısmı ise yarım kol. Sade ama şık ve ona fazlasıyla yakışmıştı. Hatta direkt onun için tasarlanmış gibiydi.

"M-Mükemmel..." NE? Seungmin ne yapıyorsun oğlum ya... Beğenmemen gerek! Planı hatırla planı hatırla...

"Yani mükemmel bir elbise ama size olmadı."

Kaşlarını çattı, "Ne demek olmadı ya?"

"Olmadı işte. Sizi kilolu göstermiş hem lansman için fazla sade kalıyor, başka bir tane deneyin."

Gözlerini devirerek kızdan başka bir elbise alıp tekrar kabine girdi ve bir dakika sonra çıktı. Bu kadına her şey yakışmak zorunda mı? Bu sefer ki beyaz bir elbiseydi; diz üstü ve yarasa kol. Etek kısımlarında zarif danteller vardı. Çok güzeldi...

Next Step | Kim SeungminМесто, где живут истории. Откройте их для себя